Abdülhamid Han, Osmanlı içerisinde ilme ve eğitime önem veren belki de tek padişahtır. Devleti Avrupa seviyesine getirmek için uğraştı. Ancak Kıbrıs'ı kiraya vermesi de Türk tarihinde görülmemiş rezillikti. Rumların adaya dolmasına sebeb oldu. Beklediği kazancı da bulamadı. İngilizler hala adada.. Sanayi devrimi de gerçekleşemedi. Her şey göz önüne alındığında % 70 başarılı idi. Dışarıdaki hainleri temizledi ana içeridekileri temizleyemedi.
Osmanlı birçok alfabeyi kullandı. Arap, Farisi, Rum, Ermeni.. Halkın konuştuğuna Osmanlı Türkçesi denildi. Çoğu harf Arap alfabesinden alınırken "Türkçe sesleri karşılamadığı" için 3 harfi de Farisi alfabesinden aldılar.
Latin alfabesi, Etrüsk Türklerinin meydana getirdiği ve Kök-Türkçe esaslı tamgaların evrilmesiyle meydana çıktı. Yani Kök-Türkçe Tamgaların 3 kere deforme edilmiş halidir. Türkçe sesleri vermez. Mesela nazal n çiftli tamga olan "-ng" yoktur. Kök-Türkçe Tamgalara uygun olarak çift a, çift n, ant, vs. tamgaları vardır. Azerbaycan Türkçesinde bunlar kısmen var.
Madem bizim bir alfabeye ihtiyacımız var, neden kendimize ait alfabeyi kullanmıyoruz? Bu da ayrı bir sorun. Milletimiz özüne ve kendi kültürüne yabancı ve hatta düşman olmuş.
Bir alfabe ihtiyacımız var ve bu Kök-Türkçe Tamgaları olmalıdır. Etrüsk Türklerine soykırım ve katliamlar yapan Latinlerden alfabe almak neyin kafası?
Bu arada, tarihte Göktürk Devleti diye bir şey yoktur. Bu, Çinlilerin uydurmasıdır. Göktürkçe diye bir şey de yoktur. Maalesef bizim sözde tarihçiler tarihi bilgileri Çinlilerden, Ruslardan, Araplardan, Farisilerden, Amerikalılardan, Avrupalılardan, Ermenilerden (gerçekte Haylar), Yahudilerden öğrenmeyi marifet bildiler. Anlattıklarının hiçbir doğruluğu ve kıymeti yoktur.
Commentaires