3 ana dalda yüksek seviye akademisyen olan bir insan işlerini bırakarak Ahir Zaman (End of Times) ve İlahi Büyük Yıkım (Apocalypse) ile ilgilenmeye başlıyor, Hazırlıkçı (Prepper) oluyor, diğer insanlara da bu konularda yardımcı olmaya çalışıyor.. Türk olan bir insanın ne yaptığı ilginizi çekmemiş olabilir. Bill Gates, Jeff Bezos, Mark Zukerberg gibi Küreselciler başta olmak üzere birçok büyük şirket ve etki sahibi kişi de kendilerine sığınak yaptırdılar ve o sığınaklara yerleştiler. Hatta birçok şirket sahibi mallarını satarak altına çeviriyor. Türkiye'de bile 50000'den fazla orta seviye zengin kendine sığınak yaptırdı. Son zamanlarda Küreselci bilim dünyasından gelen haberlere bakarsanız "uzaydan gelen tehlike" ve "bildiğiniz yaşam sona erebilir" tarzında bilgiler paylaşıyorlar. Sosyal medyanın, internet sitelerinin, medyanın ve eğitim sisteminin aldatıcı dünyasında aklınızı geliştirmeyi ve bakış açınızı geliştirmeyi beklememelisiniz. Küreselciler kurdukları düzenin bir anda yıkılmaması ve insanlar onlara karşı birleşmesin diye birçok önemli gelişmeyi örtbas ediyorlar ve karartıyorlar. Küreselci şirket sahiplerinin çoğunun uzayda gözlem sondalar ve Antarktika, Şili, Peru, ABD, Çin, Sahra Çölü gibi yerlerde gözlemevleri var. Neden birden bire uzaya karşı ilgileri arttı? Demek ki bekledikleri çok ciddi bir şey var. Sıradan ve vasat insanlar ise günübirlik yaşamlarına ve keyif çatmaya devam ediyor. Ciddi konulardan bahsedenlerle alay ediyorlar.. Kendi cehaletlerini ve ahmaklıklarını örtmek için bilge insanları küçümsüyorlar ve onları kötülüyorlar.
Son zamanlarda bazı insanların "dünya yaşamı aslında bir matriks ve ondan çıkabilenler kurtuluyor" şeklinde paylaşımlar yapıyorlar. Değişik kafalar içine giren ve değişik jargonlar oluşturan insanlar başkalarının ilgisini çekmeye çalışıyor. Bu konu İslami bakış açısına göre alınırsa doğrudur. Bu da 2 farklı yönde olur:
1. Allah'ın kurduğu matriks: Yaşam atomlardan oluşur ki atomaltı parçacıkları bile vardır. Kainat, boyutlar, galaksi üstü yapılar, galaksi birlikleri, galaksiler, yıldız sistemleri (Güneş Sistemi gibi), Güneşler ve gezegenler, gezegen üstündeki yapılar, insanlar, organlar ve uzuvlar, dokular, hücreler, organeller, atomlar, atomaltı parçacıkları, vs. şeklinde giden "evren içinde evren" bulunur. Hz.Muhammed (ASM) için "18000 alemin efendisi" denilir. Bu da bize gösteriyor ki; "insan ve cin tayfaları olarak iç içe geçmiş boyutlarda 18000 tane farklı dünya" bulunuyor. Allah tabi ki bütün bunları ilmi dahilinde kodladı ve oluşturdu. "Kodlama" ifadesi bugünkü insanın kullandığı bir kavramdır. "Yaratma" kavramını materyalist zihniyette inkar etmenin farklı bir yoludur. Allah elbette ki kendi matriksini oluşturdu ve bu düzen içerisinde kainatın bir "kader" yapısı yani "kodları" var. İnsan ise kendini geliştirebilir bir kod parçasıdır. Cüz-i İradesi dahilinde amelleri, yönelimleri, duaları dolayısıyla kendi kaderini belirler yani kodlamasını yapar. Ancak bu kendi kaderini belirleme, kainatın kaderine muhalefeten işleyemez yani ana kodun dışına çıkılması mümkün değildir. Allah'ın verdiği kainat kaderinin dışına çıkacak insani bir kader değişimi söz konusu olamaz. Kainat kaderi doğrultusunda insanların kaderlerinde değişimler olabilir. İnsanların % 10'unun olayları ve olguları sorgulama kabiliyeti bulunur ve bunların da sadece % 2'si gerçeklere doğru yürüme cesareti ve bilgeliği gösterebilir.
2. Küreselcilerin kurduğu matriks: Küreselciler internette ve gerçek yaşamda insanlarla ayrı ayrı ilgilenen iki matriks hazırlamıştır. Kainat kaderine muhalif hiçbir şey yapamazlar ancak Allah'ın iradesi ve matriksi dahilinde onlar da kendi rollerini oynarlar. İlahi matrikste "kötü kodlar" olarak yerlerini alırlar. Allah'ın antivirüs programları onları aslında karantinaya almıştır ve sonlarını getireceği günü bekler. Küreselciler insanları internette ve gerçek yaşamda birer "kum havuzu" yani "sandbox" dedikleri alanlara hapsederler. Böylece insanın potansiyeli ne kadar büyük olursa olsun çok geniş kitlelere hitap etme becerisinden yoksun olur. İnsanların birbirleriyle kurmuş oldukları bağları da kopartmaya çalışırlar. Bunun için algoritmalar kullanırlar. Akılsız, imansız, materyalist ve ehl-i dünya olan insanlar Küreselcilerin matrikslerinde ömürlerini çürütürler. Hiç olarak yaşarlar ve hiç olarak ölürler. Bu matriksten çıkmayı istemek için önce zihindeki gereksiz, zararlı, karışık bilgileri boşaltmak ve yerine doğru bilgileri koymak gerekir. Çoğu insan ise bunu istemez çünkü ona verilmiş konfor alanını terk etmeye yanaşmaz. Düne kadar "hiç" olan insanlara bugün iyi-kötü bir maaş, bir makam, bir unvan, bir yaşam verirseniz onu kaybetmemek için köle bile olurlar. İnsanların % 90'ı "sürü psikolojisi" ile hareket eder ve kendilerine Küreselciler tarafından gösterilen şeylerin doğruluğuna inanırlar. Bu insanlar doğru bilgi kaynaklarını araştırmazlar ve bütün bilgiyi Küreselci platformlarından alırlar. Değerlerine, kültürüne, dinine gerçek anlamda yabancıdırlar. Küreselcilerin matriksinden çıkmak için Allah'ın matriksini kabul etmek gerekir. O zaman gözleriniz açılır.
Biz, kendi ailelerimiz ve çevremiz için bazı çalışmalar başlattık. Biraz araştırma yapınca dünyada bizim gibi düşünen başka insanlar da olduğunu keşfettik. Zamanla insanlar "ben de katılmak istiyorum" demeye başlayınca kendiliğinde bazı çalışmalar başladı. Organizasyon yapılandırmak hiç kolay bir iş değildir. Bu, sadece kuru bilgi paylaşımı veya insanları bir araya getirme faaliyeti değildir. 30 yıldır ülke içinden ve dışından engellenirken, ekonomik olarak dar bir koridorda ilerlemeye çalışırken, insanlar umursamazken, onca sıkıntı ve yapılacak iş varken yükü paylaşacak insanları bulamazken, kültür ve zihniyet bağlamlarında kendini geliştirememiş olanlarla boğuşurken elbette ki sağlam bir ilerleme sağlayamazsınız. Kun-Bil Toplumu bünyesindeki 35 milyon insan özveri ve fedakarlık duyguları içerisinde Ahir Zaman İlerlemesi Programı 6. Seviye'ye ulaşmışlarken diğer Türklerin çoğu 2. Seviye'yi bile geçemedi. Yine de belirli bir gelişim sağlayabildik. Siz de yakın geleceğinize yön vermek için karar alacaksınız. Bunun için artık çok geniş bir zamanınız yok. Her an her şey olabilir. Çünkü 2000 yılında Ahir Zaman süreci başlatıldı. Yani "ne zaman başlayacak?" diye soranlar henüz başlarına büyük sıkıntılar gelmemiş olanlardır yoksa dünyanın her yerinde kıyametler kopuyor. Siz bilinçaltından görmezden gelmek istediğiniz ve internette te ciddi haberlerden uzak kaldığınız için Küreselcilerin sizin için algoritmik oluşturduğu kum havuzunda (sandbox) vaktinizi harcıyorsunuz. Gerçek ve ciddi haber yapan yerlere eriştiğinizde her gün yüzlerce şehirde devasa afetlerin ve felaketlerin meydana geldiğini göreceksiniz.
Biz şunları yapmaka çalıştık:
1. Ahir Zaman'ı tanıtan bilgileri derlemek
2. Nibiru'nun Apocalypse ile ilgisini izah etmek
3. Nitelikli ve gelişimci bir toplum oluşturmak
4. Birlik ve beraberlik sağlayacak hazırlıkçı topluluğu kurmak
5. Giderek artan çeşitte, sayıda ve güçte afetleri ve felaketleri bilimsel olarak incelemek
6. Büyük afetlere ve felaketlere karşı hazırlıklar yapmak
7. Şehirlerde ve kırsalda kendini korumaya yönelik planlamalar yapmak
8. İnsanlar arasında işbirliğini geliştirecek bir sistemi oturtmak
9. Ahir Zaman'daki kaotik olaylar sırasında işe yarayacak bilgileri ve haritaları oluşturmak
10. İnsanlara Bushcraft, Surviving, Self Defense, Off-Grid Life, Camping, Climbing, Mounteneering, Preppering gibi konularda bilgiler paylaşmak
11. İnsanlara gerçek tarihe dair bilgiler vermek ve zafiyetleri gidermek
12. İnsanların kafalarının ve kalplerinin içini disipline etmeye çalışmak
13. Doğru bilgiye ve doğru insanlara nasıl ulaşılacağını göstermek
2019 öncesinde ABD'de 2 milyon kadar insan Apocalypse gibi bir SHTF (Bütün Düzenin Altüst Olması) ve WROL (Kanunların İşlemeyeceği Yaşam Süreci) durumuna karşı hazırlık yaparken 2019 yılından itibaren Küreselcilerin faaliyetleri dolayısıyla Apocalypse sürecinin TEOTWAWKI (Bildiğiniz Yaşamın Tamamen Sona Ermesi yani İlkel Bir Çağın Başlaması) olacağı kanaati keskinleşti ve ABD'lilerin % 60'ını yakını artık hazırlık yapıyor. Türkiye'de ise zengin çevrelerden 50000 kadar kişi sığınak yaptırdı ve ciddi şekilde hazırlık yapıyor ancak diğer insanlara bir şey söylemiyorlar. Pekçok insan yokluktan bahsediyor ancak ülkenin % 85'i sigara içiyor, % 55'i içki içiyor, % 60'ı birkaç yılda bir telefonunu yeniliyor, % 90'ından fazlası ise hemen her ay fuzuli harcamalar yapıyor. Tabi ki insanlar bunlar "günlük rutin" olarak gördükleri için bunlardan feragat ederek tasarruf etmeyi düşünemiyorlar bile. Üstelik ülke insanların % 70'inin evinde sınırsız internet ve % 90'ının cep telefonunda da internet paketi var. Yani harcamaya gelince para bulunuyor. İş kötü zamanlar için hazırlık yapmaya gelince herkes mızmızlanıyor ve bahaneler üretiyor.
1. Ölürsünüz ve artık Allah'a hesap vermeye başlarsınız
2. Ölmezsiniz ve bu dünaydaki çilenizi sürdürürsünüz
Eğer ki ölüm için bir garantiniz yoksa hayatta kalıp mücadele etmek zorunda olacağınızı düşünmek zorundasınız. Hiçbir şey bilmiyorsanız ve hiçbir hazırlığınız yoksa çileniz bine katlanacaktır. "Ölür de kurtuluruz" düşüncesi yanlış bir tezdir.
Çözüm için uğraşan insan her türlü zorluğun üstesinden gelmesini de becerir. Hiçbir gemi sahibi gemisinin kaptanının okyanuslarda karşılaştığı fırtınaları bilmek istemez, gemisinin sağ salim limana girip girmediğine bakar. Yaşam da böyledir. Sizin kafanızın içindeki çalkantılar, yakınlarınızın size deli demesi ve inanmaması, başkalarının sizin hakkındaki düşünceleri önemli değildir. Siz bu yaşamdan beşeri ve manevi olarak ayakta bir şekilde ayrılabiliyor musunuz, işte önemli olan budur. Küreselcilere teslim olan, dünyaya bağlanmış, yaşamın hep böyle pespaye şekilde sürüp gideceğini zannedenler elbette ki sizi de kendilerine benzetmeye çalışacaklardır. Önünüzdeki en büyük sınav zaten budur. Siz akılsız güruha mı benzeyeceksiniz yoksa akıllı olanlarla aynı safta mı duracaksınız? Bu kararınız hem bu dünyadaki gidişatınızı ve hem de hesap günündeki durumunuzu etkileyecektir. Küreselci zihniyetine teslim olan ahirette de onlarla birlikte olacaktır. Hz.Nuh'a (as) kavmi ne eziyetler ve ne küfürler etmişti. Hatta gece gemi inşaatının yanına gelip gündüzden yapılan işleri bozuyorlardı. "Hadi diyelim büyük seller oldu diyelim.. Biz o zaman dağlara kaçar yine kurtuluruz" demişlerdi. Canı veren de alan da Allah'tır. Hz.Nuh'a (as) imanı, aklı ve tedbirli olma duygusunu veren Allah, diğerlerinin kafir, dünyaya sevdalı ve umursamaz kalmalarını da sağlamıştı. Şu anda da benzer durum söz konusudur. Dinden ve akıldan uzak olan egosu yüksek diplomalı cahiller her şeyi bildiklerini zannediyorlar. Siz onlara mı uyacaksınız yoksa akıl sahibi olanlara mı? Dinde kadercilik yoktur, kadere iman vardır. kadere iman ise; "önce tedbirini al ve hazırlığını yap, sonra tevekkül edip Allah'a sığın" der. İşte bu; imanın ve aklın gereğidir. Ne zaman ve nasıl öleceğini insan bilemez. Bilmediği bir şeyin de hemen gelmesini istemesi mantıksızdır. Onun için de kötü zamanlara hazırlık yapmak bir Müslümanın en birinci vazifesidir. Hadislerin pek çoğunda hazırlık yapılması ve tedbirli olunması ile ilgili tavsiyeler bulunur. "Yan gel yat, Allah seni korur" veya "öleceksen ölürsün, kalacaksan kalırsın; boşver" demek iman ve akıl işi değildir. Ne kendi ulus bilincini ve ne de İslamiyet'i doğru ve düzgün bilmeyen insanlar kendi kafalarına göre yorum yapıyorlar. Sorduğumuzda "bana göre böyle" diyorlar. Yanlışa giden binlerce yol vardır ama doğruya giden yol tektir.
Akıl; doğrularımızın kaynağı olan referans alanlarına göre oluşturduğumuz süzgeçten geçen bilgiler doğrutusunda faydalı ve gerçek doğruya ulaşabiliriz ki bu doğruya ulaştıktan sonra ona tutunma sabrını da göstermemiz gerekir. O referans alanları nelerdir? Ulusal, manevi ve dini kültürümüz, bilincimiz, değerlerimiz, kavramlarımız, ahlakımız, ülkülerimiz, menfaatlerimiz.. Bize doğruları gösteren ışık kaynakları bunlardır. Akıl, beyne kuru bilgi doldurmak ta değildir. O bilgileri doğru şekilde analiz etmek ve faydalı, doğru, nitelikli bilgileri beynimize yerleştirmek akıl işidir. Bilgi kaynakları içine; kitaplar, insanların birbirlerine aktardıkları ve tecrübeler girer.
Bilgi 3 türlüdür; faydalı bilgi, faydasız bilgi ve zararlı bilgi. Günümüzde bilgi kaynaklarında dolaşanların % 95'inden fazlası faydasız sınıfındadır ve % 60'ı ise zararlı sınıfındadır. İnsanlar Küreselcilerin platformlarına girip baktıklarında Küreselci manipülasyonlarıyla, bilgi çarpıtmalarıyla, bilgi aldatmacalarıyla karşı karşıya kalıyorlar. İnsanların adeta beyni yıkanıyor. Sonra siz doğruları anlatmaya çalıştığınızda ise size saldırıya geçiyorlar. Takım elbise giymekle ve çarpık bir jarjon ile anlatmakla nitelikli bir insan olunmaz, sadece insanları kandırırsınız.
İki tane alternatifiniz var:
1. Olan ve olacak olanları görmezden gelirsiniz, başınıza gelenleri de çekersiniz
2. Hazırlık yapmaya karar verirsiniz ve gereğini yaparsınız
Hazırlık yapmaksızın geçirdiğiniz her dakika aslında aleyhinize işliyor. Sadece ne yapacağınıza karar vermek, bazı bilgileri ve haritaları toplamak, acil durum hareket planınızı oluşturmak yetmeyecektir. Aynı zamanda bazı kamp malzemelerini de edinmeniz gerekecektir. Kamp malzemesi alamayanlar basit malzemeleri toparlayıp kendisine basit sığınak yapabilecek durumda olmalıdır. Her şey birbirine girsin diye beklerseniz veya işinizi keyfe bırakırsanız hiçbir şey yapamazsınız. Kaldı ki savaş, iç karışıklık, Nibiru'nun etkilerinin ağırlaşması gibi durumlarda internetin ve elektriğin tamamen gitmesi bile söz konusu olacaktır. O zaman bilgiye ve size bilgiyi sunabilecek olanlara nasıl ulaşacaksınız? Hadi diyelim elektrik ve internet daha var.. Her şey birbirine girdiğinde bilgiyi size sunacak olanlar oturup sizi mi bekleyecek yoksa kendi canıyla mı uğraşacak? Bugün sözde olumlama ("her şey olumluya gidecek, olumlu düşünürsen olumlu olur, kötüyü çağırma, aslında her şey normal" diyenler) yapan veya "bir şey olmaz" diyerek sizi hazırlık yapmaktan alıkoyanlar her şey birbirine girdiğinde sizin vebalinizi üstlerine alacaklar mı?
Temel yöneliminiz şunlardan biri olmalı:
1. Kendi başına veya aile ile organize olma
2. Akradaşlarla ve/veya mahalleli ile organize olma
3. Ciddi hazırlanan Hazırlıkçı Toplulukları ile organize olma
Birçok insan şehirlerde yaşadığı ve eski usül yaşamı unuttuğu için yeniden kırsalda yaşamak çok zor gelecektir. Kırsal diye bahsettiğimiz köy yaşamı da değildir. Pek fazla insanın olmadığı ve açık doğanın olduğu arazilerden bahsediyoruz. Böyle yerlerde kendi başınıza veya ailenizle kalmanız hiçbir açıdan güvenli olmayacaktır. Bugün "başa gelen çekilir" dersiniz ancak o zamanlarda aç, susuz, umutsuz ve ne yapacağınızı bilemeden kalacaksınız. Bir sürü görev sizi bekliyor olacak ancak o görevleri yapacak insanları da bulamayacaksınız. Bir de yanınızdaki çaresiz insanların psikolojileriyle uğraşacaksınız. Ne yaptığını bilen bir rehber ve bir lider olmadığı sürece işiniz çok zor. Bugün bunları görmezden gelmek kolay gelebilir. O zamanın kaotik halleri içinde daha da kötü durumlara düşmeniz işten bile değildir. Öyle zamanlarda ölmekten kötü olan bir şey vardır; yaşayarak sürünmek.
2019'dan sonraki süreçte neler oldu:
1. Güvenlik sorunu: Malum sıvıların içinde neler olduğunu biliyor musunuz? Biz 8 farklı raporu geçen 5 sene içerisinde paylaştık. Maalesef insanlar malum sıvılarla zehirlendi ve o sıvıların içindeki maddeler sinir uçlarına ve beyin köküne bağlandılar. Yani bir zaman sonra kendi otokontrollerini sağlayamaz hale geliyorlar. Asabiyet artıyor, çekememezlikler çoğalıyor, ahlaki zaafiyetler çoğalıyor, dünya hevesi artıyor, dine ve ahlaka olan bağlılık azalıyor. Tabi ki bunlar da insanlar arasında kavgalara ve hatta ölümlere yol açıyor. Eskisinden onlarca kat daha fazla gerçekleşiyor. Belki birkaç yıla kadar bu durum yüzlerce kata ulaşacak. Sıvılılar arasındaki nöral ağlar yüzünden onlar birbirleriyle iç içe duruyorlar yani kovan mantığı ile hareket ediyorlar, sıvısızları ise haz etmiyorlar. Tabi ki bütün bunlar insanlar için çok ciddi güvenlik zafiyetleri oluşturuyor. Birkaç yıla kadar daha da kötüye gitmesi mümkün. Yerleşim yerlerinde (köy, kasaba, ilçe, il) yaşanamaz hale geleceği aşikar. Kaotik zamanlarda bu tür güvenlik sorunlarını nasıl aşacaksınız?
2. Sağlık sorunları: Sıvılananların kan hücrelerinde bozulmalar tespit edildi yani sıvılı bir insandan kan almak mümkün olamıyor. Bu durum yıllar içerisinde daha da kötüye gidiyor. Sıvılı insanlar sıvılı başkalarından organ ve kan alamıyor. Sıvısız insanların onlarla etkileşime girmeleri ise kendilerine zarar veriyor. Çünkü kan verme ve alma işlerini yapan yerlerde de bir sürü sıvılı insan var ki sıvısız bir insanın sıvılı olanların soluduğu yerde durması bile sağlık açısından zararlara sebep oluyor. Sıvılı olanların seks arzuları artarken cinsel fonksiyon (çocuk yapabilme) kabiliyetleri azalıyor. Çocuk olsa bile türlü hastalıklarla birlikte doğuyor. Kaotik zamanlarda size sağlık yönünden yardımcı olabilecek insanları nasıl bulacaksınız?
3. Yetkin insan sorunu: Sıvısız olup ta işini hakkıyla yapabilen insan sayısı azalıyor. Böyle insanları bulmak giderek daha da zorlaşacak. Yaşamın bütün alanlarında çalışabilecek insan sayısı hızla azalacak. Bir de kaotik zamanları ve sonrasını düşünün. Öyle zamanlarda yetkin insanı nereden bulacaksınız?
Bu tür sorunlardan uzak durabilmek için aklı başında ve ne yaptığını bilen insanların olduğu Hazırlıkçı Toplulukları içinde olmalısınız. Gün gelecek ciddi meslek sahibi insan bulunamayacak. O zamanlar geldiğinde yaşamı sürdürebilecek yetkin insanların olduğu topluluklar içinde olmanız hayati önem taşıyacaktır. Bu, sadece bir öneridir.
Kaotik zamanlarda sizi bekleyen büyük sorunlar:
Küresel çapta afetler ve felaketler söz konusu olduğunda sizi bekleyen bir sürü sorunla karşılaşacaksınız. Hiçbir hazırlık yapmadıysanız olduğunuz yere çöküp kalırsınız.
1. Güvenlik sorunu: Sıvılılar dolayısıyla artık herkese güvenemezsiniz. Zira sıvılılarda aşırı asabiyet, sinir, çekememezlik, huysuzluk gibi haller var. Sıvısızlar içinde de maalesef bozuk fikirlere ve itikatlara bağlananlar var. Kime nasıl güveneceğiniz şu anda en büyük sorununuzdur.
2. Asayiş sorunu: Kaotik bir durum meydana geldiğinde önce yağmalar, kapkaçlar, hırsızlıklar başlar. Çünkü insanların elinde yiyecek ve içecek kalmaz. Elinde silah olanlar da kendilerini güçlü görürler. Kendi başınıza veya ailenizle hareket edecekseniz bu durum sizin için hayati önem arz edecektir.
3. Kıtlık, yokluk ve kuraklık: Önümüzdeki yıllar içerisinde 7 yıllık kuraklık ve kıtlık süreci olacaktır. Hadislerde de bundan bahsedilir. Tabi ki o zamanlarda üretim de olmayacaktır. İnsanlar büyük bir yoksunluk, yoksulluk, kıtlık, ölümcül hastalıklar ve salgın hastalıklar ile mücadele etmek zorunda kalacaklardır. Hele yalnız başına kalanlar..
4. Neyi nasıl yapacağını bilememe: Özellikle doğanın potansiyelini anlamayan ve kullanmayan insanlar için yaşam giderek daha da kötüye gidecektir. Doğada yaşam içinde neyi nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız çok büyük zorluklar göreceksiniz. Yerleşim yerlerinde (köyler, kasabalar, ilçeler, iller) bir şeyler yapabilmeniz mümkün olamayacaktır.
5. Temel 10 görevi yerine getirememe: İster doğada ve ister yerleşim yerlerinde en temel 10 görevi (güvenlik ve korunma, psikolojik sağlamlık ve ibadet, yiyecek bulma, su bulma ve temizleme, ateş yakma, temizlik ve hijyen, sağlığı koruma ve ilkyardım, artan haşerattan korunma, iletişim ve haberalma, acil durum hareket planları yapma) yerine getirememeniz durumunda yenilirsiniz. Bu konularda bilginiz ve tecrübeniz yoksa yapacağınız en iyi şey; bu konuları bilen insanlarla birlikte mücadele etmektir.
6. Ailenin dengesini koruyamama: Ailenizin psikolojik, sosyal, akli dengelerini korumanız kaotik zamanlarda çok güçtür. Sosyalleşme ihtiyacı dolayısıyla birçok insan bildiklerini başkalarına anlatmakta sakınca görmez ve bu da sizin için bir güvenlik zaafiyeti doğuracaktır. Yanıltıcı ve kandırmada mahir insanlar saf insanları bularak onlardan türlü bilgileri edinebilirler. Kaotik zamanlarda aile fertlerinize görevler verip yaptırmanız çok güçtür. Ancak zorlayıcı topluluk etkeni olursa harekete geçebilirler.
7. Yalan söyleyenlere kanma: Kaotik zamanlarda özellikle silahlı güçlere pek güven olmaz. Her şeyin karıştığı bir zamanda kendinizden başkasına güvenemezsiniz. Yalanlar söyleyerek insanları başka yerlere götürmeye kalkabilirler ve insanları kandırabilirler. İş işten geçtikten sonra uyanmanızın da faydası olmaz. O anda resmi kontrol kimlerin elindeyse askeri güçler onların emirlerini sorgusuz sualsiz yerine getireceklerdir. Çoğu zaman onlar dahi neyi neden dolayı yaptıklarını bilmeyeceklerdir. Onlar nispeten iyi olanlardır. Kötü olanlarını düşünemiyoruz bile.
En temel sorular:
Aslında birçok soru var ama size birkaç soru yönelteceğiz. Eğer bu sorulara olumlu yanıtlar alamıyorsanız tek başınıza veya aile olarak bir şey yapamazsınız.
1. Harita okumasını biliyor musunuz?
2. Pusula kullanmasını biliyor musunuz?
3. Doğadan yiyecek bulabilir misiniz?
4. Doğadaki malzemelerle ilaç yapabilir misiniz?
5. İlkyardım ve IFAK biliyor musunuz?
6. Savunma amaçlı bıçak, silah ve tüfek kullanmayı biliyor musunuz?
7. Elinizde hiçbir malzeme olmadan ateş yakabilir misiniz?
8. Bir anda her yeri basacak olan haşerattan kendinizi koruyabilir misiniz?
Önceden yapabileceğiniz şeyler var:
1. Kaçış çantası yapmak
2. Hayatı idame malzemeleri oluşturmak
3. Kaçabileceğiniz / uzaklaşabileceğiniz güvenli alanları tespit etmek
4. Hazırlıkçılık bağlamında gerekli olan bilgileri ve haritaları edinmek
Hazırlık yaparken iki olasılığınız var:
1. Bug-out / Kaçış: Çok ciddi kaotik durumlar meydana gelirse evinizden ve yaşadığınız bölgeden kaçmanız gerekebilir ya da yetkililer sizi oradan uzaklaştırabilir.
a. Kaçış çantası: Evinizden belli bir süreliğine uzaklaşmanız gerekirse..
b. Yük çantası: Evinizden uzunca bir süreliğine uzaklaşmanız gerekirse..
c. Tamamen / geriye dönmeksizin uzaklaşma malzemeleri..
2. Bug-in / Kalma: Evinizde ve muhitinizde kalarak kaotik durumları göğüslemeye çalışabilirsiniz. Bu durumda da pek çok asayiş sorunuyla, yoklukla, kıtlıkla boğuşmak zorunda kalırsınız.
a. Eve varma çantası
b. Evde kalma kitleri
c. Alternatif kaçış planı
İşte size "nasıl hazırlık yapayım?" şeklindeki soruya yanıt:
1. Kendi başınıza bilgi edinme
2. Sağlayıcılardan bilgi ve harita toplama
3. Aile içi organize olma
4. Topluluk organizasyonuna katılma
5. Acil durumlar için hareket planı yapma
6. Güvenli alan haritaları hazırlama
7. Afetler ve felaketlere karşı neyi nasıl yapacağınızı öğrenme
8. Afetler ve felaketlere karşı haritalar oluşturma ve kaçış planları yapma
9. Evde hazırlıklar yapma
10. Kaçış çantaları hazırlama
Edinmeniz gereken bilgiler ve tecrübeler:
"Hangi bilgileri ve tecrübeleri edinmem lazım" sorusuna yanıt olarak buraya ana kategorileri yazıyoruz. Özellikle yabancılara ait websitelerinde ve video kanallarında bunlarla ilgili bilgileri takip edin. Bizim de bu konularda açtığımız birkaç Telegram arşiv grubumuz vardır.
1. Bushcraft = Yalnız Kurt
2. Camping = Kampçılık
3. Climbing = Tırmanışçılık
4. Mounteneering = Dağcılık
5. Preppering = Hazırlıkçılık
6. Surviving = Hayatta Kalma
7. Woodcraft = Ağaç Yontma ve Marangozluk
8. Blacksmithing = Demircilik ve Alet Yapımı
9. Self Defence = Kendini Savunma
10. Shooting = Atışçılık
11. Hunting = Avcılık
12. Gardening = Bahçecilik
13. Agriculture = Tarım
14. Healing = Şifacılık
15. Off-Grid Life = Şebeke Dışı (Yerleşim Yerlerinde Ayağımıza Gelen Elektrik, Su, İnternet, İletişim, Market, vs. Kaynaklardan Uzak) Yaşam
Doğada yaşam:
Doğada yaşam için bilmeniz gereken temel bilgiler ve edinmeniz gereken temel beceriler vardır. Bunlara uygun hareket etmezseniz sürekli sıkıntıya girersiniz. Ailenizden birisi dahi olsa; eğer ki ciddi bir bilgiyi bilmesi elzem değilse ona anlatmayın. Bilmeniz gereken bilgileri öğrenmenin en iyi yolu; okulda okurken yaptığınız gibi yazarak ve yakınlaşarak çalışmaktır. Mesela; bilgisayarı olan insanlar websitelerimizde yazar olarak görev alabilir ve çeşitli websitelerdeki bilgileri Türkçe'ye çevirerek paylaşabilir. O esnada bilgileri okuyacakları için de kendi kazançlarına olacaktır. İsteyen Türkçe'ye çevirttiği bilgileri Word dosyasına koyabilir.
1. Kamp yeri seçme
2. Harita okuma
3. Pusula kullanma
4. Tehlikeyi sezme
5. Hayvan davranışlarını çözümleme
6. Ketum olma
7. Sığınak yapma
8. Kamp malzemelerini kullanma
9. Alet edavat yapabilme
10. Doğada yiyecek ve içecek bulabilme
11. Doğal malzemelerden ilaç yapabilme
12. İlkyardım yapma ve IFAK kullanma
13. Çeşitli aletleri kullanabilme
14. Doğal malzemelerle ateş yakma
15. Yırtıcı hayvanlardan korunma
16. Haşerattan korunma
Websitelerdeki yazıları otomatik Türkçe'ye çevirtmek için internet tarayıcınıza Yandex Translate veya Google Translate eklentilerini kurun. Böylece işiniz kolaylaşır. Word dosyasına İngilizce olarak aldığınız yazıları toplu halde "online translator" websitelerinde Türkçe'ye çevirtebilirsiniz. Bu sitelere yükleyeceğiniz Word dosyası en çok 10 mb büyüklüğünde olmalıdır. O zaman "split" yani "bölme" araçlarını kullanarak büyük dosyalarınızı 10 mb'tan küçük dosyalar haline getirmelisiniz. Websitelerde split işini yapan sayfalar olduğu gibi Foxit Business gibi programlar da bu işi yapabilmektedir.
Son olarak:
5 yıldır biz de bazı çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalarımızı da insanlara sunuyoruz. Kendi başlarına hareket etmek isteyenler yollarına devam edebilir ancak öyle bir cesareti, bilgisi, gayreti olmayan insanlar için bizim çalışmalarımız en iyi alternatiftir. Kimseyi bir şey yapmaya zorlamıyoruz. Kuru hayal kurma ile hiçbir şey yürümez. Materyalist bir dünyada hazırlık yapmak için illa ki harcama yapmak zorundasınız. Hazırlıkçılık belli bir miktarda harcama yapmayı gerektirir. Örneğin; kendiniz için kamp malzemeleri alacaksınız, bilgi edinmek için kaynaklara sahip olacaksınız, gelecek adına bazı hazırlıkları yapacaksınız. Biz 5 yılda neler yaptık, kısaca bahsedelim:
1. Ahir Zaman'ı tanıma
2. Nibiru'yu tanıma, olası etkilerini araştırma, Nibiru'nun yıkıcılığına karşı tedbirler alma
3. Kaotik afetlere ve felaketlere karşı bilgi edinme
4. Acil durum afet planları ve haritaları yapma
5. Edinilmesi gereken bilgilere ve tecrübelere dair araştırmalar yapma
6. Kaotik çağda bir arada olabilecek topluluklar oluşturma
Bu konulara websitelerimizden göz atabilirsiniz. Size hiçbir alternatif sunmayan ve işi gücü sadece gayret gösterenleri kötülemek olanları dinlerseniz siz kaybedersiniz. Ahir Zaman'ı bilmeyen insanları dinlemek sadece insanın kendisine yapacağı eziyettir. Zaman hızla geçiyor ve bir gün kırılma noktasına ulaşacağız. O gün geldiğinde birçok insan pişmanlık içinde olacak ve bizi de arayacak. Ancak biz kendi acil durum hareket planımızı uyguluyor olacağımız için kimseye yanıt veremeyeceğiz. Bugünleri iyi değerlendirin. İster kendi başınıza, ister topluluk olarak..
Bazı insanlar "bir kitap alırım olur biter" veya "topluluğa katıldım mı tamamdır" gibi bir anlayış içerisindeler. Kendinize ve Hazırlıkçılığa zaman ayırın. Yaşam sizin yükünüzü çekmez. Tek bir kitapla ilkokuldan başlayıp üniversiteye kadar eğitiminizi sürdürebiliyor musunuz? Bir sosyal ya da kültürel kulübe üye olduğunuzda her şey tamam oluyor mu yoksa gayret göstermeniz de gerekiyor mu? Hazırlıkçı olduğunuzda sadece kendinize iyilik yapmış olursunuz, başkalarıyla çok fazla iletişim kurmanıza da gerek yoktur. Belli başlı hazırlıkları yaptığınızda sizin için yeterli olacaktır ancak kendinizi daha fazla geliştirmek için siz gayret göstereceksiniz.
İnsanların çoğu "Nibiru ne zaman gelecek?" diye soruyor. Nibiru hiçbir zaman bir yere gitmiyor ki gelsin. Sümerlere göre 3567 yıllık yörüngesi boyunca Güneş Sistemi'ni etkiliyor. Günberi ve Günöte noktalarındaki etkileri değişiyor. 20-25 kere Dünya'ya yaklaşıyor, 5-6 kere Dünya ile etkileşimi aşırı artıyor ve 1-2 kere de Dünya ile çarpışıyor / sürtüşüyor. İnsanlar sadece "çarpışma / sürtüşme" konusuna odaklanıyor ancak Nibiru'nun meydana getirdiği yıkıcı afetler sürekli devam ediyor. Mesela; kuyruklarındaki enkazdan Dünya'ya meteorlar ve asteroitler fırlatıyor.. Son anda harekete geçmek isteyenlerin soruları hiç bitmez. "Son an golü" tamamen filmlerde uydurulmuştur ve gerçek değildir. Atalarımız "sona kalan dona kalır" demiştir.
Hazırlıkçı'nın mottoları:
- Hazırlık için tek bir günümüz var; o da bugündür.
- Hazırlık yapıyorsanız hangi afetin ne zaman olacağının bir önemi yoktur ve dahi hazırlık yapmıyorsanız da hangi afetin ne zaman olacağının bir önemi yoktur.
- Hazırlık yaparak biz ölümden kaçmıyoruz, atalarımızın onurlu yolundan gidiyoruz ve İslamiyet'in bize emrettiği üzere tedbirler alıyoruz. Bu, tam anlamıyla akıllı olmak ile ilgili bir davranış türüdür.
- Biz tek bir afete karşı hazırlanmıyoruz, bütün afetlere ve felaketlere karşı hazırlanıyoruz. Tabi ki Nibiru'nun gelişi "İlahi Büyük Yıkım / Apocalypse" olarak en büyük afettir ve biz buna öncelik veriyoruz.
Yeni projeler
Çalışmalarımızın her zaman aktif halde tutulması ve zorda kalanlara hızla yardım edilmesi bizim de düşüncelerimiz arasındadır. Ancak bunun için zaman, insan ve parasal kaynak gereklidir. Sadece istemekle de olmuyor. Neyin nasıl yapılabileceği konusunda orjinal fikirleri olanlar bizimle bunları paylaşabilir. Kendileri de o fikirlerin uygulanmasında görev alacaklarsa fikirlerini beyan etmelerinde fayda vardır. Aksi halde bir önemi olmaz.
Türkütopya Toplumu prensipleri: Bu çalışmalar yapılırken herkesin iyi niyetini, yardımseverliğini, zor duruma düşene sahip çıkacağını öngörerek planlama yaptık. Maraş depreminde 11 şehir ve 13 ülke etkilendi. Öyle bir aşamaya geldik ki, biz Türkler yalnız ve biçare bırakıldık.. Artık her bakımdan kendi sorunlarımızla kendimiz ilgilenmek zorundayız. Aksi halde her şeyi olduğu gibi bırakan bir zihniyetin kurbanı oluyoruz. Bu konularda ciddi emek sarf etmek isteyen ve fedakarlıkta bulunabilecek insanların toplumumuza katılmasını bekliyoruz. Mızmılanan, boşverci, sadece kendini düşünen, gayretsiz, bahaneler üretip duran, başkalarının yaşam enerjisini boşa tüketen insanları istemiyoruz. Bize çene ve olumsuz bakış açıları değil gayret, fedakarlık, vefa, olumlu düşünceler lazım. Burada bahsettiğimiz konular sadece bizim gayretimizle olacak şeyler değildir. Bunlar bir vaat te değildir. Biz projelerimizi hazırlarız ve insanlara sunarız. Bunların bizim üstümüze ilave yükler bindirmesini istemeyiz. Çünkü her ilave yük bizim zamanımızı ve kaynaklarımızı tüketir. İnsanlar bunlara iştirak ederlerse projeler sürdürülebilir. Bu çalışmaların illa ki şu anda başlatılması da gerekmez. Kaotik süreçler başladığında da kullanılabilirler. Siz gayret gösterirseniz biz de elimizden gelen desteği veririz.
1. Türk Kalkan: Büyük ve kaotik bir afet çıkması halinde Türkütopya Hoca Ahmet Yesevi Ocaklarının tüttürülerek şehirlerde yaşayan Türkütopya Toplumu bünyesindeki insanların organize olmaları, birbirlerini korumaları ve ihtiyaçlarını birlikte karşılamaları prensibine göre hareket etmeleri için destek sağlanır. Böylece sadece kendimize odaklanmamış ve bizimle aynı düşünceleri paylaşan diğer kardeşlerimize de desteklerimizi sağlamış olacağız. Öncelikle Türkütopya Toplumu ve Türk Hazırlıkçılar Topluluğu bünyesindeki insanlara destek sağlanacak, sonra gücümüz yeterse de diğer insanlara destek vereceğiz. İlk amacımız; afet veya felaket olması durumunda şehir içlerinde veya şehir dışındaki güvenli alanlarda önceden tespit edilmiş noktalarda iletişimin sağlanması ve ardından bölgeye intikal edilerek destek verilmesi olacaktır. Buna kimseyi mecbur edemeyiz ancak bugün başkasına yarın bize olacağını unutmayalım.
2. Türk Alperen: Savaş veya iç karışıklık çıkması durumunda Türkütopya Ahi Evran Ocaklarının tüttürülerek Türkütopya Toplumu bünyesindeki insanların korunması ve gözetilmesi için çalışmalar yapmayı amaçlar. Devlet ve ordu her şeye yetişemeyebilir ya da çökmüş te olabilir. Bu durumda Türklerin organize olarak kendilerini korumaları esasına göre hareket etmeleri için destek sağlanır. İlk amacımız; savaş veya iç savaş olması durumunda şehir içlerinde veya şehir dışındaki güvenli alanlarda önceden tespit edilmiş noktalarda iletişimin sağlanması ve ardından bölgede organize olarak destek verilmesi olacaktır. Buna kimseyi mecbur edemeyiz ancak bugün başkasına yarın bize olacağını unutmayalım.
3. Türk Hızır: Herhangi bir afet veya felaket gelmesi durumunda Türk Hazırlıkçılar Topluluğu bünyesinde yer alan insanların afet veya felaket olan yere destek verilmesi ve oradaki insanlarımızın güvenliğinin sağlanması üzerine hareket eder. Farklı şehirlerdeki ve ülkelerdeki katılımcılarımız birlik ve beraberlik üzerine hareket ederler.
El hak çok doğru