HAYVAN HAKLARI VE İNSAN ZULÜMLERİ

Sokaklarda insanlar hayvanlara eziyet ediyorlar. Ufak çocukların bile hayvanlara tekme attıklarını, kuyruklarından tutup fırlattıklarını, onların üstüne oturduklarını, vs. görüyoruz. Hayvanların canını yakıyorlar ve sonra da onlardan anlayış bekliyorlar. Her aile, çocuklarına sokak hayvanları ile iyi geçinmenin yollarını öğretmelidir. Biz, güvercinler veya kediler yemek yerken, su içerken, dinlenirken rahatsız olmasınlar diye yolumuzu uzatıp giden insanlarız. Nasıl bugünkü insan halleri meydana çıktı, anlaşılır şey değil! İllüminati'nin "bütün organik canlıları ortadan kaldırma projesi" doğrultusunda besi hayvanları, kümes hayvanları, vahşi hayvanlar ve sokak hayvanları yok ediliyor. Allah'tan korkmak lazım! Üzerimize bir gazap iner de hiçbirimiz kurtulamayız!

Hayvanların çektiği acının vebalini hiçbir güç, hiçbir para, hiçbir insan ödeyemez. Hayvanların huzuru, güveni, tok kalması ve iyi yaşaması insanların vazifesidir. Onlara ait sorunları medenice, Müslümana yakışır şekilde, milletimizin binlerce yıllık onur ve haysiyetine uygun şekilde, insanımızın binlerce yıllık hayvanlarla olan güzel ilişkilerine denk olacak şekilde hayvanlara muamele edilmelidir. Allah dünyayı; mazlum insanların, ağzında duası olan yaşlıların, aklı ermeyen çocukların, imanı kuvvetiyle canını vatanı ve değerleri için siper eden şehitlerin ve gazilerin, milletine kin ve nefret beslemeden hizmet eden hakikatli insanların, doğayı gerçek manada koruyup gözetenlerin, fenalık peşinde koşturan münafıklara ve kafirlere karşı halkı uyaran gerçek alimlerin, imanı kudretiyle ilim tahsil eden nurlu talebelerin, Allah yolunda ilerleyen ve ifrat - tefrit dengesine dikkat edip sapkın yollara girmeyen gençlerin, sürekli Allah'ı zikreden hayvanların ve bitkilerin yüzü suyu hürmetine ayakta tutuyor ve insanlara gazabını geciktiriyor. İnsanlar bu güzel hasletleri bıraktıkça ve zulmü türlü yollarla kendine görev edindikçe ve dahi zulüm edenleri türlü yollarla destekledikçe (bu yolların en masum olanı zulme sessiz kalmaktır) Allah'ın gazabını üzerlerine çekiyorlar. Türlü bahanelerle kendine yol açıp zulüm yapanlar apaçık Allah'ın yarattıklarına ve dolayısıyla Allah'a savaş açmışlardır. Allah bütün zaferlerin sahibidir ve kudret O'nun elindedir. İnsan ise bir damla kerih sudur ama kamil ve nurani bir varlık mı yoksa şeytani ve karanlık bir bela mı olacağına kendisi karar verir. Allah ta insanın talebini onaylar. İnsanın başına, hak ve talep ettiğinden başkası gelmez.

Bugün İllüminati çetesinin ve Küreselcilerin emri ile besi hayvanları, kümes hayvanları, sokak hayvanları ve hatta ev hayvanları katledilmeye başlandı. Dünyanın farklı yerlerinde bunlar devam ediyor. Türlü bahaneler üreterek hayvanlara zulüm ediyorlar ve onları toplu halde veya teker teker katlediyorlar. "Karbon salınımı" bahanesiyle de aynı şeyi yapmaya başladılar. Bunun vebali çok büyüktür. Hatta daha da ileri gidip "insanlar Karbon salınımını artırıyor" diyerek sözde dünyayı umursadıkları için nüfusun çok çok çok azaltılması gerektiğini iddia ediyorlar. İllüminati uşağı Bill Gates denilen şeytan "ben Tanrı'nın vazifesini yapıyorum" diyerek kendini ilah ilan ediyor. Kendi şirketi bile bu adamı kovdu. Şimdi yeni para kaynakları oluşturmak için insanlığı ateşe sürüklemeye çalışıyor. Müslüman isek bunlara geçit vermememiz gerekiyordu. Hatta bu tür düşüncelerle bile alay edip asla onları temel yaşamsal gaye haline getirmememiz gerekiyordu. Allah Kur'an'da "kafirleri dost edinmeyin" diye ısrarla söylüyor. Demek ki yalan üstüne yalan söyleniyor ve insanlar kandırılıyor.

İnsanlar, kafirlere ve münafıklara tepki göstereceklerine doğruları anlatanlara ve doğru söze tepki gösteriyorlar. Bunu da anlamak mümkün değil. Bırakın imanı ve töreyi, insanlık hakkı ve vicdani muhakeme adına bile tam olarak sefilleri oynuyoruz. Birbirimize zulmettiğimiz gibi doğaya, hayvanlara ve bitkilere de zulmediyoruz, zulme karşı tepkisiz kalıyoruz. Bunların vebali çok büyüktür. Aklımızı başımıza alalım. Bilge Kağan atamın söylediği ile uyarayım: "Silkin ve kendine gel! Eğer aklını başına almazsan her şeyin elinden gider". Yaptığınız zulmü haklı göstermek için uğraşmayın, bahaneler üretmeyin. Zalimliğiniz daha da perçinlenir! Her sorunu insani ve vicdani çerçevede çözümleyecek akıl ve fikir insana verilmiştir. Çözüm hiçbir zaman "yok etmek" olamaz. Eğer ki "yok etmek" çözüm olsaydı, insanın yaptığı zulümlere ve tahribata karşı Allah çoktan insanları yok ederdi de yerine başka bir canlıyı geçirirdi. Bazıları "Allah insanları yok etsin", "insanlar yok olup gitsin", "akıllı olanlar geriye kalsın" diyor. Sen nereden biliyorsun bir insanın değerini? Sen Allah tarafından yok etmeye memur mu kılındın? Sen ne kadar doğru bir insansın acaba? Neden yok etmeye kendinden başlamıyorsun, seni engelleyen mi var? Daha düşünce bağlamında insanlıktan nasibini almayan varlıkların ve Allah'ın iradesinin kıymetini nereden bilecek?

Hayvanların Allah'ın orduları olduğuna dair ayet ve hadisler şunlardır:

Ayet: Enam Suresi 38. ayette Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulur: "Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve (gökyüzünde) iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi ancak sizin gibi ümmetlerdir... Nihayet (hepsi) toplanıp Rablerinin huzuruna getirileceklerdir".

Ayet: Fetih Suresi 7. Ayette Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulur: (Cenab-ı Hakk bütün bu va’ad ettiklerini yerine getirmeye Kâdir’dir. Zaten) Göklerin ve yerin (içindeki gizli ve özel) orduları Allah’ın (emrinde)dir. Allah Azîz ve Hâkim’dir. (Sınırsız kuvvet, hâkimiyet ve hikmet sahibidir.).

Hadis: Hz. Muhammed (SAV) bir hadisinde, "Kıyamet gününde boynuzsuz hayvan, kendisine (boynuz) vuran boynuzlu hayvandan hakkını alacaktır" diyerek, hayvanlara yapılan zulmün hesap gününde karşılık bulacağını ifade etmiştir.

Ayrıca, bir başka hadiste de, "Dünya, Ahiretin tarlasıdır" denilerek, hayvanlara yapılan iyiliklerin ahirette sevap olarak döneceği belirtilmiştir.