Bu anlatacaklarımın delillerini aşağıdaki 3 yerde bulabilirsiniz. Hepsi kayıt altındadır. Mesele o kaynaklara ulaşabilmeniz. Ben vakti zamanında ulaştım, gördüm, inceledim ve bunlarla ilgili tezler de yazdım. Tarihi sağdan soldan öğrenen değil, bizzat oluşturan ataların torunu olarak bunları yazdım. Kıyametten önce de Türkler bilsin diye açıkladım. Kimin neye inandığı beni ilgilendirmiyor. Bundan sonra da kimseye destek vermek amaçlı hiçbir hareketim olmayacaktır. Neredeyse kıyamet kopacak ama bizim tarihçilerimiz maalesef daha Türk tarihini anlamış değiller. Sözlerim şu kişiye bu kişiye değildir. Geneledir. Türkiye'de Türk tarihini bilen ve anlamış kimse yok maalesef. Kereylere, Selçukluya, Osmanlıya, Karamanoğluna, Turgutoğluna kan yoluyla ve soyağacı yoluyla bağlarım var. Ama gerçekleri söyleme yoluna gittiğimden dolayı bugün bu hanedanlıkların torunları da zihniyet yönünden Türklükten ayrılmışlardır. O yüzden benim gibi insanları sevmezler. Benmerkezci yaşayan insanlara elbette ki bizim de muhabbetimiz yoktur. Türkler ezilirken ve yok edilirken bunlar susup izlediler. Milletin içinde ve yanında yer alacakları yere kendi keyiflerini ve bugünkü saltanatlarını düşündüler. Elbette ki paylarına düşeni alıyorlar. Kaç yıl boyunca Asya'daki ve Türkiye'deki akraba toplumları bir araya getirmek için uğraştım. Kimse oralı olmadı. Halbuki Türk tarihi açısında herkes nereden ve hangi boydan geldiğini anlayacaktı. Zor zamanlarda da işbirlikleri yapılacaktı. Ama kendileri bir şey yapmadığı gibi bizim gayretlerimizi de dinlemediler.
İçimizde Türk olmayan pek çok kişi var. Türk ismi kullanıyorlar ama bizi içeriden çökertmenin derdindeler. Siz oturup bunların sözlerine bakarsanız kafanız çorbaya döner ve kendi tarihinizi öğrenmeye çabalarken sıkılırsınız. Kafa karıştıranların değil, doğru ve sistemli anlatanların ifadelerine bakın. Tarih sadece kuru bilgi yığını ve ataların hikayeleri değildir. Tarih, sizi geleceğe taşıyan tek köprüdür. Tarihiniz sizin siyasetinizi, zihniyetinizi, kültürünüzü, gücünüzü, maneviyatınızı belirler. Hiçbir devleti dinler kurmamıştır. Ama dinleri milletler abad etmişlerdir. O yüzden Küreselciler günümüzde Tek Dünya Devleti (The State of World) çatısı altında insanlığı toplamanın ve dahi devletleri, milletleri, dinleri, kültürleri yok etmenin derdindeler. Siz uyanık olmazsanız uyanık geçinenler sizin hakkınızdan gelirler. Siz de sadece oturup size biçilen kaderi izlersiniz. Bir türlü birlik olamazsınız ve en ufak bir güç karşısında bile korkak halde kalakalırsınız.
1. Vatikan'ın altındaki kütüphaneler ve arşivler: Buradan son birkaç yıl içerisinde 2 tane orijinal Korkut Ata kitabı çıkartıldı. Daha neler var neler..
2. Kun-Bil Hanedanlığı kütüphaneleri ve arşivleri: Buralara giren bir daha çıkamıyor. O kadar geniş bir eser arşivi var ki; bunları gören zaten dalıp gidiyor.
3. Büyük Kağanların kurganları: Özellikle beyaz Türk piramitleri içinde binlerce tablet, deri veya taş üstüne yazılar, duvar yazıları, kitaplar, vs. bulunuyor. Oğuz Kağan'ın kurganı Xi'an şehrindeki piramittir. Sadece burada 2000'den fazla tablet vardı.
Gelelim konulara:
1. Oğuz Kağan'ın kim olduğunu, hangi yıllarda yaşadığını ve devletini nerede kurduğunu bilmezler.. Oğuz Kağan'dan fantastik roman kahramanı gibi bahsederler. Oğuz Töresi'ni bile bilmezler.
2. Osmanlı'nın kökeni 17. yüzyılda saray katibi tarafından Kayı Boyu olarak yazılmıştır ve Oğuz Kağan'a bir soyağacı oluşturulmuştur. Soyağacı tamamen yanlıştır. Osmanlı Kayı Boyu değildir.
3. Türklerin aynı ağacın dalları olduğunu söylerler ama bütün Türk boylarını ve toplumlarını ayrı ayrı anlatırlar. Bütüne ve tek ataya giden bir soyağacı izlemezler.
4. Hz. İbrahim'in (as) Akad Türk'ü olduğunu, Oğuz Kağan ile aynı devirde yaşadığını, Oğuz Kağan'ın Zülkarneyn olduğunu, Oğuz Kağan'ın kızı Candura'nın Hz. İbrahim'in 3. eşi olduğunu bilmezler ve anlatmazlar.
5. Türklerin 2 tane büyük Merkezi Güç Hanedanlığı vardır. Bunlardan birisi Aşina Asil Hanedanlığıdır ve diğeri Kun-Bil Asil Hanedanlığıdır. Bunlardan en az bir tanesinin desteği yoksa tek olan Türk devleti süremez, sekteye uğrar. Türk devlet kuruluş kuralları vardır.
6. Moğol, Arap, Uygur isminde milletler yoktur. Bunların hepsi Türklerin yöresel oluşturduğu siyasi ve sosyal birliklerin adıdır. Türkler ve özellikle Kağanlar-Hanlar ilk olarak birlik oluştururlardı. Moğol ismi; Cengiz Kağan'ın kurduğu birliğin adıdır. Uygur ismi; Oğuz Kağan'ın kurduğu birliğin adıdır. Arap ise; Kağan veya Han olmaksızın kendiliğinden oluşan bir toplumdur. Araplar 8-9 farklı toplumun birliğidir. Bunların 1 tanesi Arami Sami ırkındandır. % 5-10 arası nüfusları vardır ve Yahudilerle akrabadır. Geriye kalanlar Türk asıllıdır.
7. Tarihte Göktürk isminde bir devlet olmadı. Çinlilerin uydurduğu bir isimdir. Türk devleti tektir ve ebed müddettir. Türkler öyle bölük pörçük bin tane devlet kurmadılar. Beylikler ve Hanlıklar halinde Kağan'a bağlı oldular.
8. Osmanlı Karamanoğlu'nu ezdi, Osmanlı ile Karamanoğlu Turgutoğlu'nu ezdi. Gerçek budur. Osmanlı ile Karamanoğlu mücadelesinde Turgutoğlu ezilen taraf oldu. Halbuki Anadolu beyliklerinin kurulmasında Karamanoğlu'nun değil Turgutoğlu'nun desteği vardır.
9. Kazakistan, Rusya, Moğolistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan gibi topraklarda yaşayan Türklerin soyağaçlarını ve tarihlerini inceledim. Macarların, Karamanoğlu'nun, Turgutoğlu'nun hangi şehir bölgelerinden çıktıklarını da tespit ettim. Aslında bilenler zaten biliyor da.. Biz de sora araştıra öğrendik.
10. 2009 yılında Aşina Asil Hanedanlığı soy kitabını maalesef yabancılara kaptırdı ve kendi sonunu getirdi. Bu hanedanlıklar önüne gelenin girebildiği yapılar olmamasına karşın son 200 yıl içerisinde önüne gelenin girdiği ve Küreselcilere yakın olan bir zihniyete büründü. Ülkemizde de 2009 yılında çok ciddi değişimler ve kırılmalar yaşandı.
11. Oğuz Kağan'ın devlet bölgesine bakarsanız; Çin Seddi'ni Çinlilerin değil Oğuz Kağan'ın yaptırdığını görürsünüz. Çinlilerin ve Yecüc Mecüc'ün yağmalarından ve işgallerinden bıkan Türkler Oğuz Kağan'a şikayette bulunur. Oğuz Kağan önce kendi toplumu Salur'u Türkler ile Çinliler arasına yerleştirdi. Salur hem bilge ve hem de savaşçı bir toplumdu. Sonra Çin Seddi yapımına başlandı. Sonra Yecüc Mecüc peşine düşüldü. Kırgızistan'daki dağda bulunan mağara içine hapsedildi. Oğuz Kağan'ın kalpağında "çift boynuz ve yuvarlak bir cisim" ikonu vardır. "Çift boynuz" ikonu Arapça "Zülkarneyn" demektir. "Yuvarlak cisim" ise Tarık Yıldızı'dır. En son Oğuz Kağan zamanında Tarık'ın etkileri görülmüştü ve Allah bütün peygamberlerine Tarık'tan bahsetmiştir.
12. Asya'da bazı Türk toplumlarında kadim toplum ve boy tamgaları bulunmaktadır. Bizim tarihçiler onları umursamaz. Çünkü Türk tarihinde gelişigüzellik esastır onlara göre..
13. Altay'da bir Türk'ün evindeki sandığın içinden Selçuklu'ya ait "çift başlı kartal" bayrağı çıktı. Ama bizim tarihçiler bunu da umursamadı. Kaç tane Selçuklu dizisi çekildi, bir tane Selçuklu bayrağı görülmedi. Danışmanlarına sorsanız hepsi Selçuklu tarihini çok iyi biliyordur.
14. Güneydoğu Anadolu'da bir taş yazıt bulundu geçen yıllarda. Yaş tayini yapıldı: 15000 yıldan fazla olduğu tespit edildi. Üstünde Kök-Türkçe formunda yazı vardı ama henüz okunamamıştı. O yazıtın da üstünü örttüler. Bizim tarihçilerde yine ses yok.
15. İstanbul'da yapılan birçok kazıda ve Kıbrıs'ta yapılan kazılarda 5-6000 yıllık eserler ve mezerlıklar bulundu. Türklere ait olduğu anlaşılmasına rağmen bizim tarihçilerde ses yok.
16. Çin'de 13 tane hanedanlık var. Hepsi Türklere ait ama Çinliler sahiplenmişler. Çinliler hiçbir zaman hanedanlık kuramamıştır. Gerçek Çinlilerin yurdu Yunnan Bölgesi olup gerçek nüfusları 50 milyon kadardır. Geriye kalanı Çinlileşmiş ya da Çinlileştirilmiş Türklerdir. En ufak bir güç karşısında boyun eğdirilen Türklerin halini buradan anlayabilirsiniz.
17. Ermen Beyliği Büyük İskender zamanında Kıpçak Türklerinin bir beyliği idi. İskender de bir Türk komutan idi. Ermenler daha sonra dağıldılar. Bugün Ermenistan'dakiler Hay Toplumu olup Ruslar tarafından oluşturulmuş yapay bir yapıdır. Bizim tarihçilerde ses yok.
18. Kazım Mirşan gerçek Türk Merkezi Güç Hanedanlıklarından en az birisiyle bağlantıya geçmiş ve olası en doğru tarih bilgilerini paylaşmıştır. Ama onu da yok saydılar.
19. Mevlana Türk düşmanı idi ve babası Bahaeddin Beled ise "Farisice Türkçe'den üstündür" deyip oranın sultanının yanında rezil rüsva olan bir adamdı. Mevlevilik tarikat olmamasına karşın Türkler onu el üstünde tuttular.
20. Türklerin İtikadi Mezhebi Maturidilik iken bunu bir kenara bırakıp Eşariliğe yöneldiler, Vahhabiliği sevdiler. Hoca Nasreddin Ahi Evran'ı ve Hoca Ahmet Yesevi'yi unutan Türkler kendilerine düşman olan içerideki hainlere bel bağladılar.
Tarihi konuları sen milli anlayışla ve bakışla yorumlamaz isen gelir yabancılar işlerine geldiği gibi yorumlar. Senin tarihçilerin de onların anlattıklarını yazıp çizer. Tarihimizi atalarımızın torunları olanlardan değil; Araplardan, Farisilerden, Ermenilerden, Amerikalılardan, Avrupalılardan, Ruslardan, Hindulardan, Çinlilerden, Yahudilerden dinleme alışkanlığı var. Zira üniversitelerde gerçek tarih anlatılmasına izin verilmez.
Biz çok büyük ve çok farklı bir zihniyetin çocuklarıyız. Bizi önce tarih bilgilerini değiştirerek ve ardından farklı kisvelerde altında sözlerle özümüzden kopartarak Türklükten uzak duran ve Türklüğe düşman olan biz yapıya soktular. Zihniyet olarak teslim almanın en kolay yolunu buldular. Kendi alfabemiz olan Kök-Türkçe Tamgalarını elimizden aldılar ve bizi gerçek anlamda cahil bıraktılar. Milletimizin yarısı çağdaşlaşma yolunda ve diğer yarısı Vahhabileşme yolunda kendi değerlerini tanımaz hale geldi. Hala da "hangi toplum nereden geldi" bilmeyen tarihçilerimiz ve milletimiz ile nereye yol alacağız?
Tarihçilerin anlattığı şeylere bakın; daha hala bir çok soru işareti barındıran ifadeleri var. Tarihçilere göre tarihin % 10'u bile daha açıklanamamış. Biz çoktan açıkladık bile. Siz sadece yazılı eserlere ve elinizdeki çanak çömleğe bakarak tarih yazmaya çalıştığınız için anlayamıyorsunuz. Sözlü ve gizlenmiş tarih konularına giremiyorsunuz.
Kimse bana kızmasın. Ben de 40 yaşımdan sonra birçok şeye vakıf oldum. Elimden geldiğince anlattım. Bazı eserleri meydana çıkartmak istesek bile hemen onlara müdahale edenler oluyor. O yüzden artık karışmıyorum. Ama şu günkü anlatılan tarih bilgileri tamamen saçmalıktan ibaret, onu iyi biliyorum. Hele dizilerde anlatılanlar hepten cehalet örneği.
Tarihimiz doğru anlatılmış olsaydı bugün bu halde olmazdık ve her şeyden öteye "dağınık ve biçare" olmazdık. Tarih normalde milleti bir arada tutar. Türkler birbirine düşman şu anda.. Demek ki ortada büyük yalanlar ve yanlışlar dönüyor. İnsanlar da tarihimizi doğru şekilde bilmiyor ve anlamıyor.
Günümüzde batıda ve doğuda Türklerden farklılaşmış toplumların tarihlerini ballandıra ballandıra anlatırlar. Siyasete oluşturulmuş yalan tarihtir. Çinliler, Ermeniler, Araplar, Ruslar, Hindular gibi toplumlar bugünkü topraklarında geçmişte yaşamış Türklerin tarihlerini kendi tarihleri gibi anlatırlar. Batı dünyasında Fransız, Alman, Amerikan, İtalyan, vs. tarihleri ve Roma, Bizans, Sümer, Babil, vs. medeniyetleri ballandırılarak anlatılır ama Türk tarihinden fazla bahsedilmez. Onlara göre Türkler barbar ve göçebe yaşamış bir topluluktur. Bizim tarihçilerimiz o denli beceriksizdir ki; dünya tarihinden Türkleri çıkarttıklarında ortada bir şey kalmayacağını idrak dahi edememişlerdir.
Baktığınızda tam da Küreselcilerin istediği tarzda yetiştirilmiş tarihçilere, sosyologlara, siyasetçilere, kültür ve sanat insanlarına ödüller yağdırırlarken milletimiz ve değerlerimiz adına büyük mücadele vermiş insanların adını bile geçirmezler. Ön plana çıkan hep Türk değerlerine ve tarihine yabancı insanlar olur. Kıymetli uğraşlar verenlere önem verilmez. Türkler kıymeli liderler, görmezden gelirler. Onun içindir ki milletimiz tükeniş sürecini yaşamaktadır. Bundan sonrası milletimiz için yok oluşa giden yoldur. Değerleri olmayan bir millete millet denilebilir mi?
Comentários