top of page

Değişim değil, bilinçlenme ve gelişim



İnsan anlayamadığına, kontrol edemediğine, zihniyeti empoze edilen küreselci anlayışa ters düşene karşı çıkar ve hatta düşman olur. Kendi alfabesine, kendi kültürüne, kendi zihniyetine, kendi değerlerine, kendi milli kimliğine bile yabancılaşan ve hatta düşman olan bir milletten ulvi düşünceler, ülküler, değerlerine sadakat, tarihine sahip çıkma bekleyemeyiz. O yüzden anlattığımız konuları kimsenin tartışmasına açmıyoruz. Beğenen beğenir, beğenmeyen gider istediği yerde tükenir. Ama dönüp geldiklerinde bizden ilgi, sevgi, destek göremezler. Biz zaten Türk Dünyası'nda çalışmalarımızı yapmıyoruz. Zira Türk'ün Türk'ten başka dostu olmadığı gibi Türk'ün Türk'ten büyük düşmanı da yoktur. O yüzden çalışmalarımızı Türk Dünyası'nda yapmıyoruz. Kendi içinde, kendi insanına yönelik, kendi aklı ve kendi maddi imkanları ile işleyen bir dinamizmi bulunmaktadır. Kimseden takdir de beklemiyoruz. Bir gün Türkler kendilerine gelme ve özlerine dönme konusunda istekli ve gayretli olurlarsa bizim bilgi ve tecrübe birikimlerimizi Türklerle paylaşmamız söz konusu olabilir. Onun haricinde Kağanların ve Hanların soylarından gelen kişilere eğitim ve iş imkanları sağlanır. Bu yazıları da Türklere örnek olması ve akıllarını başlarına devşirmeleri için yazdım. Kendileri ne durumda ve Türklerin asil soylarından gelenlerin durumu nedir karşılaştırma yapsınlar istedim. Biz hiçbir şeyimizi ulu orta paylaşmayız. Hatta kendi içindeki sistem artık bana dahi kapalıdır. Çünkü güvenlik amacıyla bunu yapma zorunluluğu vardı. Ahir Zamanın en zor kısımında milletimin içinde yer alıp çalışmalarımla hem örnek olmak ve hem de yol göstermek istedim. Maalesef Türklerin çoğu yola girme niyetinde bile değil. Biz Türklere yardım etmeyi istesek bile kendi içinde bulunduğu zamanı ve durumu idrak edememiş, bizden bir şey istemeyen ve hatta bize düşmanlık etmeye yatkın insanlar için hiçbir şey yapamayız. O yüzden de şu anda böyle bir şey yapmıyoruz. Bazı kişiler ise az gayrete ve sabra çok mükafat istiyorlar. Benim 20 yılımdan fazla zamanım ortalama günde 2 saat uykuyla geçti. 1 hafta hiç uyumadığım zamanlar oldu. Kendi menfaatim için mi yaptım? Tabi ki hayır. Kendi menfaatimi düşünseydim şirketlerimizde yönetici olarak çok daha farklı konumda devam ederdim. Hiçbir sıkıntım da olmazdı. Eminim ki troller, kendini beğenmişler, kendilerine sosyal medyada yer bulmaya çalışanlar, akılsızlar, küreselci uşakları bunları okuyunca bana saldıracaklar. Bu yazıları ilk kez yayınlamıyorum. Aynı zamdan milletimin selameti ve bekası için 20 yıldır çaba gösteriyorum. 30 yıldır da bildiklerimi başkalarına öğretiyorum. Bunca zaman içerisinde % 2'den daha az bir kesim insan bilinçlenme, araştırma, aklını çalıştırma, bize yakınlık kurup düzgün bir yaşam sürdürme arzusunda oldu. Diğerleri tuhaf, saçma, akılsızca türlü şeylere bel bağlayıp aklını, kalbini, itikadını bozdu ve kendini tüketti. Kendini düzeltmek istemeyene bir şey yapamazsınız.


"Herkesin önünde, ardında, birbiri ardınca gelip giden melekler var, onu, Allah'ın emriyle koruyup gözetirler. Şüphe yok ki bir topluluk, ahlakını değiştirmedikçe Allah o topluluğu değiştirmez. Allah, bir topluluğun kötülüğünü dilerse o kötülüğü geriye atmaya imkan yoktur ve onlara, ondan başka bir yardımcı da bulunamaz." Rad Suresi, 11 - Kur'an-ı Kerim Azim'üş Şan


Kağanlık Eğitim Kurumları Okulları


Küreselcilerin kontrol ettiği bir dünyada ve internet ortamında aklı başında hiçbir okul ve yapı kendisini internette ifşa etmez. Dünyada 1000'den fazla okulun internette hiçbir kaydı yoktur. Hele ki algoritmalarla bin süzgeçten geçirilip önünüze manipüle edilmiş bilgileri getiren küreselci internetinde isteseniz de doğru kaynaklara erişebilmeniz mümkün değildir. Küreselciler dahi çocuklarını telefon ve internet bulunmayan okullarda okutuyor. İnanmıyorsanız biraz araştırın. İnternete entegre olmuş ve mobil cihazlara yapışmış nesillere kendi saçma dünyalarının dışında gerçek bir dünya olduğuna inandırmak imkansızdır. 1980'lerde insanlar daha sağlıklı, daha mutlu, daha ahlaklı, daha onurlu idi. Günümüzde GPS olmadan yönünü bulamayan nesiller var.


1. Okulların hiçbirisi ve hele ki öğretim görevlilerinin hiçbiri Mason örgütlerine bağlı değildir. Zira Kağanlık Eğitim Kurumları dışa kapalı ve küresel sistemden bağımsız bir yapıdır. % 100 güvenilir olmayan ve karanlık yönleri olan kişiler okullara alınmaz.

2. Okullarda siyaset, din, ticaret, yaşamsal farklılıklar gibi ayrımcılık oluşturan konular tartışmalara kapalıdır. Siyaset ya da din yapıları eğitim kurumları içinde yer alamazlar.

3. Bütün bilimsel müfredat ve eğitim materyalleri bizzat kurumlarda yer alan öğretim görevlileri tarafından oluşturulmuştur. Yalan yanlış, ispatı olmayan, farazi, milli ve manevi anlayışımıza uymayan öğretilere asla yer verilmemiştir.

4. Okullarda yer alan öğrencilerin ve öğretim görevlilerinin zeka ortalaması 170'tir. Okullardan mezun olan bir kişinin en az 1,5 milyon kavram ve 5 yabancı dil bilmesi hedeflenir. Kişisel ve mesleki gelişim ile ilgili pekçok alt program bulunmaktadır.

5. Tezler, bilimsel çalışmalar, abstraktlar, yayın indeksleri küresel sistemden tamamen bağımsızdır. Çok daha düşük seviyedeki üniversitelerle ve kolejlerle Kağanlık Eğitim Kurumları asla denk tutulamaz. Bizim amacımız; yaptığımız bilimsel ve teknolojik araştırmaları küreselcilerin eline vermek ve küresel sistem içerisinde Türkleri ve Müslümanları güçsüz bırakmak asla olamaz. O şuursuzluğu küresel sisteme dahil olanlar yapar.

6. Dünyayı ve Türkleri ilgilendiren her türlü sorun ve ihtiyaç için bilimsel, sosyal ve alan çalışması yapılır. 5 yıl içerisinde irili ufaklı binlerce sorun sessiz sedasız çözülmüştür. Eğitim kurumlarımızın amacı popülizm üretmek ve boş beyinli insanları tatmin için uğraşmak asla değildir. Böyle şeyleri küreselcilere bağlı olanlar zaten fazlasıyla yapıyor.

7. Dünyanın en iyi okullarının en az 3 misli ağır eğitim konuları öğrencilere aktarılır. Öğretim görevlilerinin ehliyetini ve liyakatını denetlemek için birçok kişilik, performans, kişisel gelişim, aktiflik değerlendirmeleri yapılmaktadır. Kimseye tolerans ve torpil tanınmaz.

8. Öğretim görevlisi başına yıllık ortalama 20 makale performansı beklenir. Ayrıca tek başına 2 yılda 1 adet, akademisyen grubu olarak 1 yılda 2 adet, öğrenci grubu olarak ise 1 yılda 2 adet kitap çalışması istenir.

9. Kolej ve üniversite yaşamı dahilinde öğrencilerden yıllık ortalama 2 puan zeka artışı ve en az 1,5 milyon kavram bilgisi istenir. Ayrıca genel kültür seviyesinin de her yıl artması istenir. Bütün bunlar sürekli kontrol edilir.

10. Kağanlık Eğitim Kurumları'nın dünyada eşdeğeri yoktur. Zira en iyi okullar çok detaylı incelenerek en az 3 kat daha yoğun programlar benimsenmiştir.

11. Kun-Bil Hanedanlığı Aksakallılar Keneşi ve Bilgeler Keneşi tarafından onaylanan % 100 Türk eğitim sistemi benimsenmiştir.

12. Kağanlık Eğitim Kurumları öğrencilerini borçlandırmaz. Kun-Bil Hanedanlığı'na ve Kun-Bil Toplumu'na ait küresel şirketlerden elde edilen gelirler özel vakıflardaki fonlarda toplanırlar ve sonra da eğitim, sosyal sorunlar, kültür, sanat, vs. ihtiyaçlar için harcanır. Her bir öğrenci için bir yılda çok büyük rakamlarda harcamalar yapılır ve bunlar da % 100 vakıf fonlarından sağlanır. Öğrencilerin cebinden hiçbir şey harcatılmaz. Üstelik öğrencilerin cebine harçlıkları da konulur. Okulunu bitirene Kun-Bil'e ait şirketlerde ve eğitim kurumlarında iş verilir.

13. Kağanlık Eğitim Kurumları % 100 Türk zihniyetiyle ve değerleriyle çalışmalarını sürdürürler. Küresel sisteme ve yönelimlere bağlı değildir.

14. Kağanlık Eğitim Kurumları içinde Türk milli, manevi ve dini değerlerine saygısızlık edenlere bile yer ve fırsat verilmez.

15. Sözde salgın başladıktan sonra Kağanlık Eğitim Kurumlarında 20 kadar fakültede yoğun çalışmalar yapılmıştır. Pekçok rapor ve makale hazırlanmıştır. Bunlar dünya ile paylaşılmıştır. Ancak okullarımızı beğenmeyen ve Türklere düşmanlık edenler bizim çalışmalarımızı kötülemişlerdir.

16. Eğitim müfredatı ve materyalleri hazırlanırken doğru ve faydalı ilmi bilgiler ele alınmıştır, yalan yanlış ve faydasız olanlar elenmiştir. % 100 Türkçe bilim dili kullanılmıştır.

17. Kağanlık Eğitim Kurumları içinde her bilim insanı yaptığı işi sonuna kadar takip eder. Sırf birileri iddiada bulunmuş diye onu alıp kullanmaz.

18. Her bir akademisyen işinin ve mesleğinin sorumluluklarını sonuna kadar üstüne alır. Doğru olmayan veya kesinliği bilinmeyen konularda insanları yanlış yönlendirmezler.

19. Her bir akademisyen eğitim alanı, genel kültür, kişisel gelişim, milli ve manevi değerler, öğrenci kulüpleri, akademisyen kulüpleri ve alan çalışmaları şeklinde listelenen birçok alanda çalışmalarını sürdürmektedir. Kimseye torpil yapılmaz ve masası başında oturana itibar edilmez.

20. Kağanlık Eğitim Kurumları bünyesindeki akademisyenler Evrimci değillerdir ve Bilim Dini zırvalıklarına bel bağlamazlar. Böyle kötü fikirler üzerine yeni nesilleri zehirlemezler.



1 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page