Kurtuluş Rehberi 2025
- Bülent Turgut
- 23 Mar
- 8 dakikada okunur

Kitabım yaklaşık 2 yıl önce çıktı. Bu, 4. baskı. Roman boy ve normal kapaklı idi. Ben ilk 100 tanesinden hiçbir ücret talep etmedim ve yayınevi de kendi gelirini düşük tutup 270 TL gibi bir fiyata satıldı. 2-3 yıl önce et 50 TL iken bugün 700-800 TL ve hatta hayvanın iyi yerinden alırsanız 1300 TL'ye kadar gidiyor. Enflasyonu siz hesaplayın. Biz ilk basım yaptığımızda kargo ücreti 30-40 TL idi ama şu anda 300-350 TL oldu. İnsanımız her şeyin hesabını yaparken kitap söz konusu olduğunda bunları unutuyor. İkinci aşamada kitabın ücreti 700 TL gibi oldu ama biz yine hakkımızdan feragat ettik. Öyle düştü fiyat. Yoksa 1200 TL gibi olacaktı. Özellikle ben, doğru düzgün para kazanamadım. Normalde kitabın basımını sonlandırmıştık. Alistezi isminde bir grup hazırlık yaptığını söyledi. Başkanı çok ilgili ve gayretli bir insan. "Eğer siz ilgilenirseniz sizin için kitabın basımına onay verebilirim" dedim. Kendim için bir şey istemeyeceğimi, sadece birkaç kitap göndermelerini söyledim. Grupta bir de yayınevi sahibi varmış. MD Yayınevi sahibi Murat Bey çok hızlı, düzgün ve temiz çalışan bir arkadaş. Hemen birkaç gün içinde baskı örneği gönderdi. Önceki kitapta cilt ve kapak ta istediğimiz gibi olmamıştı. Yayınevi ile de pek anlaşamadık. Murat Bey bizim için ansiklopedik kapak ve birinci sınıf kağıt kullandı. Onayımı da aldıktan sonra kitap basımına karar verdik. Kitap özel ciltli ve özel kapaklı, sıradan değil. Maliyeti artırıyor ama kitabın ömrü evladiyelik oluyor. Murat Bey ve Alistezi grubu Başkanı Ali Bey ile görüşmemizde "bizim takipçilerden de almak isteyenlere verelim" dedim. "Olur" dediler.
Kitabın çıkış fiyatı 2400 TL. Ancak yayınevi ve ben bundan para kazanmaksızın yani maliyetine olmak üzere 1460 lira civarında bir fiyata alınabilmesi için ödeme kısmına geçildiğinde İndirim Kodu yazan yere TARIKYLD yazarsanız indirimli olarak alıyorsunuz. Kargo ücreti de içine dahil.
Bu kitaptan ben 1 lira bile almıyorum. İndirim Kodu birkaç aylığına geçerli olacak, sonra etiket fiyatından satılacak. Önceki paylaşımlarımda da izah ettim. Bu kitabın içeriğini başka yerde bulamazsınız. Böyle kaynakları alıp çok yüksek bedellerle dosya haline getirerek satıyorlar. Ben para kazanamıyorum ve üstelik başım da ağrıyor. Sipariş edildiğinin ertesi gün insanlar elinde olsun istiyor. Kitap gelmeyince bize veryansın ediyorlar. Yayınevine yazıyorlar ama onlardan cevap alamıyorlar çünkü binlerce yayınla uğraşıyor adamlar. Tek bir kişiyle değil. Alem kitap yazıp para kazanıyor, ben kitap yazıyorum dert sahibi oluyorum. Kitabın içeriğinin kişisel Acil Durum Hareket Planınız için temel teşkil edeceğini unutmayın. Daha ekstra bir avantaj nasıl sağlayabilirim? Bu kitabın dengi olanlar 3000 dolardan aşağı değil. Telegram'daki ve Whatsapp'taki gruplarda tanıtım dosyalarımız var. Websitelerimizde özellikle blog alanlarında bilgiler var. Youtube kanalımda bilgiler var. Oralara bakabilirsiniz. Yardımcım Ertuğrul Bey'e de danışabilirsiniz. Vakti olursa yanıt verir.
Amacım hiçbir zaman "insanlar rızklarından kessin de kitap alsın" olmadı. Ama şu ülkede 3 trilyon dolar para dolaştığı halde ve bu paradan büyük ölçüde nasiplendiği halde hiçbir şey yapmayanlara..

Son 5 yılda 3000'den fazla hazırlıkçı çalışması yaptım. Şu millet en azından birazcık destekler. Paylaşımın altına güzel birkaç cümle yazar ve destekler.. Beğen tuşunu fırıl fırıl döndürür. İnsanın moralini ve motivasyonunu yükseltir. Ekonomi kötü ise bunun sorumlusu ben değilim. Çoğu insan ömründe sadece 1-2 kitap alıyor. Ben 3 kere 5000'in üzerinde kitap bulunan kitaplığımı bozdum ve kitapları hediye ettim. Bugün o kitaplıklardan birisini 3 milyon TL'ye kuramazsınız. Bilgi ve ilim hiç ucuz değildir. Bazı websiteleri 5-6000 dolar para ister. Bilgiye erişim de kolay değildir. 5 yıl içinde ücretsiz olarak 60000 sayfa yayın paylaşımı, 50000'den fazla sosyal medya paylaşımı ve 5000'den fazla kişisel makale paylaşımı yaptım. Instagram'da 200 tane video ve sohbet paylaştım. Youtube'a videolarımı koydum. Bilgi edinmek isteyenler için yolları her zaman açık tuttum. Her zaman da "kolay erişilebilir" oldum. Diğerleri gibi paylaşımı yapıp kendi dalgama bakmadım. Ama onca gayretin karşılığı da böyle olmamalıydı. Sözüm destekleyen arkadaşlara değil, ilgi ve destek göstermeyenlere.. Beni beğenmiyorsanız daha iyisini siz yapın, biz sizi destekleyelim. Sadece sorunu anlatan değil, çözüm üreten de oldum. Çözümün bir parçasında hazırlık yapmanız yani para harcamanız gerekiyordu. Onun suçlusu da ben değilim. Gün günden kötüye gidiyor. 5 yıldır uyarıyorum. "Hazırlığa başlamak için en iyi gün bugündür, yarın daha kötü olacak ve eliniz kolunuz bağlanacak" dedim. Hala vaktiniz var ama işler kaotik sürece vardığında artık herkes elindekiyle idare etmek durumunda.. Hazırlıkçılık geleceğiniz için yatırımdır ve hayatınızın en önemli yatırımıdır. En azından bilgi, belge, harita sahibi olun.
Şimdilerde Ahir Zaman Külliyatı hazırlıyorum. Çünkü bu alandaki en iyi ve en geçerli çalışmaları göstermek istiyorum. Moralim yüksek olması lazım ki bunları bitirebileyim. Bu çalışmaları dijital platformlardan paylaşıp daha uygun şekilde insanlara ulaştırmayı düşünüyorum. Küreselcilerin "nefes alıyorsun vergileri" getirmeye hazırlandığı bir zamanda basılı kitabın paralı olmasına bazı insanlar veryansın ediyor. Kendim basıp ücretsiz mi dağıtayım? O kadar kolaysa buyrun siz yapın.
Son 5 yılda 3000'den fazla çalışma yaptım. Şu millet en azından birazcık destekler. Paylaşımın altına güzel birkaç cümle yazar ve destekler.. Beğen tuşunu fırıl fırıl döndürür. İnsanın moralini ve motivasyonunu yükseltir. Ekonomi kötü ise bunun sorumlusu ben değilim. Çoğu insan ömründe sadece 1-2 kitap alıyor. Ben 3 kere 5000'in üzerinde kitap bulunan kitaplığımı bozdum ve kitapları hediye ettim. Bugün o kitaplıklardan birisini 3 milyon TL'ye kuramazsınız. Bilgi ve ilim hiç ucuz değildir. Bazı websiteleri 5-6000 dolar para ister. Bilgiye erişim de kolay değildir.
Dünyada 200 kadar ülke, onbinlerce toplum ve 8 milyar insan var. Türk Milleti'nin içinden Ahir Zaman'ı, İlahi Büyük Yıkımı (Apocalypse) ve hele ki Nibiru'yu çok iyi bilen ve bildiklerini de paylaşan "bir tek" insan çıkmış ama kıymeti bilinmiyor. Buna üzülüyorum. Bizim anlattığımızı anlatabilen ve bizim gibi doğru düzgün anlatabilen başka kimse yok. Sağdan soldan bulduklarını popülist zihniyetle yalan yanlış şekilde anlatan çok. Takdirini siz yapın.
SÖZÜM HERKESE DEĞİLDİR. BANA DESTEKLERİNİ SUNAN KARDEŞLERİME VE YOLDAŞLARIMA MİNNET DUYARIM. ONLARLA KARDEŞLİK BAĞLARIMIZ EBEDİDİR.
SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARIMDA YORUMLARI AÇMAYA BİLE ÇEKİNİR OLDUM. HASTALIKLARIM VAR VE STRES OLUNCA DAHA DA KÖTÜ OLUYOR. İNSANLARIN ÇOĞU UMURSAMADAN AĞZINA GELENİ KLAVYESİNE İNDİRİYOR. BAŞINI VE SONUNU DÜŞÜNMÜYOR. TROLLER HEPTEN.. KİMSE DE GELİŞİGÜZEL YAZANLARA HADDİNİ BİLDİRMİYOR. MADEM Kİ MÜSLÜMAN KARDEŞLER İSEK VE MADEM TÜRK MİLLETİNİN EVLADI İSEK, GAYRETLİ İNSANLARI GÖZETMEK GEREKMEZ Mİ? SADECE İZLEMEKLE Mİ KARDEŞ OLACAĞIZ?
BİR KIYMETLİ İNSAN ÖLDÜĞÜNDE O KAYBETMİŞ OLMAZ, ONUN YORGUNLUĞU BİTER. ASIL KAYBEDEN, ONUN KIYMETİNİ BİLMEYEN MİLLETİ OLUR.
Bu ülkede milli, manevi ve dini değerlerini koruyana, yaşayana, yaşatana yaşam ve söz hakkı yok ama bu değerlerini satan el üstünde tutuluyor. Maalesef kula kulluk edenler yarını düşünmüyor. Dünya'nın neresine giderseniz gidin; değerlerini önemsemeyeni hiçbir insan, ülke ve devlet önemsemez. Milletini düşünüp "gerçek" gayret mi gösteriyorsun? Hemen ötekileştirilirsin, arkadan hançerlenirsin, desteklenmezsin, yaşam hakkın elinden alınır, ölmekten beter edilirsin. Hadi içimizdeki ve dışımızdaki düşmanlar belli.. Kendi insanımıza ne demeli? Kraldan çok kralcı kesilip daha beterini yapmıyorlar mı? Kıymetli olan ne varsa göz ardı ediliyor ve yumruklanıyor ama kıymetsiz ve kötü olanlar el üstünde tutuluyor. Her şey kötüye gittiğinde ise "neden böyle oldu ki?" deniliyor.. Cevap net: Senden ötürü.. Otur da bir düşün bakalım "ben nasıl bir insanım?" diye. Ne Oğuz Kağan ve ne de Mete Han düşmanlarının çok olmasından korkmadı ve yılmadı. Aksi olsaydı, biz bugün olmazdık. Ama bu gidişle 70000 yıllık şanlı tarihimiz ve milli varlığımız çaput olacak. Herkesin bunda az ya da çok payı var. Milli duygular ve düşünceler yok birçok insanda.. Böyle konulardan bahsedildiği zaman da burun kıvırıp gidiyorlar. Bugün burun kıvırdığın değerler yarın elinden gittiğinde çok pişman olacaksın! Ne ilme, ne alime, ne ilmi koruyana, ne faydalı çalışmalar yapana sahip çıkmayan bir millet, düşmanlarının meydana getirdiği karanlıkta yine onların açtığı çukurlara düşer ve orada yitip gider. Hesap Günü geldiğinde de Allah'ın yüzüne bakamazlar. İslamilik endeksinde de 165. sıradayız. Bunu unutmayın! Ya kendimize çeki düzen vereceğiz ya da hızla yok olup gideceğiz.. İleride bizden bahsedenler ise "ne akılsız adamlarmış.. hiçbir şeye değer vermemişler ve sadece kendi çıkarlarının peşinde bütün değerlerini ve değerli insanlarını harcamışlar.." diyecekler.. İsim olarak bizleri hatırlamayacaklar "akılsızlar güruhu" diye hatırlayacaklar. Tarihte bırakacağımız iz; sayfadaki siyah bir nokta kadar bile olmayacak. Kendi elleriyle düşmanlarını besleyen insanlar kendi özverili bir insanını desteklemekten çekiniyorsa kimse "bu benim başıma neden geldi?" ve "bu ülke neden böyle?" demesin. Allah hak etmeyene hak etmediğini iki cihanda da vermez. 3-5 kişinin fazladan kitap alması bizi abad etmez ama insanların ilgi göstermemesi onları düşmanların gözünde aciz ve acınası kılar. Vefasız ve vicdansız bir toplumun geleceği de olmaz. Eşya alırken bin tane özellik ve rahatlık arayıp 36 ay taksitle dünya para ödemeyi göz alanlar bir kitap için para harcayamıyorsa da yarın ağlamasınlar. Bizim bugün yapmaya çalıştığımız şeylerin yarın milyonlarca insanı ilgilendirecek önemde olduğunu bile çoğu anlamadı. Bize maddi çıkar elde etmek için yaklaşan niceleri ise vefasızlığını gösterip çekip gitti. Versek te vermesek te onun niyeti kalmak değil zaten. İnsanlığını ve değerlerini maddiyatın ucuna bağlamışlar. Bizi onlar destekleyeceği yerde bizden bir şeyler kopartmanın peşine düşmüşler. Akıl almaz isteklerde bulunanlar var. Paragöz olsaydım bugün çok daha başka yerlerde olurdum ve bütün bunları çekmezdim. Kimseye de eyvallah etmezdim. Biz milletin tükenişini görüp karanlığa gömülmüş olanlara ışık tutmak için buradayız. Bizi beğenmeyeni Allah ta beğenmesin ve beğenmiyor da.. Alimlere psikolojik sıkıntı vermek bile kişinin kendisi üzerine belaları çekmeye yeter. Deneyin ve görün. Bunu da "illa kitap alın" diye yazmıyorum. Biz zaten ülkenin durumunu çok iyi biliyoruz. Sizin bir fark meydana getirmenizi bekliyoruz. Özveri sadece alimlerin gayreti ile ilgili değildir, alime değer verenlerin de gayretine bakar. Kendisine ve değerlerine saygısı olmayan zaten kimseyi beğenmez, alimleri de sevmez. Bir insanın alimliğini kanıtlaması için ölmesi ve üstünden 1000 yıl geçmesi mi gerekiyor? İbn-i Sina'nın, Biruni'nin, İmam-ı Azam'ın, İmam-ı Maturidi'nin, Hoca Ahmet Yesevi'nin, Ahi Evran Hoca Nasredddin'in gerçekte kim olduklarını ve neler yaptıklarını kaç kişi biliyor? Neredeyse hiç kimse.. Son sözü koyduk zaten. Herkes değerini kendisi tayin ediyor.. Bugüne kadar bana destek sağlayan 20-30 kişi çıktıysa ben binlerce insana destek çıktım ama bunları reklam etmedim. Nankörlük edip unutan ve değer vermeyen çok oldu. Onlara da diyecek lafım yoktur. Bir gün olur da sesim kesilirse işte o gün kıyametin başladığını anlayın. Bana sorup duruyorlar ya "ne zaman?" diye.. İşte o zaman.. Bildiklerim, anlattıklarımın binde biri bile değil. Atalarımın ve Allah'ın yüzüne bakacak halim var çok şükür, o hali kendinde bulamayacak olanlar düşünsün. Düşünceleriyle, hareketleriyle, yaptıklarıyla ve yapmadıklarıyla Küreselcileri destekleyip değerlerine darbe vuranlar düşünsün. Kitap satıp zengin olacak veya rızkımı çıkartacak durumum yok. Kitap yazmak ve çıkartmak aslında insanın üstüne büyük bir yük. Kazancı olmadığı gibi stresi ve derdi de çok. İki satır yazmaktan aciz insanlar ciddi bir kitap yazmanın zorluğunu bilemez. Şu kitabım için dünyanın parasını teklif ettiler ama vermedim. Hedefimden ve kişiliğimden ödün vermedim. Bunları kişilik ve ülkü sahibi olmayan anlayamaz.
HEDİYE GİBİ:
Kitabı basılı olarak almaya güç yetiremeyenler için kitabın ilk çalışması olan ham halini PDF olarak verebiliriz. 13 Manat.
Hazırlıkçı Bilgi Paketlerinden Küçük Olanı PDF dosyaları olarak (pek çok dosya ve harita içeriyor): 50 Manat.
Hazırlıkçı Bilgi Paketlerinden Orta Olanı (pek çok dosya ve harita içeriyor): 75 Manat.
Hazırlıkçı Bilgi Paketlerinden Büyük Olanı (pek çok dosya ve harita içeriyor): 125 Manat.
İletişim: https://t.me/adembaba22kzlok Telegram DM: @adembaba22kzlok
Sadece Telegram üzerinden iletişim.
Afetler olduğunda ben nereye gideyim?
Bu tür sorular özel çalışmalardır. O sizin kişisel çalışmanızdır. O tür çalışmalar özel yapılır ve zaman alır. Eğer ki başkasının sizin adınıza planlama yapmasını istiyorsanız. Haliyle de maliyeti olur. "Şuraya gidin" demekle olmuyor. Kişisel tavsiye vermiyorum. Üzerinde sizin çalışmanız daha doğru olur. Kitapta afetler meydana gelmeye başladığında hangi yönlere gidilmesinin doğru olacağı şehir şehir yazıyor. Şehirlerin coğrafi alanlarını da belirttim ve risk durumlarını yazdım. Elimden geldiğince belirtmeye çalıştım. Geceli gündüzlü 8 ayda anca yazabildim.
Önceki baskılara ait websitesi:
Alacağınız yer:
KİTABIN İÇERİĞİ:
I. Genel Bilgiler ve Açıklamalar:
1. Kaotik zamanlar ve dünyada süren afet ve felaket türleri ile ilgili genel bilgiler.
2. Analiz ve yorum yazılarının kullanım ve anlama.
3. Güncelleme, bilgi alma ve gözlem için bakılabilecek websiteler ve merkezlerin listesi.
4. Çalışmalar için kullanılan bilim dalları.
II. Şehirlere Ait Bilgiler ve Haritalar:
Kitabımda yer alan ve analizi-yorumu yapılan yerler;
1. Türkiye'nin 81 ili
2. İstanbul Asya
3. İstanbul Avrupa
4. Manisa Akhisar
5. Türk Kıbrısı
6. Makedonya
7. Batı Trakya
Manevi Zırhlar;
Kaotik ve sıkıntılı özel zamanlarda okunması gereken dualar ve ayetler.
Şehirlerin Analiz ve Yorum kısmında bulunan bilgiler;
1. Kentli sözleri (3 adet)
2. Türkütopya Toplumu ve Türk Hazırlıkçılar Topluluğu şehir bilgileri
3. Şehir Genel Durumu Yorumu
4. Temel Afetler Risk Faktörleri için 5 üzerinden değerlendirmeler
5. Şehir resmi iletişim ve ulaşım bilgileri
6. Türkütopya Şehir
7. Şehir Güvenli Alan Haritası
8. Şehir Sektörleri / Alan Haritası
9. Şehre Genel Bakış
10. Şehir Güvenlik Derecelendirmeleri
11. Şehir Güvenli Alan Oranları
12. Şehir Toprak Yapıları
13. Şehirdeki Sığınak Sayıları
14. Şehirde Güvenli Mağara olup olmadığı
15. Şehrin genel fiziki coğrafya özelliği
16. Şehir genel değerlendirme
17. Şehir potansiyel üst seviye riskler
18. Şehir Güvenlik Derecesi
19. Neler yapılmalıdır
20. Güvensiz alandan uzaklaşma istikameti





Comments