top of page

SIKÇA SORULAN SORULAR

Bu sayfayı yeni oluşturmaya başladım. O yüzden bilgileri yavaş yavaş giriyorum. Bilgileri kafamdaki bilgilerden derleyerek oluşturuyorum. Zaman zaman sayfayı ziyaret ederek detayları öğrenebilirsiniz. Sizin için bu konuları anlaşılabilir kılmak adına cümleleri seçerek yazıyorum. Herkesin astronom olmadığını düşünerek anlaşılır bir dil kullanmak önemlidir. Hoca Ahmet Yesevi'nin izinden giden bir insan olarak konuları yalın bir Türkçe ve açıklık çerçevesinde izah etmek ana prensibimdir.

Daha fazla bilgi için websitelerimizin Blog alanlarına göz atabilirsiniz:

https://turkishpreppers.wixsite.com/kurtulusrehberi/blog

https://turkishpreppers.wixsite.com/atalar-yolu/atalar-yolu-blog

Genel Bilgiler

 

Jeoloji Tarihi araştırmalarında toprak katmanları içerisinde her 3500 yılda bir "stres ve değişim" gözlemlenmiştir. Toprağın şeklinde değişimler, toprağın camlaşması, toprağın oluşum katmanlarının ölçüsel farklılıkları, gökyüzünden gelen petroyağ yağmurları, demir oksit toz yığınları bulunmuştur. Diyebilirsiniz ki; "bazı yerlerde olmuş olabilir, her yerde olmamıştır ki".. 7-8 farklı coğrafi alanda yapılan incelemelerde aynı türden toprak streslerinin meydana geldiği belirlenmiştir. Üstelik o çağlarda petrol veya petroyağlar kullanılmıyordu. Toprakta yağmur görünümü veren ve birkaç metreyi bulan izler oluşturacak bir durum anca onların gökyüzünden gelmiş olacağı gerçeğidir. Ancient Apocalypse belgeselinde bu konuda detaylı bilgiler verilmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Naim bin Hammad'ın El Fitten orijinal kitabında, Hz.Ali'nin (ra) Kufe Camii'nde okuduğu orijinal "El Beyan Hutbesi" içinde, Hristiyanların "7 Trompet konusunda Pelin" bahsinde, bazı Hadislerde ismen, Kur'an'daki bazı Surelerde (Tarık, Duhan, Necm gibi) Tarık Yıldızı'ndan bahsedilir. Bununla birlikte Araştırmacı Yazar Zecharia Sitchin'in kitaplarında, Sümer yazıtlarında, Kızıldeli Hoppi Kabilesi'nin hikayelerinde, Antik Mısır anlatımlarında ve daha birçok yerde bu yıldızdan bahsedilmektedir. 3 yıl içinde 7 dilde 40'tan fazla ülkenin kaynaklarını taradım. Uçuk kaçık hikayeleri eleyerek mantıklı, akılcı, bütüncül anlatımları aldım. SOHO LASCO 2-3, Stereo A-B, ISIS ve ESA uydularına ait gözlem resimlerini ve videolarını inceledim. Anladım ki Tarık, Nibiru, Nemesis Kızılı, Planet X, Planet 12, İkinci Güneş gibi isimlerle anılan gök cismi aynı şeyi ifade ediyor; Güneş Sistemi'nin ötegezegen sıfatındaki kayıp / gözlenemeyen gezegenidir. Zira yörüngesel hareketi 3567 yıl olduğu için bu kadar uzun süreli gözlem ve bilgi dağıtım yapısı bulmak mümkün değildir. Zaten son gelişinde de Babillilerin ve Sümerlerin şehirlerini dahi yıktığı ve bu yıkım bütün dünyada meydana geldiği için geriye kalan insanların yazdıkları tabletler ve hikayeler bugünlere ulaşabilmiştir. Dünyanın farklı yerlerinde farklı toplumlar bu yıldıza farklı isimler vermişlerdir. ABD Deniz Kuvvetlerinin, NASA'nın, ESA'nın, Amerikan Astronomi Derneği'nin bu yıldız ile ilgili 1910'lardan itibaren yaptığı bilimsel çalışmalar bulunuyor. Yıldız bizim Güneş Sistemi'mizde 1600 yıl kadar kalıyor ve 1000 yılı ara bölgede geçirdikten sonra İkiz Güneş Sistemi Nemesis Yıldız Sistemi içine giriyor. Burada da 1000 yıl kadar kalıyor. Bizim Güneş Sistemi'miz içinde kaldığı 1600 yıl boyunca en az 20-25 kere Güneş'e ve Dünya'ya yakınlaşıyor ve sonra uzaklaşıyor. 4-5 keresinde yakınlaşma çok daha fazla oluyor. Nihayetinde 1 veya 2 kere Dünya ile çarpışacak kadar yakına geliyor. Kuyrukları ile Dünya'ya temas ediyor. Graham Hancock'un "Ancient Apocalypse" belgesel serisinde Tarık Yıldızı'nın etkilerini anlatıyor ama ismini söylemiyor. Belgeselin yayınlandığı yer Küreselci platformu ve üstelik adama sözde bilim insanları da deli muamelesi yapıyor. O yüzden etkiyi yapan Tarık Yıldızı'nın ismini vermekten uzak duruyor. Küreselciler bu yıldızı çok iyi biliyorlar ve sıradan insanların bunu fark etmesini istemiyorlar. Kendileri için devasa sığınaklar yaptırdılar. Birçoğu şu anda bile o sığınaklardadır. Yerlerine dublörlerini ya da klonlarını bıraktılar.

 

Son 2-3 yıldır afetlerin ve felaketlerin sayısı ve gücü çok arttı. 2022 yılında sadece İtalya'da 14000'in üzerinde deprem meydana geldi ve Campi Fregrei süpervolkanı uyandı. Bütün dünya geneli toplamı deprem olma ortalaması 12500 kadardır.

 

 

Onca yıllık araştırmayı ve gözlemi kısaca anlatmak pek mümkün olmaz. Ancak yine de biraz anlatalım ki işin ciddiyeti anlaşılsın. Gaflet uykusunda olanlar için bir anlam ifade etmese de Hz.Nuh (as) zamanındakine benzer bir afet ile karşılaşacağımız kesindir. Hz.Nuh (as) zamanında sular 4000 metre yükselmişti. Kutup buzullarının, dağ buzullarının ve gökyüzündeki nemin hesaplamaları yapılınca Dünya'daki suların 457 metreye kadar yükselebileceği tahmin edilmektedir. Bu tahminin bir sebebi de Jeoloji tarihi incelemelerinde Jeolojik katmanlarda bulunanlardır. Daha önce birkaç Jeoloji raporunu paylaşmıştır. Aynı zamanda "Ancient Apocalypse" belgeselini seyrederseniz belgeselde anlatılanlara göre de haklı olduğumu göreceksiniz. Biz şunlara baktık:

 

1. Jeoloji Tarihi Araştırmaları

2. Önceki Medeniyetlerin Anlatımları

3. Dinler Tarihinin Anlatımları

4. Astronomi Tarihine Dair Bulguların Anlatımları

5. Astronomi Gözlemleri

 

Bu zamana kadar uzay gözlem merkezleri tarafından tespit edilen ve paylaşılan yayınlardan bazıları:

 

1. Tarık Yıldızı'nın bir kuyruğunun Neptün'e çarpması

2. Tarık Yıldızı'nın Sirius Takım Yıldızı'nda bulunan küçük bir yapıyı parçalaması

3. Tarık Yıldızı'ndan Venüs'e devasa plazma deşarjları ve elekrik arkları gönderilmesi

4. Tarık Yıldızı'nın Güneş yakınından geçmesi esnasında devasa patlamalara yol açması

 

Tarık Yıldızı'nın gelişi ile birlikte neler başladı?

 

1. Elektromanyetik patlamalar

2. Radyasyon yükselmesi

3. İyonosferin ve toprağın elektrik seviyelerinin yükselmesi ile birlikte ani büyük depremler

4. Plazma deşarjları

5. Demir oksit yağmuru

6. Asit yağmuru

7. Asteroit, Meteor ve Ateş Topu yağmurları

8. Megatronik depremler (M9+)

9. Gökyüzü fenomenleri

10. Şehirlerin ortasından lavlar çıkması

11. Dünyadaki major volkanların aktifleşmesi

12. Dünyada ani sıcaklık değişimleri ve mevsimlerin değişmesi

 

 

Uzay gözlem sondalarının uzay coğrafi konumlardaki yerleşimleri..

 

 

Ne zaman gelecek?

 

Herkesin merak ettiği soru bu.. Hz.Ali'nin (ra) El Beyan Hutbesi'ni Türkçeye çevirip anlattım. Burada bazı alametlerden ve işaretlerden bahseder.

 

1. O yıl 2 kere Güneş ve 2 kere Ay tutulması olur

2. O yıl Kabe'de gölge 2 kere görünmez

3. O yıl Kabe'yi haşerat basar

4. O yıl Şam'da büyük deprem olur

5. O yıllarda 5 Arap Kralın savaşı olur

6. O yıllarda Levant bölgesi karışır, savaşlar olur

7. O yılın Ramazan ayının 1. günü ve ikinci haftası Cuma gününe denk gelir

8. O yıl Kabe'yi su basar

9. O yıllarda Arap çölleri yeşerir

10. O yıllarda Şam ve Kudüs taraflarında iki büyük deprem meydana gelir

11. O yıllarda İsrail her yöne doğru saldırır

12. O yıllarda kuraklıklar ve kıtlıklar baş gösterir

13. O yıllarda Arap çölleri yeşerir

14. O yıllarda insanlarda ahlaksızlık, vicdansızlık ve zalimlik artar

15. O yıllarda insanlar kötülerin arkasında sıralanır

16. O yıllarda samimi Müslümanlar büyük zorluklar, maddi sıkıntılar ve hatta zulümler görürler

17. O yıllarda Adaletin terazizi şaşar ve haram kazanç artar

18. O yıllarda insanlar doğru ile yanlışı ayırt edemez hale gelirler

19. O yıllarda gerçek alimlerin sayısı azalır, onlar da itibar görmezler

20. O yıllarda falcılık ve büyücülük itibar görür
21. O yıllarda Hicaz'da bile ahlakın bozulması, insanların şuursuzluğunun yayılması
22. O yıllarda Yahudilerin Kabe'ye ve Peygamber (ASM) kabrine girmeleri
23. O yıllarda zaman kavramının değişmesi ve günün kısalması

Hz.Muhammed (ASM) zamanında Arabi Ay Takvimi kullanılıyordu. Hicri Takvim kullanılmıyordu. Eski Arabi Ay Takvimi'ne göre Ramazan ayının 2. Cuma günü sabah namazından veya Cuma namazından sonra bize "evlerinize kapanıp kapınızı ve pencerelerinizi örtün, yünlü elbiselerinizi giyin, secdeye varıp Subhun Kuddüsün duasını okuyun, kulaklarınızı ve gözlerinizi koruyun" nasihati verilmiştir.

 

Tarık Yıldızı'nın kuyruğu ya da uydularından birisi Dünya'nın yakınından büyük bir ışık ve gürültü ile geçecektir. 3-4 ay sonra Safer ayında ise Tarık Yıldızı meydana çıkacaktır. Ondan sonra kızılca kıyamet vardır. İnsanların dünya çapında nüfusu 3-5 milyona düşecektir. Geriye kalanlar geriye kalan çok az toprak ve su için savaşacaklardır. Tarık Yıldızı'nın gelişi öncesi ve geçiş gitmesi esnasında yıkılmayan yer kalmayacak ve Dünya karalarının % 70'inden fazlası sular altında kalacaktır. Hristiyanların İncil'inde "7 Trompet" bahsinde Pelin konusu geçer. "Onun gelmesi esnasında insanların, hayvanların ve bitkilerin 1/3'ü ölür, o geldiği zaman canlıların 1/3'ü ölür, geçip gitmesi sonrasında da canlıların büyük bir kesimi ölür" deniliyor.

 

Bütün bunlara bakarak içinde bulunduğunuz yılda Tarık Yıldızı'nın alametlerinin ve işaretlerinin tamam olup olmadığını kontrol etmek, tamam ise tedbir üzere bulunmak ve bunlar olmadan hazırlıklarınızı yapmak size kalmıştır. Bu konulardan anlamayan insanların sosyal medyada yer tutmak için atıp tutmalarına bakmayın. Hiç birisi kaynak gösteremez. Bizden aldığını sağda solda paylaşan ve her şeyi birbirine katan bir sürü kişi vardır.

 

Arap Astronomi Derneği Başkanı ve Arap ülkelerindeki Astronomi sevenler 250'den fazla teleskop ile Tarık Yıldızı gözlemi yapıyorlar. Onlara göre bu yıl tamam. Ancak bu yıl gelmezse önümüzdeki yıl kesin gözüyle bakıyorlar. Yahudiler ve Hristiyanlar geçen yıldan beri bekliyorlar. Siyon Devleti'nin ilanı ve Deccal'ın ortaya çıkışı da Tarık Yıldızı'nın gelişine bağlı. Müslümanlara göre ise Mehdi'nin meydana çıkışı ve Hz.İsa'nın (as) yeryüzüne indirilişi de Tarık Yıldızı'nın gelişine bağlı. Yakın bir zamanda 3 farklı zamanda 4 farklı sayha duyulacaktır. Bunlardan birisi Tarık Yıldızı'na, diğeri Mehdi'ye, diğer ikisi ise Cebrail (as) ile Şeytan'a ait olacaktır. Bunlar dini kaynaklarda anlatılmıştır. Ahir zamanda inançsızlar ve bozuk itikadlılar çoğalacağı için bunlara inanan da az olacaktır. Sözde Müslümanlar da bu konularla hiç ilgilenmeyecekler ve gaflet içerisinde yakalanacaklardır. Hadislerde bahsedilen alınması gereken tedbirler bulunuyor. Ancak onlara da itibar edilmektecektir. Küreselci medyası insanlara bundan haber vermeyecek ve haber verenleri de engelleyecektir. Zira Küreselciler Dünya nüfusunun azalmasını istiyorlar. Tarık Yıldızı da "Yıkıcı / Destroyer" ismi ile bu işi layığıyla yapacaktır. Küreselciler yaptırdıkları sığınaklara güveniyorlar.

 

Gelişi esnasındaki süreç

 

Tarık Yıldızı'nın gürültüsü duyulduğu zaman pek çok insanın kör ve pek çok insanın sağır olacağı Hadis'te ifade edilmiştir. Bu gürültülü ana "sayha" deniliyor. Sayha olduktan sonra 3-4 ay içerisinde Tarık Yıldızı meydana çıkacaktır ve ondan sonra daha büyük afetler oluşacaktır. Dünya'ya yaklaştıkça afetler ve felaketler her yeri saracaktır. Yıkılmadık yer kalmayacaktır. Meydana gelecek megatronik depremler "deprem fırtınaları" şeklinde olacak ve en küçüğü M11+ olacaktır. Dünya temizlenme sürecine başlayacaktır.

 

1. Sayhanın duyulmasından önceki süreç Güneş'in arkasında yer alacak ve günde 1-2 kere uygun açıda olanlar yarım saate kadar görüntü alabileceklerdir.

 

2. Sayhanın duyulması süreci: Şaşkınlık, sağır veya kör olma, aklını yitirme gibi haller belirecektir. Yüksek ihtimalle de büyük afetleri beraberinde getirecektir.

 

3. Sayhanın duyulması ile meydana çıkması arasındaki süreç: Çok büyük afetlerin ortaya çıkması söz konusu olacaktır.

 

4. Meydana çıkması: Üç kuyruğu net olarak görülecektir ve Ay kadar da büyük görünecektir. Çok büyük afetlerin başlamasına sebep olacaktır.

 

5. Meydana çıkması ile Dünya'ya çarpması arasındaki süreç: Yaklaşık 40 günlük zamanı kapsar. Bu sürenin ilk haftası içerisinde eşyalarınızı toplayıp güvenli alanlarınıza veya obalarınıza doğru yol almalısınız. Hava giderek kararacaktır ve kızıllık olacaktır. Demir oksit yağışı ile gök cismi düşmeleri hız kazanacaktır. İnsanlar nefes almakta zorlanacaktır. Meydanda olan sular (göller, denizler, okyanuslar, ırmaklar, çaylar, vs.) zehirlenecektir.

 

6. Dünya'ya çarpması: Carlos Munoz Ferrada'ya göre üç kuyruğu dünyaya çarpacaktır. Benim teorime göre iki kuyruğu Dünya'ya sürtüp geçecektir. Nerelerden sürteceğini haritalarda gösterdim. Ancak bu çarpma Dünya'da büyük bir fiziksel hasara yol açacaktır. 3 gün boyunca tam karanlık ve kızıllık olacaktır. Afetlerin zirve yaptığı bir zamandır.

 

7. Dünya'dan ilkin uzaklaşması: Bu süreç 40 ila 60 gün arasıdır. Büyük afetlerin devam ettiği zamandır. Karanlık ve kızıllık devam edecektir.

 

8. Dünya'dan tamamen uzaklaşması: 7 yıldan fazla sürecektir. Akıllı ve ilim sahibi insanlar için nispeten kolay ama diğerleri için ölüm dolu bir zamandır.

gunes-sistemi-solar-system-1.jpg
gunes-sistemi-solar-system-2.jpg
uzay-gozlem-sondalari.jpg
1. nİBİRU NE ZAMAN GELECEK?

​​

​​Nibiru'nun gelmesi ya da gitmesi söz konusu değildir çünkü o da Güneş Sistemi'nin üyesi olan bir gezegendir. Sadece yörüngesi çok uzun olduğu için etkileri Güneş'e yaklaştıkça ve Kuiper Kuşağı içindeyken daha fazla olmaktadır. Günöte uzunluğu Dünya'nınkinin 10 katı kadardır yani 1,5 milyar km kadar oluyor. Günberi uzunluğu ise 100 milyon km'nin altındadır. Nibiru Günberi noktasında ike Güneş Sistemi içindeki Asteroit Kuşağı'ndan geçiyor ve turunu tamamlıyor. Sümer Nibiru'nun Güneş Sistemi etrafındaki her yörünge turunu tamamlamasına "1 Şar" demişlerdir. Nibiru, Güneş Sistemi'ndeki gezegenlerden farklı yapıda bir yörüngeye sahiptir. Dünya'nın Günberi ve Günöte noktaları arasında çok büyük mesafe farkı yoktur ancak Nibiru'nun Günberi ve Günöte noktaları arasındaki fark çok büyüktür. Nibiru'nun 3567 yıllık yörüngesinin en az 1800 yılı Kuiper Kuşağı içinde geçmektedir. Dolayısıyla 1800 yıl boyunca Nibiru'nun Dünya'ya ve Güneş'e etkileri çok büyüktür.


Nibiru'nun her 1000 yılda, her 100 yılda, her 30 yılda bir Dünya'dan algılanan görüntüsü ve Dünya'ya olan etkileri değişmektedir. Onu bazı medeniyetler göze, bazı medeniyetler yarasaya, bazı medeniyetler yılana, bazı medeniyetler ejderhaya, bazı medeniyetler kanatlı küreye, vs. benzetmişlerdir.

Yörüngesinde ilerlerken Nibiru 20-25 kere 3 boyutlu uzayda Dünya'ya yakınlaşıp uzaklaşır. Bu yüzden de 1000, 100 ve 30 yıllık süreçlerde etkileri biraz daha artar ve azalır. O esnada Dünya'da afetler ve felaketler artış gösterir. Sonra bir durgunluk süreci gelir. Nibiru 4-5 kere Dünya'ya daha fazla yaklaşır ve o sıralarda Dünya'da hem afetler ve felaketler artar, hem ciddi hastalıklar ortaya çıkar, hem kitlesel ölümler olur, hem insanları çıldırtan savaşlar meydana gelir.. Kozmik Enerji ve Kozmik Radyasyon insanın akıl ve beden sağlığını olumsuz etkiler. Bu konuda yapılmış bilimsel araştırmalar mevcuttur.

Birçok faktör ele alındığında Nibiru'nun gelmesi ve gitmesi gibi durumlar söz konusu olamaz. Sadece onun iyice yaklaştığında dair bir işaret olan "kuyruklarından ya da uydularının Dünya yakınından geçmesi sonucu meydana gelen aşırı bir ışık ve ses patlaması" oluşmasından ve bir süre sonra da Nibiru'nun meydana çıkması ile başlayıp Dünya ile en yakın konumuna ilerlemesi gibi durumlar söz konusu olur. Nibiru uzun müddet Güneş'in arkasından ilerlediği, daha ziyade Güney Kutbu'ndan gelişinin 30 derecelik açıyla izlenebildiği, meydana çıktıktan sonra 13 derecelik açıyla Ön Asya'dan görülebildiği göz önünde bulundurulursa özellikle Ortadoğu ve Ön Asya coğrafyasından onun izlenmesinin ne kadar zor olduğu anlaşılır. Dışarıdan gönderilen ışığı ve frekansları soğurması, ön tarafında siyah bir bulutsu yapı olması, ışık kaynağı olarak zayıf olması gibi etkenler dolayısıyla onun Dünya'dan izlenmesinin çok güç olduğu ortaya çıkar. İyi teleskoplarla, uygun filtrelerle ve belirli saatlerde ve sadece belirli coğrafyalarda onun gözlemini yapabilmek mümkün olmaktadır.

 

Nibiru Güneş'e yaklaştıkça Güneş patlamalarının sayısını ve gücünü artırır. Ancak bu durum Solar maksimum'da olduğu gibi sürekli ve yüksek etkili değildir, daha düşük seviyeli etkidedir ve gelip geçicidir. Tıpkı günümüzde olduğu gibi. Küreselciler Solar maksimum olduğu yalanını söylüyorlar ancak biz Solar minimum olduğunu biliyoruz. Nibiru Güneş'e yaklaştıkça solar patlamalar olur ve Güneş'ten Dünya'ya Kozmik Radyasyon ve Elektromanyetik Dalgalar ulaşır. Aynı zamanda Nibiru'dan direkt olarak ta Kozmik Radyasyon, Elektromanyetik Dalgalar, frekanslar, demir oksit tozları, petroyağlar, vs. ulaşır.

Biz müneccim ya da yıldız falcısı (astrolog) değiliz. Küreselciler yer teleskopları ve uzay gözlem sondaları ile aldıkları görüntüleri insanlık ile paylaşmıyorlar. Dolayısıyla biz Nibiru'nun güncel konumunu net olarak bilemeyiz. Sadece uygun şartlar altında kısmi görüntüleme yapabiliyoruz. Yapılan gözlemlere göre ortalama bir konum tahmini yapabiliyoruz. Yoksa uzun uzadıya hesaplamalar yapabilecek veriler elimizde bulunmuyor. Bu yüzden bize ikide bir "ne zaman gelecek?" diye sormak çok mantıksızdır.

 

1930'lardan bu yana her 20-30 yılda bir Nibiru'ya olan ilgi arttı. Çünkü Güneş Sistemi'ndeki ve Dünya'daki değişimler dikkat çekici seviyelere ulaştı. 1970'lerde gönderilen Pioneer uzay sondaları ilk kez Nibiru'nun görüntülerini yakaladı ve heyecan daha da arttı. 1980'lerde NASA ile ESA arasında Nibiru'ya Astronomik Kod verme yarışı belirdi. Üstelik NASA, Planet X'in varlığını onayladı. Sonraki yıllarda NASA Planet X'i reddetse bile içeriden birileri sürekli Planet X varlığına dair kanıtları sızdırdı ve açıklamaları yaptı. 1990'lardan itibaren daha fazla Nibiru resmi ve videosu servis edilmeye başladı. 1970'lerden itibaren ardı sıra gelen "gizemli gezegen" kitapları ilgiyi daha da artırdı. Geçmiş medeniyetlerin Nibiru'dan bahsettiği onbinlerce delil ortaya çıkartıldı. 20000 yıllık sırlar ortaya çıktı. Daha Chemtrails hakkında bir şey bilmediğimiz 1980'lerden itibaren Dünya ikliminde değişimler başladı. Nibiru'nun elektromanyetik dalgaları ve radyasyonu Dünya'yı olumsuz etkiliyordu. Bu durum bilimsel araştırmalarda da gösterildi. Küreselciler "Küresel Isınma" dediler. Hatta "Ozon Tabakası Delinmesi" diye bir şey uydurdular. Bunların sonraki yıllarda anlamsız ifadeler olduğu meydana çıktı. Her ne hikmetse (?) Ozon tabakası da kendi kendini onarmıştı. ABD'de 150 yıla yakındır yayınlanan Küreselci bilim dergilerinde 3-5 yılda bir "Küresel Isınma var" ve ardından "Küresel soğuma var, buzul çağı geliyor" diye yayınlar paylaştılar. Hep sorunların kaynağını yeryüzünde aradılar. İnsanları, bitkiler ve hayvanları suçladılar. Dünya'daki kaynakların insanlara yetmediğini ve nüfusun azaltılması gerektiğini ifade ettiler. Kozmik Enerji dalgalanmaları her zaman göz ardı edildi. 2010'dan sonra boyutlar arası enerji bariyerleri kırılmaya başladı. İnsanlar cinleri ve şeytanları alenen görmeye başladılar. Hatta farklı ülkelerden resimler ve videolar paylaşıldı. Dünya'nın iklimi değişti ve gün içi ısı değişimleri arttı. Kıta tektonik plankaları kaymaya başladı. Schumann Rezonansı dalgalanmaları ve hatta Blackout durumları sıklaştı. 62 saatlik Blackout bile görüldü. 3 yıl öncesine kadar 3-5 ayda bir rezonans pikleri görülürken 1 yıl öncesinde bu pikler 1-2 haftada bir görülür oldu. 2024 yılında süre 2-3 güne kadar düştü. Manyetosfer, Dünya'yı korumakta zorlanıyordu. Kutup ekseni savrulmaları giderek arttı. Bu da Dünya'ya fiziksel bir gücün etkisini ispatlıyordu. Aurora Borealis (Kuzey Işıkları) Meksika seviyelerinden bile görülür oldu. Türkiye'de ise Burdur seviyelerinde görüldü. Dünya, karşı karşıya kaldığı elektromanyetik dalgalar karşısında boynunu eğiyordu. Bunun haricinde, Kuzey kutbu giderek yer değiştiriyordu. Deniz ve okyanus suları bazı yerlerde çekildi, bazı yerlerde karaların içine girdi. Dünya'da bilinen ve bilinmeyen 100'den fazla volkan aktifleşti. Şehir merkezlerinde bile lavlar meydana çıkmaya başladı. Hemen her yerde obruklar oluşmaya başladı. Sebebi bilinmeyen tsunamiler oluştu. Kozmik Enerji dolayısıyla İyonosfer ve Stratosfer tabakalarına elektron yükü bindirmeleri aşırı derecede arttı. Aynı şekilde Toprak katmanınada da elektron bikimleri arttı. Buna bağlı olarak gökten yere ve yerden göğe plazma deşarjları oluşması da arttı. Daha evvel tek tük görülen Red Spirit (Kızıl Cin / Kızıl Ruh) atmosferin fenomen manzaraları Dünya'nın yer yerinde görüldü. Demir oksit yağışları pek çok yerde net bir şekilde görüldü. Gökyüzü fenomenlerinin türü ve sayısı müthiş derecede arttı. Bütün bunlar olurken ana akım medyada ve Küreselci platformlarında hiçbir haber ve bilgi görmediniz. Gördüyseniz bile yüzeysel geçmişlerdir ya da gayrı ciddi bir şeyler uydurmuşlardır. Nibiru'nun gelişi aslında küresel afetlerin ve felaketlerin "yıkıcı" seviyeye ulaşması demektir. Bu durumu biz son 10 yıldır gözlemliyoruz. Türklerin ilgisini fazla çekmesin diye atmosferde biriken Kozmik Enerji'yi Küreselciler Arap Yarımadasına yönlendirdiler. HAARP'i işte bu noktada kullandılar. Atmosferde biriken enerji Arap ülkelerinde gücünü gösterdi ancak Türkiye'de sadece kuraklığa ve susuzluğa yol açtı. Şimdilerde birçok baraj gölü kuruma noktasına geldi. 150 kadar yeraltı baraj gölünde ise sular biriktirildi. Böylece suyun kontrolünü de sağladılar. Nibiru'nun yıkıcı etkilerini bütün Dünya hissediyor. Siz şu ana kadar bir şey hissetmemiş olabilirsiniz. Sıkıntı size ulaşasıya kadar bir şey anlamayacaksınız ancak uyandığınızda da iş işten geçmiş olacak.

Alametler ve işaretler incelendiğinde Yahudiler 2021 yılından beri ve Hıristiyanlar 2022 yılından beri Nibiru'yu bekliyorlar. Biz ise Nibiru'nun çıkış büyük alametlerinden önemli 2-3 tanesinin henüz çıkmadığını görüyoruz. Ancak hızla o alametlerin çıkması yönünde de gelişmeler meydana geliyor. Örneğin; Yahudilerin çevre ülkelere saldırması ve Siyon Devleti'ni ilana hazırlanması gibi.. Nibiru'nun meydana çıkışı ile ilgili 60 tane kadar alamet ve işaret varsa bunların 45-50 kadarı çıktı. "Vakit kaldı mı?" sorusuna vereceğimiz cevap "her an her şeye hazırlıklı olun çünkü artık zaman kalmadı" şeklinde olur. Kalan alametler ve işaretler de birkaç ay içerisinde meydana çıkabilir.

Son anda evini ve arabasını satıp, parasını bankadan ve borsadan çekip, gerekli malzemeleri hızla alıp hazırlanma düşüncesi Hazırlıkçılığın yaklaşım tarzı değildir. Biz neyin ne zaman olacağından çok ciddi olaylara ve durumlara ne şekilde ve ne kadar kısa sürede hazırlanabileceğimiz ile ilgileniriz. Eğer ki ciddi bir hazırlık yapmadıysanız / yapmıyorsanız neyin ne zaman olacağının bir önemi yoktur ancak ciddi bir hazırlık yaptıysanız / yapıyorsanız neyin ne zaman olacağının yine bir önemi yoktur. İşini son ana bırakanlar veya konuya gayrı ciddi popülist yaklaşanlar "ne zaman olacak?" diye soru yöneltirler. 2024 Kasım başında 100 milyon km'nin altında bir uzaklığı vardı. Şimdi bunu söylesem bu sefer "ne zaman Dünya'ya çarpacak?" diye soracaklar. İki gezegenin birleşmesi ve etkileşime girmesi sürecine gezegenler ve Güneş te müdahil olmaktadır. O yüzden biz tarih veremeyiz. Daha önce hiç görülmemiş tarzda bir mini galaktik sistemin nasıl etkileşime gireceğini kestiremeyiz. Öngörülerimize ve tahminlerimize göre birkaç yıl içerisinde her şey olup bitmiş olacaktır. 300 yıl gibi uzun bir zaman yok. Nibiru'nun Dünya ile kavuşması sürecinde de Ahir Zaman için anlatılan belki 20 farklı alamet te meydana çıkacaktır. Nibiru birçok olayı tetikleyecektir. Örneğin; Hz.İsa'nın (as) Nibiru'dan Dünya'ya indirilmesi, Dabbet'ül Arz cinlerinin Dünya'ya inmesi, 7 gün yangınları, Dünya nüfusunun aniden azalması gibi..

Teknik Bilgiler:

Dünya, Güneş’in Oort Bulutu’na olan uzaklığının 100.000 kat daha yakınında bulunuyor, yani bu mesafe ortalama 149.597.870 km. Bu mesafeye, Güneş Sistemi'nde uzaklıkları ölçmek için kullanılan “astronomik birim (İngilizce kısaltması AU)” deniyor:

1 AU = 149 milyon 597 bin 870 kilometre
Bu birime göre Jüpiter, Güneş’in 5,2 AU uzağında. Neptün, Güneş’in 30,07 AU uzağında. NASA'ya göre, bize en yakın yıldız olan Proxima Centauri'ye olan uzaklık 268 bin 770 AU olarak hesaplanıyor. Bununla birlikte, daha uzun mesafeleri ölçmek için, gökbilimciler ışık yıllarını veya ışığın bir yılda kat ettiği mesafeyi kullanırlar. Yani Proxima Centauri yaklaşık 4,25 ışık yılı uzaklıkta yer alır.

1 ışık yılı = 63,239 AU

Dünya:

Günberi mesafesi: 146 milyon kilometre
Günöte mesafesi: 152 milyon kilometre

 

2. NİBİRU BİLGİLERİNİZİN DOĞRULUĞUNU NEREDEN BİLİYORSUNUZ?

​1700'lü yıllara kadar nispeten Asteroid Kuşağı'na kadar olan gezegenler ve onların uyduları zamanın en iyi teleskopları ile gözlemlenebildi. Büyük olduğu için Jüpiter ve farklı bir ışıltısı olduğu için Satürn de bazı kişilerce gözlemlenebilmişti. 1800'lü yıllardan itibaren mercek sistemlerinin geliştirilmesi ile birlikte daha iyi teleskoplar yapılmaya başlandı. Bunlar da gözlem yapılabilen alanları genişletti. Sürekli yapılan gözlemler sırasında astronomlar gezegenlerin titreştiklerini ve kısmi savrulmalar yaşadıklarını gördükler. Bu da Astrofizik ve Astromatematik hesaplamalarını başlattı. Güneş Sistemi içindeki gezegenlerin ve uyduların titreşimleri ve savrulmaları üzerinden yapılan hesaplamalar bu sefer bu yapıların birbirlerine olan etkilerini gösterdi. Elektromanyetik etkiler ve Kozmik Enerji saptamaları yapıldı. Kuiper Kuşağı arkasındaki ötegezegen, cüce gezegen ve kuyruklu yıldız yapıları incelemeye alındı. Güneş Sistemi içindeki ana yapıların birbirlerine olan elektromanyetik alan hesaplamaları ile birlikte görüldü ki; Dünya'nın 10 ya da 20 katı büyüklükteki bir gök cismi de gezegenlere ve Güneş'e etki ediyor. Ana sorun; bu gök cismi neredeydi, ne kadar uzaklıktaydı ve Güneş Sistemi'nin parçası olan bir gezegen miydi? Güneş Sistemi içindeki fazlalık elektromanyetik etkilerin sürekli olduğunu tespit eden astronomlar, bunun Güneş Sistemi'nin bilinmeyen bir başka gezegeni olabileceği üstünde durmaya başladılar. 1930'lu yıllardan itibaren NASA ve ABD Deniz Kuvvetleri Gözlemevi tarafından buna "Planet X" denilmeye başlandı. Teknoloji ve mercek yapıları geliştikçe, uzaya gözlem sondaları gönderildikçe, akıl almaz büyüklükte yer teleskopları yapıldıkça Planet X için yapılan Astrofizik ve Astromatematik hesaplamaları da daha netlik kazanmaya başladı. Astronomi bilim dünyası artık Planet X hakkında daha net konuşmaya başladı. Carlos Munoz Ferrada, Hercolubus ile ilgili detaylı hesaplamaları sundu. Başkaları da hesaplamaları ile ilgi gösterdi. Konstangin Batygin ve arkadaşları ise daha somut girişimler yaptı. Pekçok Astronomi meraklısı ve astronom ilgisini Planet X üzerinde yoğunlaştırdı. Azerbaycan Yahudisi olan Zecharia Sitchin Sümer kaynaklarını inceleyerek geçmişin izlerini açıklamaya çalıştı. Sivil platformda da ilgi bu yöne döndü. Sümerlerin "Neberu / Nibiru" dediği 12. Gezegen için ilgiler arttı. İslami kaynaklarda Tarık Yıldızı adıyla ve Hıristiyanlık kaynaklarında Pelin / Wormwood denilen yıkıcı bir yıldızdan bahsedildiği görüldü. Dünya çapında son 20000 yıllık yazılı kaynaklara ve çizimlere baktığımızda "Tanrısal niteliği yani Tanrı'nın özel yapısı olan" ve "Dünya'ya yıkım getirip düzeni alt üst eden" tek bir gök cismi olduğu anlaşıldı. Farklı medeniyetler ve kültür katmanları ondan farklı isimlerle bahsediytordu. Nuam bin Hammad'ın El Fitten ve Hz.Ali'nin (ra) El Beyan Hutbesi orjinal nüshalarında bu yıldızdan detaylı olarak bahsedildiği görülmektedir. 12000 yıllık Mısır ve 6000 yıllık Türk kaynaklarında da bundan bahsedilmektedir. Hz.Ali'nin (ra) anlatımlarında "her 1000 yılda, her 100 yılda ve her 30 yılda" görüntüsünün (görülür biçiminin) ve etkilerinin değiştiğini de anlıyoruz. Farklı medeniyetler onu farklı şekillerde tanımlamışlardı. Bazı astronomlar ise Nibiru'yu bulma niyetiyle yola çıkarak farklı gök cisimlerini bulmuşlar ve onlara Nibiru için verilmiş bazı isimleri (Nemesis, Tyche, Typhon gibi) kullanmışlardır. Bu yüzden de kafa karışıklığı meydana getirmişlerdir. Bugüne kadar Nibiru'yu işaret eden kitaplar ele alındığında 5 kadarı öncelikli okunmalıdır. Onları da zamanla açıklayacağız. Aslında yabancılar tarafından bilinen isimlerdir. Ancak Nibiru konusuna bütünsel açıdan bakılmalıdır ki hedefe ulaşılabilsin. 2019 yılında başlayan araştırmalarım 7 dilde 44 ülke kaynakları taramasıyla devam etti. Dünya'nın afetlere ve felaketlere karşı güvenli ve güvensiz alanlarının tespiti, afetlerin ve felaketlerin gerçek nedenleri, uzay gözlemleri ve atmosferik-uzaysal ölçümler, Jeolojik değişimler, elektromanyetik alan değişimleri, dinlerin ilahiyat ve Ahir Zaman bilgileri farklı alanlarda bilgileri, gözlemleri ve ölçümleri takip ediyorum. Şu anda 200 kadar afet ve felaket türü Dünya'yı esir almış durumdadır. Bundan 3 yıl öncesine göre müthiş seviyelerde değişimler söz konusudur. Her ne kadar Komplo Teorisyenleri kendi inandıkları şeyleri iddia etseler de biz bilimsel değerlerndirmelere ve dini açıklamalara bakıyoruz. Bizim anlattığımız her şeyin kaynakları, delilleri ve ispatları vardır. Kafadan atıp arkasından koşturmuyoruz. Açıkladığımız bilgilerin doğruluğuna inanıyoruz. Dünya artık bambaşka bir boyuta geçmiş durumdadır. Küreselciler Komplo Teorisyenlerini de manipüle ediyor ve insanlığın Nibiru konusuna karşı negatif önyargılı yaklaşmasını sağlıyor. Bununla birlikte gökyüzünü Chemtrails ve tebeşir tozu ile kaplayarak Nibiru görünürlüğünü engelliyorlar. 2019'da salgını bahane edip Küreselcilere ait olanlar haricindeki bütün teleskopları kapattırdılar. Küreselciler kendilerine sığınaklar yaptıdılar ve oralara yerleştiler. NASA 1983 yılında Planet X'i kabul etti ancak sonraki yıllarda reddetti. Nibiru konusuna karşı hep "yok öyle şey" kafasındalar. Küreselciler Nibiru'ya karşı sürekli bir örtbas ve karartma eylemleri içerisindeler. NASA Astronomi alanında insanlığa pek bir şey kazandıramadı. 1995 yılından beri sivil alanda Nibiru gözlemleri yapan Zeta Topluluğu Nibiru görselleri yayınlama konusunda gerçekten çok iyi. Ancak Topluluk bünyesinde çok farklı düşünce akımlarından insanlar olduğu için bilgi seviyesinde yetersiz ve kafa karıştırıcı kalıyorlar. Günümüzde Düz Dünya inanışı, Reptilyan inanışı, UFO inanışı, Agartha inanışı gibi türlü gerçek dışı ve anormal inançlar insanların kafasını karıştırıyor. İnsanlar bağlamdan koparak Küreselcilerin beklediği ayrışma ve ayrıştırma ortamını meydana getiriyorlar. Küreselci karşıtı olmak bütün bilimsel kazanımları reddetmek demek değildir. Doğru olan bilgileri ayırmak gerekiyor. Ben internette birkaç video, birkaç kötü kitap ve birkaç anlamsız makale okuyarak bilgi sahibi olmadım. Farklı düşünce tarzlarındaki yayınlar da dahil olmak üzere pek çok kitap ve makale okuyorum. Astronomi ve Kozmoloji alanlarında da 2000'den fazla kitap ve 5000'den fazla makale okudum. Bazı makaleler neredeyse bir kitap uzunluğundaydı. Körü körüne inanarak veya önyargılarla hareket etmiyorum. Bilgi öğrenirken fikri yönden açığımdır ancak belirli bir görüşüm de her zaman vardır. Nibiru ile ilgili 2 tb'ten fazla görsel veri topladım. Böyle büyük bir arşiv belki de başka kimsede yoktur. Nibiru hakkında aldığım noktlar 6000 sayfanın üzerindedir. Bununla birlikte neredeyse sıfırdan ele alarak 2000-25000 sayfası direkt Nibiru ile ilgili olmak üzere 4000 sayfalık kitap yazdım. Ahir Zaman ile ilgili yazdığım kitabı da içine almam gerekiyordu. Bunların hepsi bağlaşık konulardır.

 

3. NİBİRU DÜNYA'NIN YANINDAN GEÇİP GİDEMEZ Mİ?

 

4. GÜZEL DÜŞÜNÜRSEK GÜZEL OLMAZ MI?

Küresel çapta 100'den fazla ülkeyi sürekli ve 140 ülkeyi de arada sırada takip ediyorum. Dünyada meydana gelen gelişmeleri takip halindeyim. Siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik, ticari, dini ve doğal güvenlik analizleri yapıyorum. 20 yıldır öngörülerim tek tek çıktı. Yabancı ülkelerde çalışmalarıma ve görüşlerime büyük ilgi var. Bizim milletimiz ise magazinle ve eğlenceyle ilgileniyor.

 

Önümüzde zamanlarda Tarık Gezegeninin Dünyaya en yakın konumuna gelmesini ve etkileşimin en üst seviyeye çıkmasını bekliyoruz. Bazıları bizim anlattıklarımızı HAARP'e bağlasa da bütün bunları onun yapabilmesinin imkanı yoktur. Her şeyi HAARP'e bağlamak gerçekleri ve gelmekte olanları görmezden gelmektir. Şu anda doğal ve Nibiru'ya bağlı neler oluyor?

 

1. Çok sayıda ve çok güçlü güneş patlamaları olması

2. En yüksek alarm seviyelerinde Jeomanyetik Fırtınaların meydana gelmesi

3. Manyetosferin Nibiru etkisiyle aşırı zorlanması ve bundan dolayı Manyetosferde yırtıklar meydana gelmesi, yırtıklardan Dünyaya ulaşan Gama ışınlarının ve UV ışınlarının insanları ve canlıları olumsuz etkilemesi

4. Mevsimsel ısı farklarının ve gündüz-gece ısı farklarının aşırı derecede artması

5. Sürü halinde dolaşan ve yön duygusunu manyetik alanlara göre belirleyen deniz, hava ve kara hayvanlarının toplu halde ölmeleri

6. Dünyanın yörüngesel hareketindeki yalpalanmaların aşırı derecede artması

7. Kutuplardan ve dağlardaki buzulların beklenenden yüzlerce kat hızla erimesi

8. Elektromanyetik alan değişimleri dolayısıyla insanlarda bedensel, ruhsal ve psikolojik hastalıkların artması

9. Manyetik kutupların yer değiştirme hızının çok artması

10. Dünyanın bilinen ve bilinmeyen kara ve deniz volkanlarının aktif hale geçmeleri

11. Yeraltı sularının çekilmesi, kuraklığın artması ve nehirlerin kuruması, toprak yarıklarının ve obrukların artması

12. Şehirlerin ortalarında dev yarıklar meydana gelmesi ve bunların içinde lavların çıkması

13. Dünyanın her yerinde türlü felaketlerin sayısının, türünün ve gücünün artması

 

Hadislerde geçen "Güneş batıdan doğacak" ifadesinin gerçekleşebilmesi için "Kutup Kayması" değil "Kutup Yer Değiştirmesi" olmalıdır. Yani Dünyanın manyetik kuzeyi ile güneyi yer değiştirmelidir. Böyle bir şey olduğunda mevsimler, sıcaklıklar, bitki örtüsü, yaşam koşulları tamamen değişecektir. Yanınızda bu koşullarda size rehberlik edebilecek birisi yoksa işiniz de zordur. O yüzden aklı başında ve kendisini hazırlayan birisini bulduğunuzda hem ona destek olun ve hem de ona yapışın. O destek te kuru laf olmasın. Nuh gemisini kuru lafla değil, tahta ve çivi ile yaptı. Bu zamanda hazırlık yapmanın bir maliyeti olduğunu unutmayın.

 

1 yıl kadar önce "Küreselciler ormanları yakmaya çalışıyor, bu durum yakın bir zaman içinde yerleşim yerlerinde de meydana gelecek" dedim. Bu yıl birçok yerleşim yerinde aniden ve hatta lazer ile yapıldığı tespit edilen yangınlar çıktı. Hawaii Adasını bu yöntemle yaktılar. Her ne hikmetse (?) Küreselcilerin yaşadıkları bölgelere yangın sıçramadı. Küreselciler birkaç ay önce kendi evlerinin olduğu alanlara "yangın yalıtımı" yaptırmışlar.

 

5. SADECE NİBİRU İÇİN Mİ HAZIRLANIYORSUNUZ?

 

Dünya bölgeleri afet risk durumları

2030 yılına kadar Dünyamızda birçok şey değişecektir. Olayların büyüklerinin 2022-2025 arasında olmasını beklemekteyiz. Ülkemizi ve Dünyayı bekleyen doğal ve göksel afet ve felaket risklerini diğer yazılarda anlatmaya çalıştım. Size net olarak risk oranlarını da burada vereyim:

 

                                                  Yüksek       Orta         Risksiz

Türkiye                                      % 60+        % 30+      % 10-

Avrupa                                      % 40+        % 40+      % 20-

Asya                                          % 40+        % 20+      % 20-

Ön Asya                                    % 70+        % 20+      % 5-

Afrika                                        % 60+        % 20+      % 5-

Okyanusya                               % 80+         % 20+      -

Kuzey Amerika                        % 70+         % 20+      % 5-

Güney Amerika                       %50+          % 30+      % 10-

 

Tehlike bu kadar büyükken Güvenli Alanlarda ve kırsalda yeni bir yaşam kurmanın tam zamanıdır.

 

Nibiru hakkında dini kaynaklarda ve dünya kültürlerinin anlattığı bilgilerde araştırırsanız; Nibiru'nun gelişi ile birlikte çok büyük olaylar meydana geldiği ve yıkımlar olduğu anlaşılmaktadır. Kutuplar konum değiştirmiş, denizler meydana gelmiş, mini buzul çağları olmuş, insanlar arasında çok büyük olaylar gelişmiş, şehirler boşalmış, kuraklık ve kıtlık her yeri sarmış.. Hatta Dünya nüfusunda çok ciddi azalmalar olmuş. Bazı topluluklar kendilerine mağaralar kazıp onların içinde yaşamışlar. Dışarıya çıksalar kıyamet.. Yeni bir Nibiru süreci geliyor ve maalesef insanların çoğu umursamaz. Okumuş cahillerin ve dini yanlış anlayanların sözlerine kanıyorlar, hiçbir hazırlık yapmıyorlar, geleceği göremiyorlar. Birkaç olumlu hareket olunca zannediyorlar ki eski yaşamları geri geliyor. Öyle bir şey asla olmayacak. Bu sözlere de itibar etmezseniz yakın bir zaman sonra üzülmeye başlarsınız.

Sadece Nibiru'ya hazırlanmıyoruz

Birçok kişi bizim sadece Nibiru'ya hazırlandığımızı zannediyor olabilir. Ancak biz Ahir Zaman'da meydana gelecek bütün olaylara hazırlanıyoruz. Ahir Zaman'ın en yıkıcı ve en büyük olayı Nibiru'nun gelişidir. Buna özel bir ilgi gösteriyoruz. Ahir Zaman'da meydana gelecek 7-8 savaş vardır ve bunların etkilerinden kendimizi ve sevdiklerimizi korumak isteriz. Zira Hadislerde "Ahir Zaman'da pek çok fitne meydana gelecek ve siz mümkün mertebe sakin durun, her şeye atlamayın" diye uyarılar var. Zira internette ve gerçek yaşamda bol bol ahkam kesen ve insanları galeyana getirmeye çalışan tipler var. Bunların büyük çoğunluğu da sözde dindar tabaka içerisinde. Onları cihad yapmaktan engelleyen bir şey yok ama gidip te İsrail'e karşı savaşmıyorlar. Anca başkalarını gaza getirmeye çalışıyorlar. Vatanımızı savunmak elbette bizim ana prensibimiz ancak bunda bile biz fitne ve kandırmaca olup olmadığına bakarız. Kışkırtmalara kapılıp kendimizi ateşe atmayız. Sabırlı olmak en büyük düsturumuz. Değerlerimizi korumak için elimizden geleni elbette ki yapacağız. Samimi bir imanla, gerçek akılla ve atasal onurla.

3. DÜNYA SAVAŞI / ARMAGEDDON

Ahir Zaman Hadislerine bakarsanız 7-8 farklı savaşın içiçe olduğu kaotik bir süreci görürsünüz. Bu süreçten bütün Ortadoğu'nun etkileneceği gibi en büyük zararı ise Ön Asya ve Türkiye görecektir. Zira içerideki hainler ayrı ve dışarıdaki düşmanlar hem ayrı ayrı ve hem de birlikte Türklere komplo kurmuş durumdalar. ABD zaten son 20 yıldır Türkiye'nin etrafına 1 milyon asker yığmıştı ve 2024 Kasım ayında bir tümen askerini daha Türkiye'nin güney sınırlarına getirdi. PKK, PYD, Kuzey Irak Yahudi Kürtleri, Vahhabi Arap ordusu, Yahudi ordusu elbirliği ettiler. Fransa ve İngiltere de savaş gemilerini Türkiye yakınlarına getirdi. İllüminati ve Küreselciler eliyle bir savaş başlatılsın ve milyarlarca insan ölsün istiyorlar. Yeni Dünya Düzeni'nin Nüfüsu Azaltma Projesi kapsamında yoğun bir katliam başlattılar. Türkler ise gayet umursamaz ve keyfine düşkün yaşamaya devam ediyor. Biz aklı başında olanlara tavsiyelerimizi yapalım.

Kendi başınıza hazırlık yapmak istiyorsanız yapın. Ancak hazırlık yapmak bilgi ve tecrübe ister. Siz daha neyin ne olduğunu anlayasıya kadar her şey başlar. O zaman da hazırlık yapmaya vaktiniz kalmaz. Savaş zamanı şehirlerde yaşamanız imkansızlaşır. Şebekeden kaçarak yeni bir yaşam kurmanız ve kendinizi korumanız gerekecektir.

1. 14 Kıyı Şehri ve DAF Bölgesi için Kurtuluş Rehberi çalışmalarımızı websitemizden ücretsiz indirin. Bunları kendinize rehber edinin.

2. Türkütopya Obaları gibi bir hazırlıkçı topluluğu organizasyonuna dahil olun. Kendiniz gibi düşünen ve gayretli insanları bulmanız giderek güçleşecektir. Maalesef aşı olan pekçok insan duyarsızlaştı, algı sorunları yaşıyor, hastalıklarla boğuşuyor. Türkütopya Topluluğu'na ve Türk Hazırlıkçılar Topluluğu'na da katılabilirsiniz. Şu anda dünyada bundan daha iyi bir çözüm de yok. Varsa hemen ona iştirak edin.

3. Kamp malzemeleri alın ve şehirleri terk etmeye hazır olun. Kırsala geçmek elzem hale gelince tereddüt etmeden harekete geçin.

4. Hazırlıkçılıkla ilgili websiteleri okuyun ve kendinizi bu konuda bilgilendirin.

5. Kendi acil durum planlarınızı yapın. Acil bir durumda şehir dışında güvenli alanlara en kısa sürede nasıl ulaşabileceğinizi belirleyin.

Savaş çıkması durumunda dahi acil durum ​kamplarımıza yani obalarımıza intikal ederek sivil savunmamızı birlikte yapacağız. Elbette ki vatanımızı savunmamız ana hedefimizdir ancak öncelikle neler olup bittiğini anlayarak mücadele hazırlıklarını da yapmalıyız. Kafirler yoğun saldırılara yaparak hızlı ölümler sağlamak isteyecektir. Donald Trump Yahudi'dir ve İsrail'in en büyük hizmetkarıdır. Onun için de Siyon Devleti'nin kurulması için her şeyi yapacaktır. ABD ordusunu Türkiye üstüne saldırtıp birçok ülkenin savaşa iştirak etmesini sağlayacaktır. En azından belirli bir zamana kadar bizim kendi güvenliğimiz üzerine çalışmamız şarttır.

Tehlike seviyesi 5 üzerinden 4'e yükseldi. Trump ABD ordusunu Türkiye üzerine saldırtacak. Arap ordusu da buna iştirak edecek. Yahudi Kürtler, PKK ve PYD zaten bekliyor. Türkiye'yi en az 4-5 parçaya bölmenin planlarını yapıyorlar. Biri kripto Yahudi, biri kripto Ermeni, biri kirpto Rum olan 3 hain ise içeriden bizi perişan etmenin yollarına bakacak görünüyor.

Savaşlar şehirlerin altyapılarını, ekonomiyi, devlet yapılarını çökertir ve orduları zafiyete uğratır. Yani kuru kuru efelik yapmak bir işe yaramaz. Bilgisayar oyunu ile gerçek yaşam farklıdır. Gerçek yaşamda kurşun yediğinizde ölürsünüz, yeni bir can hakkı kazanmazsınız. Gerçeklere uyanın ve hemen hazırlık yapmaya başlayın. Yarın çok geç olacaktır, emin olabilirsiniz!

Bakış Açınızı Genişletin

Gün gelecek, milyonlarca dolarınız olsa bile hazırlık yapmak ve tedbir almak için ürün ve hizmet bulamayacaksınız. Bir şeyler ya da birileri ürün ve hizmet alımını engelleyecek ya da imkansız kılacak. O zamanlar baş göstermeden kendiniz ve sevdikleriniz için geleceğinize yatırım yapın. Kendinizi zorlu zamanlara hazırlayın. Bugün on paraya kendiniz alacağınız bir kamp malzemesi yarın belki hayatınızı kurtaracaktır.

Bu şartlar altında bizim çalışmalarımızdan daha iyi yapılmış bir çalışma daha yoktur. Hazırlıkçılık ve Surviving bağlamlarında dünyada tek olan çalışmalardan bahsetmekteyiz.

1. Afetlere ve felaketlere karşı Hazırlık ve Surviving bilgileri ve haritaları derlenmiş yüzlerce doküman ve doküman setleri.

2. Nibiru'ya karşı 25 ana / büyük afet ve felaket türü ve 20'den fazla ana haritalama türü ile birlikte neredeyse 50 katmanlı (layer) harita üzeri güvenli alan analizi ve tespiti çalışması.

3. Türkiye Afetlere ve Felaketlere Karşı Kurtuluş Rehberi kitap çalışması + Almanya (ve Avrupa) Afetlere Karşı Kurtuluş Rehberi kitap çalışması.

4. Türkiye Afet ve Felaket Acil Durum Kamp (Oba) çalışmaları. İhtiyaçlara göre değişen; 16 Obaya kayıt, Gökoba'ya kayıt, VIP Oba çalışmalasına kayıt.

5. Dünya Ülkeleri Afet ve Felaket Acil Durum Kamp (Oba) çalışmaları: Arap Obaları, Türk Dünyası Obaları, Dünya Obaları.

6. Dünya'da dengi olmayan Nibiru kitabı çalışması.

7. Türkütopya Toplumu'na ve/veya Türk Hazırlıkçılar Topluluğu'na üyelik. Birlik olmanın gücünü kaotik zamanlarda hissetmeniz için eşsiz fırsatlar.

Elinizin altında böyle bir imkan varken faizle, borsayla, günübirlik keyifle, tatile gitmekle, mal ve mülk edinmeyle ilgilenip hiçbir hazırlık yapmamak en büyük gaflet ve kendine karşı hıyanet demektir.

Geleceğe yatırım

Bu çalışmaları geleceğe yatırım olarak düşünmelisiniz. Yakın bir zamanda insanlar alternatif çıkış yolları aramaya başlayacaklar

Biz çalışmalarımızı yaparken yurtdışından hizmetler satın alarak onca çalışmayı yapabildik. Mesela; su basması haritalarını hazırlamak için ABD'den hizmet satın aldık. Nibiru'nun gelişi sürecinde 225 metre, 457 metre ve 600 metre su basması üzerine özel oluşturulmuş dijital haritalardır. Sadece bunları hazırlamak birkaç ayımızı aldı.

Bizimle birlikte yol almak isteyenler için hazırlık toplu iş akışı aşamaları aşağıda verilmiştir;

- Meydana gelecek olan olaylar ve bunlara karşı durmak için bilgileri ve haritaları temin edin. Kendiniz yapabiliyorsanız yapın, yapamıyorsanız bizim çalışmalarımızdan edinin.

- Doğada yaşam, ilkyardım ve mücadele için gerekli bilgiler. Kendiniz yapabiliyorsanız yapın, yapamıyorsanız bizim çalışmalarımızdan edinin.

- Birlik olmak için organizasyonlara katılım. Kendiniz yapabiliyorsanız yapın, yapamıyorsanız bizim kamp / oba organizasyonlarımıza katılın.

- Kamp malzemeleri ve ihtiyaç duyabileceğiniz diğer malzemeler. Obalara katılanlar Sırt Çantası dosyası içerisinde neleri almaları gerektiği verilmektedir.

- Kısmi bile olsa yiyecek stoku. Bu, sizin en azından birkaç haftalık ihtiyacınızı görebilecek konserveler (sizin yaptığınız), hazır yiyecekler (sizin hazırladığınız tarhana, bulgur, makarna gibi), sıkıştırılmış enerji barları (evinizde kendiniz de yapabilirsiniz) olabilir. Bununla birlikte vitamin ve mineral takviyeleri de düşünülmelidir.

- Ata tohumu biriktirme ve ata tarımı ile ilgili bilgiler edinme.

- Nükleer saldırıdan veya sızıntıdan korunmak için NBC özel giysileri ve maskeleri.


Hazırlıklar

Ahir Zaman'da yaşamamız dolayısıyla çok büyük zorluklarla karşı karşıya kalmaktayız. Deccal'in yolundan gidenler ve karanlıktan ayrılmayanlar için her şey bol bol verilmektedir. Çünkü onların alacak verecek hesabı bu dünyada tamamlanmaktadır. Hesap Günü için ise yaptıklarının ve yapmadıklarının hesabını vermek kalacaktır. O zaman, ehl-i dünya olarak ahiretine azık götürmemiş bir insan kifayetince yargılanacaktır.

Günümüzde bizi Hazırlıkçı olmak üzere motive eden konulara bakacak olursak, bunları şu şekilde sınıflandırabiliriz;

1. Savaşlara ve iç karışıklıklara hazırlık: Gizli Küreselci savaşları (Biyolojik, Kimyasal, Ekonomik, Siyasal, Elektromanyetik, Psikolojik, Propaganda, Algısal) zaten 2000 yılından itibaren ağırlaştırıldı. Bunlara bir de cephe savaşları da eklendi. Ukrayna-Rusyai Çin-Tayvan, Hindistan-Müslüman Türkler, Hindistan-Pakistan, İsrail-Ön Asya gibi cepheler zaten kurulmuş durumda. Şimdilerde işin boyutunu nükleer seviyeye çıkartmaya çalışıyorlar. Bir ülkenin nükleer silah kullanması demek diğer bütün nükleer silah sahibi ülkelerin de düğmeye basması demektir. Bireysel ve topluluk olarak bu tür kaotik zamanlara hazırlanmaya çalışıyoruz.

2. Büyük afetlere ve felaketlere hazırlık: Ahir Zaman sürecinde Dünya'yı kasıp kavuran devasa afetler ve felaketler meydana geliyor. Bunların türü 200'ü aşmış durumdadır. Gücü ise 5 üzerinden 4 seviyesine çıktı. Sizin evinize henüz afet isabet etmemiş olması ülkemizde veya Dünya'nın başka yerlerinde afetler ve felaketler olmadığı anlamına gelmiyor. Eninde sonunda siz de onlarla tanışacaksınız. Bireysel ve topluluk olarak bu tür kaotik zamanlara hazırlanmaya çalışıyoruz.

3. Nibiru'nun yaklaşmasına hazırlık: Ahir Zaman'ın en önemli ve en yıkıcı olaylarını tetikleyen Nibiru'yu (Tarık, Wormwood, Hercolubus, Quatzelcoatl) izlemesek olmazdı. Nibiru yaklaştıkça devasa afetler ve felaketler meydana gelecektir. Küreselciler türlü olayları meydana getirerek, gökyüzünü spreyleyerek, alimleri ve araştırmacıları öldürerek ve sustururak Nibiru'nun algılanmasını ve görülmesini engellemeye çalışıyorlar. Biz bir avuç insan gibi görülebiliriz. Önemli olan sayı değildir, insanın aklındaki ve kalbindeki doğrulardır. Bireysel ve topluluk olarak bu tür kaotik zamanlara hazırlanmaya çalışıyoruz.

4. Küreselci yıkımlarına hazırlık: Küreselciler türlü oyunlarla insanları zor durumlarda bırakıyolar. İnsanlar hızla köleleşme yolunda ilerliyor. O esnada birçoğunun imanı da gidiyor. Değerlerinden, aklından, ahlak anlayışından, bilincinden uzaklaşan insanlar mahvolmuş bir Dünya meydana getirmeye çalışıyor. Bireysel ve topluluk olarak bu tür kaotik zamanlara hazırlanmaya çalışıyoruz.

5. Zombileşmeye ve kitlesel ölümlere hazırlık: Malum sıvılar dolayısıyla insanlar "yaşayan ölü" yani "zombi" haline geliyorlar. Akli emareleri ellerinden alınan insanlar günübirlik işlerine ve eğlenmeye yetecek bir beyin kapasiyesiyle baş başa bırakılmış durumdalar. Agresifleşme ve başkalarına saygı göstermeme de tipik davranış haline geliyor. Böyle insanların olduğu yerleşim yerlerinde yaşamak giderk daha da zorlaşıyor. Bu hale gelen sevdiklerinizi dahi korumak isteyeceksiniz. Ancak yerleşim yerlerinde öyle bir şey mümkün olamayacak. Bireysel ve topluluk olarak bu tür kaotik zamanlara hazırlanmaya çalışıyoruz.

6. Zorlu yaşam koşullarına hazırlık: Küreselciler bu gidişle Müslüman Türklerin neyi var neyi yoksa ellerinde alacaklar ve bir lokma ekmeğe bile muhtaç edecekler. 1-2 yılda fiyatlar 15 kata kadar arttı. Dünyanın hiçbir devrinde böyle şeyler olmamıştır. İnsanlar borçlarından dolayı giderek daha zor zamanlara geçiyorlar. Bu gidişle pek çok insan evsiz de kalacak. Böyle kötü zamanlarda yine birlik olmanın önemi anlaşılacaktır. Şebeke Dışı / Off-Grid bir yaşamı birlikte kurmak elzem olacaktır. Bireysel ve topluluk olarak bu tür kaotik zamanlara hazırlanmaya çalışıyoruz.

Tuhaf insanlar

Bizim paylaşımlarımızı görünce korktuğunu iddia edenlere birkaç sözümüz olacaktır:

1. Günah işlerken de Allah'tan korkuyor musunuz?
2. Türk'ün korku nedir bilmemesi gerekir, siz kimlerdensiniz?
3. Trollük edenler genelde bu tür ifadeleri kullanıyor, hesaplarınıza baktığımızda sizin de trol olduğunuz apaçık meydandadır.
4. Stratejik Analiz yapan, Afet ve Felaket Haberleri ve Analizleri paylaşan, Küresel Yıkım ve Nibiru konularıyla özel ilgilenen bir insanın hesabını takip edip korktuğunu iddia etmek abesle iştigal değil midir?
5. Dünya'nın pekçok yerinde paylaşılan haberleri ve bilgileri paylaştığımızda neden gelip bize yükleniyorsunuz?
6. Gerçek ve doğru haber ve bilgi edinmek istemiyorsanız niye takip ediyorsunuz?
7. Dünya'nın 44 ülkesinde 50 milyona yakın insanın internet ve intranet üzerinden güvendiği, ilgi gösterdiği, izlediği bir insana hem güvenip ve hem de bu şekilde onu rencide etmek size yakışıyor mu?

Korkuyorsanız bizi izlemeyin. Tiktok sizin için açıldı, orayı takip edin. Yayınlarımızda "Korku, Daha Fazla Korku, Afet, Felaket, Yıkım, Yok Oluş" ile ilgili konular kullanıyoruz. Bu nedenle "+18 yaş, -60 yaş, +130 IQ, % 70 Ortalama Kültürel Seviye, % 2'lik kesim" için yayın yaptığımızı defalarca söyledik.

Kaynakları ve referansları ile birlikte verdiğim paylaşımlarım reel verilere ve somut araştırmalara dayanmakla birlikte benim inancımı, benim görüşlerimi, benim bakış açımı, benim analizlerimi insanlara aktarır. Siz bunları paylaşmak zorunda değilsiniz. Belki de siz kendi matrix alanınızda mutlu mesut yaşamak istiyorsunuz. Ne bizim "şu olacak" dememizle bir şey olabilir ve ne de bir şey "sizin gamsızlığınıza" yenilip olmazlık edebilir. Görmek istemiyorsanız, algılarınızı kapatmak istiyorsanız, dünya hayatının hiç bitmemesini umuyorsanız kendi kum havunuzda oyalanın, bizi boş işlerle oyalamayın.


Basit bir hesap


Türkiye'deki insanların % 80'i sigara tüketiyor.

1 paket sigara = 70 TL (70 ile 170 TL arasında fiyatlar var: Kasım 2024)
1 kişinin günlük tüketimi, min = 1,5 paket
1 kişinin günlük tüketimi, ort = 2,5 paket
1 ayda harcanan min = 70 x 1,5 x 30 = 3150 TL
1 ayda harcanan ort = 70 x 2,5 x 30 = 5250 TL
1 yılda harcanan min = 70 x 1,5 x 30 x 12 = 37800 TL
1 yılda harcanan ort = 70 x 2,5 x 30 x 12 = 63000 TL

Bugün bu paraları kamp malzemeleri almaya ve hazırlık yapmaya harcasanız yarın kaotik zamanlar için bir umudunuz, bir çözümünüz, bir akli yöneliminiz olur.

 

6. KAOTİK AFETLER SÜRECİNDE BİR YERE YERLEŞMEK DAHA MANTIKLI DEĞİL Mİ?

 

​7. KIYAMET GELİYORSA HAZIRLIK NE İŞE YARAR?

 

8. HAZIRLIKLARINIZIN İŞE YARAYACAĞINI NEREDEN BİLİYORSUNUZ?​

Onbinlerce yıl boyunca Türkler kaotik zamanlarda göçer ya da yarı göçer yaşadılar. ​Türkler elbette ki her zaman göçer değillerdi ve pek çok şehir kurdular. Ancak kaotik durumlarla boğuşmak Türklerin en yoğun uğraşları olmuştur. Bununla birlikte son birkaç yüz yıldır; İzcilik (Scouting), Hayatta Kalma (Surviving), Yalnız Kurt Yaşamı (Bushcrafting), Kampçılık (Camping), Tırmanışçılık (Climbing), Dağcılık (Mounteneering), Hazırlıkçılık (Preppering), Bahçecilik (Gardening), Kendini Koruma (Self Defense), Sivil Savunma (Civil Defence) gibi konularda insanlık büyük gelişmeler kaydetti. Bilgi ve tecrübe alanında insanlar şehirlerde (On-Grid) ve şebekeden kopuk (Off-Grid) yaşamanın yollarını geliştirdiler. Ayrıca komandoların hayatta kalma becerileri de insanlara ilham kaynağı oldu. Bazıları silahlı atışları ve daha sert mücadeleleri de benimsedi. Bütün bu bilgiler ve tecrübeler son birkaç yüzyıl içerisinde yüzmilyonlarca insan tarafından kullanıldı, test edildi ve daha da geliştirildi. İnsanlık bu süre içerisinde defalarca kere çıkmaza girdi ve kendisini kurtarmak isteyenler atasal yöntemlere sarıldılar. Bizim kullandığımız hazırlık yöntemleri denenmiş ve başarısı sınanış olan türdendir. % 100 başarıyı kimse garanti edemez ancak insanoğlunun erişebildiği bilgelik ve tecrübe katlarında en iyisi bizim kullandığımız hazırlık yöntemleridir. Zira bütün binaların yıkılacağı ve her şeyin birbirine gireceği bir zamanda insanlar için en kullanılabilir ve en güvenli yöntem bizimkisidir. Zaten bizden başka da bu konuda ciddi seviyede çalışma yapan yoktur. Allah ömür vermişse, yaptığımız hazırlıklar bize en az % 70-80 seviyelerinde fayda getireceğini umuyoruz. Oturup yardım bekleyenler için ise hiç şans yoktur. Hiçbir hazırlık yapmamış bir insanın kaotik süreçlerde yönünü bulabilmesi bile mümkün değildir.

 

9. NASIL HAZIRLIK YAPMALIYIZ?​

Burada anlatılanların çoğu Hazırlıkçılık (Preppering) websitelerinde anlatılan bilgilerin bir özetidir. Konu ile ilgili daha fazla bilgiyi internette araştırma yaparak bulabilirsiniz.

Bizi Hazırlıkçı olmaya motive eden ana konuları şöyle belirtebiliriz:

1. Dinlerde Ahir Zaman anlatımları
2. Günümüzde meydana gelen Afetleri ve Felaketleri anlama isteği
3. Nibiru'nun İlahi Büyük Yıkım'a ve büyük ölçüde yok oluşa (her şey değil) sebep olacak olması, bizim de böyle kaotik bir zamanda canımızı korumak istememiz
4. Deccal çağında kendimizi koruma dürtüsü ve Mehdi çıktığında ona katılma isteği

Başkalarının ne düşündüğü bizi ilgilendirmiyor. Biz ciddi ve doğru kaynaklara bakarız, başkalarının düşüncelerine değil.

 

Hazırlıkçı ruhsal tipleri:

 

1. Tedbir alma ve hazırlık yapma konusunda kendisi duyarlı ve ferasetli olanlar; bunlar nadir bulunurlar ama aklı başında insanlardır - % 2

2. Anlatıldığı zaman ikna olanlar; bunlar özel ilgi ve uzun uzun sohbet isterler, uğraşması zordur - % 13

3. Mazeret uyduranlar ve mızmızlananlar; bunlar bir şey yapmak istediğini ama ailesinin onu desteklemediğini söyleyip vezgeçerler - % 24

4. Daha en baştan Normallik Yanlılığı ve umursamazlık içinde olanlar; bunlar diplomalı cahiller ve sadece günübirlik keyfini düşünenler - % 48

5. Ne yaptığını ve ne yapacağını bilmeyenler; bunlar kafası çok karışık tiplerdir, boşuna emek sarf etmeye değmezler - % 13

Afet ve Felaket türleri: Afetlerin ve felaketlerin sınıflandırılmasında temel olarak 3 kategori belirlenmişti;

1. Doğal afetler ve felaketler: Depremler, volkanik patlamalar, tsunamiler, vs.
2. Gökyüzü yoluyla gelen afetler: Göktaşı çarpması, süpernova oluşumu, vs.
3. İnsan eliyle meydana gelen felaketler: Madencilikle çevreyi kirletme, 5G ile canlıları radyasyona boğma, ormanları katletme, vs.

Hazırlık yapılması sebepleri: Hazırlıkçıların temel olarak hazırlanma sebepleri şu şekildedir;

1. SHTF: "Her şeyin boka sarması" şeklinde izah edilir. İnsan eliyle "Kapatma" yani "Blackout" yaşanması örnek verilebilir. Savaşlar, ekonomik çöküşler, sosyal buhranlar, siyasi rejim değişikliği, bazı zorbaların yönetimi ele geçirmesi, ekonomik kaynakların yağmalanması veya el değiştirmesi, toplumların örtülü ya da aşikar soykırıma uğratılması, toplumların başka toplumlar tarafından zihnen köleleştirilmesi gibi durumlar da SHTF içinde sayılabilir. Açıktan veya çeşitli yöntemlerle gizleyerek; Biyolojik, Kimyasal, Elektromanyetik, Psikolojik ve Ters Psikolojik, Algısal, Propaganda Türü savaşlar sürdürülmesi de bu tür kötü durumlardandır.

2. TEOTWAWKI: "Bildiğimiz yaşamın sona ermesi" şeklinde izah edilir. Herhangi bir sebepten ötürü elektriğin gitmesi dolayısıyla teknolojik ve bilimsel altyapıların kullanılamaması örnek olarak verilebilir. Genel olarak kısmi ya da tamamen ilkel bir yaşama geçişi ifade eder.

3. WROL: "Kanunsuz yaşam olarak izah edilir. Belirli bir süre bu şekilde kalınabilir veya tamamen böyle bir yaşam meydana çıkabilir. İç karışıklık, OHAL, yağmacılık gibi mevcut kanunların belirli süre işlevsiz bırakılması, askeri darbe, sivil darbe, kalıcı olarak kanunların gitmesi, kanunların kural tanımaz insanlar tarafından çıkarlara göre sürekli değiştirilmesi gibi durumlar örnek olarak verilebilir.

4. Apocalypse: Nibiru / Tarık / Wormwood denilen karmaşık yıldızın Dünya'ya sürtünmesi sonucu insan, hayvan ve bitki popülasyonlarının 1/100'den aşağı düşmesi, bütün yapıların yıkılması, devasa ve sıradışı afetlerin ve felaketlerin meydana gelmesi, insanların çoğunun ruhsal ve akıl sağlığını yitirmesi, teknolojik ve bilimsel bilgi ve tecrübe birikimlerinin kalıcı olarak yok olması şeklinde tanımlanmış olaylardır.

Hazırlık yapılan yer: Hazırlık yapılan yere göre hazırlıkçılık türleri şu şekilde izah edilir;

1. Şehir içinde ve şebekeye dahil olarak hazırlanma (Urban / On-Grid): Şehir içinde (köyler, ilçeler, iller dahil olmak üzere insanların evlerinde kalmasını ifade eder) kalarak aileyle, mahalle örgütlenmesiyle, Hazırlıkçı (Prepper) veya Şehirde Hayatta Kalan (Urban Survivor) şeklinde kötü durumlara veya olaylara hazırlanmaktır. Elektrik, su, doğalgaz, iletişim, internet, market, pazar, vs. gibi gündelik ve şehir yaşam sistemi içinde (şebeke / grid) yer alan  imkanları değerlendirmek suretiyle yaşamaya çalışmaktır. Bunda kısmen insanlar mikro türde balkon kasa ve saksı, küçük bahçe, ev içi hidrofonik, çatıda veya bahçe içinde özel donanımlı susuz ve dikey tarım yaparlar. Aynı zamanda şehirlerin belirli alalarında doğal bitkiler ve av hayvanları araştırırlar. Kaotik zamanlarda şehir içinde yaşam güvenlik ve temel ihtiyaçları karşılama bakımlarından çok risklidir. Kaotik afetler söz konusu olduğunda devlet bölgeyi tahliye protokolü uygulayabilir, akılsız insanlar yağma ve katliam gibi faaliyetlere başlayabilir, insanlar rastgele kaçışabilir, afetlerin ani baskın türlerine yakalanabilir, afetler dolayısıyla yaşanılan bölgenin çoğu yıkıma uğrayabilir, altyapı sistemleri çökebilir, gerçek salgınlar oluşabilir, kıtlık ve susuzluk hasıl olabilir, ekonomik zorluklar meydana gelebilir, yaşanılan ev yıkılabilir veya yaşanamaz hale gelebilir. Şehirde kalacak olanlar iyi bir haber alma çalışması yapmalıdır ve her an kaçmaya hazırlıklı olmalıdır. Kaçış çantalarınızı alarak 30 dakika içerisinde evinizi terk etmeye hazırlıklı olmalısınız. Evinizde bulunan bütün önemli eşyaları, mücevherlerinizi, yiyeceklerinizi, su stoğunuzu, güvenlik araçlarınızı aynı yerde bulundurmamalısınız. Önemli şeyleri göz önünde bulundurmamalısınız. Aynı zamanda da Gri Adam yani Gözet Batmayan insan olmasını bilmelisiniz.

2. Şehir dışında ve şebeke dışı hazırlanma (Off-Grid veya Camping): Şehir içinde yaşanamaz hale gelineceği anlaşıldığında veya kaotik afetler oluştuğunda insanlar Yalnız Kurt (Bushcraft) veya Şehir Dışında Hayatta Kalan (Rural / Camper Survivor) veya Topluluk Hayatta Kalan (Community Survivor) seçeneklerinden birisini değerlendirirler. Böyle bir tercih yapmayı her zaman düşünmek ve önceden bir Acil Durum Hareket Planı hazırlamak gerekir. Yani insan kaotik bir durumlar karşılaştığında hangi güvenli alana, en kısa sürede, hangi eşyalarla ve kimleri yanına alarak (buluşma yerleri belirleyerek) gideceğini önceden belirlemelidir. Aksi halde olay meydana geldiğinde yapılacak gayretler sonuçsuz kalacaktır. İster devlet, ister yardım teşkilatları, ister mahalli ekipler olsun; güvenmemeyi ve kişisel bilgilerinizi asla başkalarına anlatmamayı temel prensip edinmelisiniz. İnsan beşerdir; şaşar. Kimle ve neyle karşılaşacağınızı asla bilemezsiniz. Güvenli alanınızdan en yakınlarınıza bile bahsetmeyin. Kimin neye hizmet ettiğini asla bilemezsiniz. Güvenli alanınızda birkaç yere basit sığınaklar oluşturun. Eşyalarınızı asla aynı yerde bulundurmayın. Güvenlik tedbirlerini asla aksatmayın. Sürekli afetler ve felaketler meydana geliyorsa çevrenizi sürekli gözlemleyin ve analizler yapın. Eğer ki daha gerilere yani daha güvenli yerlere çekilmeniz gerekiyorsa geciktirmeyin. Her zaman 3-4 farklı güvenli alanınız olmalıdır ve bunlar coğrafyanın daha iç kesimlerine doğru düşünülmelidir.

İnsanların temel ihtiyaçları:

İster şehirde veya ister kırsalda olsun, insanların belli başlı ihtiyaçları vardır. Her halükarda bunları gözünüzün önünde bulundurarak hareket etmelisiniz. "Can güvenliği" deyince hemen sadece insanlardan gelebilecek sıkıntılar ve zararlar akla gelmemelidir. Kaotik afetler meydana geldiğinde kıtalardaki vahşi hayvanlar bile yer değiştirmek isterler. Doğal alanlardaki veya hayvanat bahçelerindeki hayvanlar bir anda karşınızda bitebilir. Bunlarla birlikte; aç kalmış sokak hayvanları size saldırabilir. Tek bir konunun çok yönü olabileceğini asla unutmayın. Açık alana çıkıyorsanız silahınız ve bıçağınız olmasına dikkat etmelisiniz.

1. Yiyecek bulma
2. Su bulma ve suyu dezenfekte etme
3. Ateş yakma
4. Giyecek
5. İlaç / şifalı ot bulma
6. Ata tohumu bulma
7. Sosyalleşme
8. İletişim ve haberalma
9. İşaretleşme
10. Alet edevat bulma
11. Can güvenliği
12. Barınacak güvenli yer
13. Uyku malzemeleri

İhtiyacınız olan çantalar:

Farklı durumlar için farklı çanta türleri hazırlanması gerekir. Neleri yanınıza alabileceğiniz hakkında daha detaylı bilgileri Hazırlıkçı websitelerinde bulabilirsiniz.

1. Eve dönüş çantası: Eğer işyerinde, okulda veya yurtdışında iseniz; kaotik bir durum meydana geldiğinde arabanızda, bavulunuzda veya özel çantanızda bulundurmanız gereken eşyalardır. Eğer ki karayolu ile ve kendi arabanızla evinize ulaşma üzerine plan yapıyorsanız bagaja kamp malzemeleri bile koyabilirsiniz. Ancak imkanınız yoksa işinize çok yarayacak basit malzemeleri çantanıza alabilirsiniz.

2. Afet çantası: Çeşitli afetlerde ihtiyacınızı görecek olan malzemeleri ve ilkyardım malzemelerini içeren çantadır. Deprem çantası bir örnektir. Çantanızın boyutlarının ne olacağına siz karar vermelisiniz. Hijyen malzemeleri, iç çamaşırları, levye, kriko, çekme halatı gibi çeşitlilik gösterebilir.

3. Evde kalma çantası (Bug-in Bag): Evde kalarak kaotik süreci geçirmeyi düşünüyorsanız temel malzemelerinizi koyacağınız çanta hazırlayabilirsiniz. "Zaten evde kalıyorsam ne gerek var?" diye düşünmeyin. Evde meydana gelebilecek hasarlar dolayısıyla eşyalarınıza her zaman erişemeyebilirsiniz veya en ihtiyacınız olan eşyaların zarar görüp yok olmasını izleyebilirsiniz.

3. Evden kaçış çantası (Bug-out Bag): Kaotik bir afet veya felaket oluşuyorsa evden uzaklaşarak kötü zamanları geçirmeyi düşünebilirsiniz. Kadınlar için en fazla 50-60 litrelik, erkekler için en fazla 90-100 litrelik, çocuklar için en fazla 20-30 litrelik askeri tipte bir çanta işinizi görecektir. Hazırlıkçı malzemeleri "deliğin büyümesini durduran" ve "sağlam yapılı" türde olmalıdır. Birçok eşyada teknik özellikler Hazırlıkçıların ihtiyacını görecek şekilde olmalıdır. Malzeme alırken terimlere siz de rastlayacaksınız. Çantanıza gereksiz eşyalar koymayın ve mümkün mertebe küçük yapın. Çünkü yürüdükçe çantanın ağırlığı artacaktır.

4. Evden tamamen ayrılma çantası: Evden tamamen ayrılmak zorunda kalırsanız en elzem olan eşyalarınızı, tapularınızı, resmi evraklarınızı, kişisel hatıralarınızı yanınıza almalısınız. Ona göre de bir çanta hazırlamalısınız. Eşyalarınızı taşımak için arabanız varsa şanslısınız.

5. Eve dönüş çantası: Bir kaotik afet sonrasında evinize dönmek üzere hazırlayacağınız çantadır. Bu çantada sizin için olmazsa olmaz eşyalarınızı yanınıza almalısınız.

Apocalypse öncesi son olarak:

"İlahi Büyük Yıkım" da dediğimiz "Apocalypse" sürecinde Dünya çapında yıkılmadık bina kalmayacaktır. Afetlerin ve felaketlerin türü, sayısı ve gücü her geçen gün artacaktır. Nibiru'nun sayhasının duyulmasından Dünya ile kavuşmasına kadarki süre 80 gün ile 120 gün arasıdır. Sonrasında ise Nibiru'nun ağır etkileri 7 yıl kadar sürecektir. Bu, Kıyamet demek değildir. Ahir Zaman Hadislerinde bahsedilen önemli olayların bir bölümü daha meydana gelmedi. Onun için, bizim bu sürece ciddi şekilde hazırlanmamız gerekiyor. Bazı Hadislerde bu süreç içerisinde meydana gelecek olaylara karşı nasıl tedbirli olabileceğimiz dahi açıklanmıştır. Demek ki ilahi anlamda insanların hepsinin helak olup gitmeyeceği anlayışı dinimizde mevcut. İman sahibi, aklı başında, ferasetli ve duyarlı insanlar ancak bunların farkındadır ve tedbir düşünmektedirler. İnsanların çoğu gaflet, mızmızlanma, boşvercilik, mazeret arayışı içerisindedir. Bazı insanlar "bizim hazırlık yapmaya gücümüz yok" diyorlar. Her gelir seviyesinde insanın yapabileceği şeyler var. İnsanda niyet olmayınca gayret te olmaz. Ölmez de sağ kalırsanız ne yapacaksınız? O kaotik süreçte ne yapacağınızı, nereye ve nasıl gideceğinizi, hangi eşyalara ihtiyacınız olacağını, kimlere güvenebileceğinizi, kendinizi ve sevdiklerinizi nasıl koruyabileceğinizi, hastalandığınızda veya yaralandığınızda ne yapacağınızı, temel günlük görevleri nasıl yerine getirebileceğinizi, hangi aletleri hangi durum için kullanacağınızı, nasıl yiyecek ve içecek temin edebileceğinizi, salgın hastalıklardan nasıl korunabileceğinizi, vs. biliyor musunuz? Daha en temel bilgilere ve haritalara bile sahip değilsiniz. Bunları araştırmalarını ve dosyalar oluşturmaya hemen başlamalısınız. Vaktinizi boşa harcamayın. Her insan kendi kaderini kendisi yazar. Tasavvufta da bu böyledir. Allah Levh-i Mahfuz'a nazar edip her gün değişiklikler yapar. Bunu da insanların duaları ve gayretleri karşılığı yapar. Nefsinize yenilmeyin.

Bir şeyler yapmak isteyen ancak bilgi toplama konusunda vakti olmayan veya bereriksiz olan insanlar için bizim hazırladığımız bilgileri değerlendirmelerini teklif ediyoruz. Kendi başına veya ailesiyle kaotik zamanları geçirecek olan ancak ne yapacağını bilmeyenler için de Türkütopya Toplumu'na, Türk Hazırlıkçılar Topluluğu'na ve Türkütopya Obaları'na katılmalarını bekliyoruz. Dünya'nın başka yerinde bu denli Hazırlıkçı bilgi çalışması yapmış başka bir insan veya topluluk yoktur. İsterseniz araştırın. Kimseyi "illa şunu yapın" diye zorlamıyoruz. Kendi başına hareket etmek isteyenler de var, saygı duyarız. Ancak takdir edersiniz ki; biz bu çalışmaları hazırlamak için oldukça fazla zaman, emek ve para harcadık. Mesela; harita hazırlamak ve bazı bilgilere ulaşmak için ödemeler yaptık. 5 yıldır bu alanda oldukça fazla mesai yapıyoruz. Bunca uğraşı ve tüketimi sadece takdir için yapmadık. İnsanların bizim şahsi hazırlıklarımıza da destek olmalarını bekleriz. Bilgi dünyanın en pahalı metasıdır. Hele ki önümüzde ölüm kalım savaşı söz konusu iken. Bizi bu çalışmalar için motive eden şeyler; kendimiz için kullanacağımız bilgileri ve haritaları oluşturmak, bizim hazırlık çalışmalarımıza başkalarının da destek vererek bu bilgileri ve haritaları kullanmalarını sağlamak. Biz internet fenomeni değiliz ki kuru takdir veya takip bizim bir işimize yarasın. Destek diye basit şeyler istememize karşın internet fenomenleri internet üzerinden milyonlarca lira kazanıyorlar. Bizim öyle bir kazancımız yok. Biz 5 yıldır geceli ve gündüzlü bu çalışmaları hazırlıyoruz. Bunlar kolay işler değildir. Kolay olduğunu düşünen varsa 1 sayfa makale yazıp bize göndersin. Yazı yazmak bile çok zor iştir.
 

Hazırlık yapmaya genel bakış

Keyfiyeti ve boşverciliği bir kenara bırakıp akıl ve mantık çerçevesinde düşünürseniz afetlere ve felaketlere karşı hazırlanmanın önemini anlarsınız. Ahir Zamanda yaşıyoruz. Dini kaynaklarda Ahir Zamana ait alametleri incelerseniz de bu zamanda olağanüstü ve büyük yıkımlara yol açacak olayların cereyan edeceğini beklememiz gayet mümkündür. Her yeni ve sıradışı olayı gördüğünüzde şaşırıp kalmak ve elinizin kolunuzun bağlı olmasını istemiyorsanız hazırlık yapmanız elzemdir. Amerikan SAS komandolarının Surviving eğitimlerinde de burada anlatacağımıza benzer konular anlatılır; Psikolojik ve zihinsel hazırlık, ekipman hazırlığı, bilgi hazırlığı, pratik yapma. Komandolar tek başlarına yaşamı idame konusunda ileri seviyede eğitimler alırlar. Bizlerin de şu zamanda o eğitimlere ihtiyacımız bulunmaktadır. Zira işlerin çığrından çıkmasına az kalmıştır. Dünyanın halini görüyorsunuz. Doğa, gökyüzü, insanlar 20 yıl önceki gibi bile değil. Ters giden çok şey var. Eskiden atalarımız çadırlarda göçer yaşarken de benzer zorluklarla mücadele etmişlerdir. Bugün de biz zorlukların üstesinden geleceğiz. Tabi ki hazırlanarak..

 

1. Bilgi Edinin: Kendi başınıza Afetler ve Felaketler hakkında bilgi edinebileceğiniz gibi bu alanda hazırlanmış kitapları, dokümanları, haritaları da edinerek arşivinizi oluşturabilirsiniz. Biz de 3 yıldır Afetler ve Felaketler konusunda bilgi dosyaları ve haritalar oluşturuyoruz. Aynı zamanda Hazırlıkçılara ait internet arşivlerine katılarak buralardaki bilgileri indirebilirsiniz. Bilgi edinirseniz psikolojik ve zihinsel olarak ta kaotik zamanlara hazırlanabilirsiniz.

 

2. Hazırlıkçı Topluluklarına Katılın: Dünyanın çeşitli yerlerinde Hazırlıkçı (Prepper) toplulukları bulunuyor. Bunların çoğu pasif bilgi edinme üzerine bir arada duran insanlardır. Nerede olursanız olun, bu tür uğraşlar içinde olan insanların bulunduğu internet ortamlarını takip ederek çok daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.

 

3. Cidden Hazırlanmaya Başlayın: Kamp malzemeleri, alev-edevat, Bushcraft malzemeleri, dağcılık malzemeleri, vs. edinerek ve yiyecek stoku yaparak iyi bir başlangıç yapabilirsiniz. Her an büyük bir şey olacakmış gibi elinizin altında malzemeleriniz hazır olursa rahat edersiniz.

 

4. Birliklere Katılın: Kişisel olarak sığınak yaptırma imkanınız ve her işin altından kalkma beceriniz yoksa afetlere karşı organizasyon seviyesinde oba / kamp birliklerine katılın. Güvenilebilecek insan sayısının giderek azaldığı bir zamanda afetler sırasında güvende kalmak bile çok büyük önem kazanmıştır.

Temel olarak hazırlık aşamaları:

 

1. Zihinsel / mental hazırlık ve yaşadığınız çağı anlama (ahir zamanda bizi neler bekliyor)

2. Bilgi ve harita hazırlığı, başınıza ne gelebileceğini ve onlardan nasıl korunacağınızı bilme

3. Kampçılık malzemeleri ve türlü alet-edevat hazırlığı

4. Birlik olma ve birlikte hareket etme hazırlığı / ortak kamp alanları gibi / güvenilir insanlarla bir araya gelme

5. Surviving, kampçılık, ilkyardım, doğada yaşam bilgileri hazırlığı

6. Şehirlerden kaçış planı

7. Şehirlerden kaçtığınız zaman hangi güvenli alanlara gideceğinizi tespit hazırlığı / güvenilir insanlarla bir araya gelme

8. Önemli konularla ilgili arşiv oluşturma / Telegram'daki bizim arşiv grubumuzdaki yayınlar gibi

9. Daha iyisi; pratik komando eğitimi, kampçılık eğitimi, Tarık Yıldızı danışmanlığı, ilkyardım eğitimi, yaşamı idame eğitimi, Apocalyopse eğitimi

10. Kaotik zamanlar için kendine iyi bir rehber, lider ve yoldaş edinme

11. Dünyanın gidişatını gözlemleme ve doğru zamanda harekete geçmeyi bilme

12. Güvenli alanda sistemli bir afet yaşam organizasyonu oluşturma / sığınak yapma, güvenlik, ihtiyaçları karşılama, vs.

13. Kurtuluş Rehberi Kitabı + BAT Yayınları / olmazsa olmaz...

14. Sitelerimizin blog alanlarındaki yazılarını okumak

Hazırlıkçılık aslında yıllara yayılan bir çalışmadır ve yıllar içerisinde bilgi, malzeme, plan aşamaları halledilir. İşini son ana bırakanlar için elbette ki bu işler zordur. Zira birçok şeyi aynı anda ve kısa sürede yapmak hem pahalıya mal olur ve hem de insanı yorar.

 

Eğer ki Ahir Zamanın kötü olaylarına hazırlanmak istiyorsanız vakit kaybetmeden başlamalısınız. Zira zaman içerisinde bu konuda kendinizi geliştirebilirsiniz. Bu konuları takıntı yapmadan ama umursamazlık ta yapmadan haftanın belirli günlerinde araştırma, malzeme tedariği, bilgi edinme, bu konuda çalışma yapanların bildiklerini öğrenme, bilgi öğrenmek için iletişim kurma gibi faaliyetleri belirli günlere veya ayın belirli haftalarına yayarak sürdürmelisiniz.

 

Yaşam sizin mazeretlerinizi ve bahanelerinizi dinlemez, başkaları da dinlemez. O yüzden neyi ne kadar ve nasıl yapabileceğinize odaklanın. İstemiyorsanız veya yapamıyorsanız da başkalarına dert yanmayın. Bırakın onlar hazırlık yapsın. Belki zor zamanlarda onlardan bir fayda görürsünüz. İnsanları demoralize etmeyin.

 

Eğer Ölüm Vakti Gelmemişse Hazırlık Yapanların Başarı Oranları

 

Bilgi + Plan + Malzeme = % 90+

Bilgi + Plan = % 70+

Bilgi = % 50+

Bilgi + Malzeme = % 60+

Plan + Malzeme = % 40+

Malzeme = % 30+

 

I. Amaç

 

A. Temel Amaçlar

 

1. Afetlerden ve Felaketlerden Korunma

2. Şebekeden Kopuk Yaşam

3. Güvenebileceğin İnsanlarla Dayanışma

4. Olağandışı Koşullara Direnç ve Adaptasyon

 

B. İkincil Amaçlar

 

1. Deşarj Olma

2. Sosyalleşme

 

II. Ana Konular: Hazırlık ve hareket aşamalarında ilgilenilen temel konular;

 

1. Güvenlik

2. Yiyecek ve Su

3. Barınma

4. Araç ve Gereç Yapma Aletleri

5. Kamp Malzemeleri

6. Bilgi ve Plan

7. Kafa Yapısını Geliştirme ve Psikolojik Direnç

 

III. Hazırlığınızı Yapabileceğiniz Farklı Koşullar

 

1. Standart İklim ve Çevre Koşullarına Göre Hazırlık

2. Olağandışı İklim ve Çevre Koşullarına Göre Hazırlık

 

IV. Hazırlık Yapmaya İlk Adım

 

1. Bilgiye Sahip Olma: Güvenli Alan Araştırmaları ve Analizleri, Güvenli Alan Belirleme ve Haritalar, Doğada Hayatta Kalma (Surviving), Yerleşim Yerinde Hayatta Kalma (Urban Surviving), Bahçecilik, IFAK ve İlkyardım, Doğada Sağlıklı Yaşam, Geleneksel Şifa, Çeşitli Konularda Haritalar, Bushcraft, Woodcraft, Blacksmithing (Demircilik), Avcılık, vs.

 

2. Kampçılık Hazırlıkları: Kamp Malzemeleri Alma, Doğada Sığınak Yapmayı Öğrenme, Kampçılık Bilgileri Öğrenme, Doğada Yaşamda Kalmanın Püf Noktalarını Öğrenme, Doğada Araç ve Gereç Yapmayı Öğrenme, Doğada Tuzak Kurmayı Öğrenme, Gözlem Yapmayı Öğrenme, İklim Şartlarını Okumayı Öğrenme, vs.

 

a. Kendi Başına Hareket Üzerine Kamçılık: Aile fertleriyle kendi başına hareket etmek isteyenler vardır. Bütün iş birkaç kişi üzerine yıkıldığı için demoralize olma, işten kaytarma, işleri zamanında yapmama, yapılması gereken görevlerin eksik kalması veya hiç yapılamaması gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir. Özellikle büyük ve kaotik afetler ve felaketler göz önüne alınırsa bu tip bir girişimin size çok fazla fayda sağlamayacağı aşikardır. 7-8 farklı görevin aynı anda yapılması gerektiği bir zamanda bine bölünebilecekseniz o başka..

 

b. Toplulukla Birlikte Hareket Üzerine Kampçılık: 10 katılımcı ve onların yanındaki 100 kadar paydaş kampçı ile birlikte görev dağılımı yapılmış bir oba / kamp organizasyonunda yer aldığınızda günlük görevler çok daha rahat yapılır, sağlığı iyi olmayan veya güçsüz durumda olanlar korunur, birlik içerisinde çok daha sağlıklı bir toplum hayatı yaşanabilir. Türkütopya Obaları ile biz bunun altyapısını oluşturduk.

 

3. Plan Yapma ve Organize Olma: Plan yapma ve organize olma konusunda bize ait yayınlar size yardımcı olmaktadır. Hatta kendi planını yapamayanlar için "Şehirlerden Kaçış" çalışmaları da kişisel seviyede yapılmaktadır.

 

4. Topluluklara Katılma: Hazırlıkçılık (Preppers) üzerine topluluklara katılmak size bilgi yönünden avantaj sağlar. Ancak insanlar bilgilerini ve tecrübelerini geliştirmek yerine kavga etmeye, birbirini demoralize etmeye, ellerindeki her şeyi ortaya saçıp ilgisiz kişilerin ve hatta küreselcilerin o bilgilere kolayca erişimini sağlamaya pek meraklı olduğu için ülkemizde bu alanda verimli bir çalışma yapmak mümkün değildir. Biz de "son ana kadar insanların birbirleriyle iletişim kurmaması" ve "bizden alınan bilgilerin ve dokümanların asla başkalarıyla, iletişim yoluyla veya sosyal medyada paylaşılmaması" ile ilgili kurallar koyduk. Yani herkes elindekilere sonuna kadar sahip çıkmalıdır. Maalesef insanımız her şeyini orta yere saçmaya meraklı olduğu için son derece umursamaz ve keyfi davranabiliyor.

 

​10. Hiç hazırlık yapmayanın şansı nedir?

11. Neden insanlar bu tür konulara karşı umursamaz kalıyorlar?

Son 300 yıldır İllüminati ve Küreselciler insanlar için kendi yapay dünyalarını meydana getirdiler. Bazıları filmden esinlenerek buna Matrix diyorlar. Küreselcilerin istediği tarzda bir yaşam modeli ortaya çıktı. Doğarsın; Küreselci mamülü bebek mamalarını, ilaçlarını ve aşılarını dayarlar.. Çocuk olursun; Küreselcilerin mamülü yiyeceklerle ve içeceklerle zehirlenmeye başlarsın, Chemtrails ile zehirlenirsin, diş macunlarıyla zehirlenirsin, içme sularıyla zehirlenirsin, birilerinin hırslarıyla zehirlenirsin.. Okula yazdırırlar ve Küreselcilerin zihniyetiyle zehirlenirsin.. Genç olursun; çevren bozuk fikirleriyle, okumuş cahilliyle, yalan yanlış inanışlarla zehirlenirsin.. Üniversiteye gidersin ve Küreselcilerin tam bir beyin yıkamasıyla hayata hazırlanırsın. Yetişkin olursun; bulabilirsen bir işe girersin ve Küreselcilerin yaşam modeline girmen için zorlanılırsın.. Ya çağdaş, modern ve batı hayranı dinden uzak bir yaşam modeline ya da gerçek dini inanıştan ziyade siyasi dine bağlı, Araplaşma ve tam biat zihniyetini aşılayan, Türk kültürüne düşman olmanı sağlayan dini çıkarlarına alet eden bir yaşam modeline itilirsin... Sen bunların farkına bile varmadan içselleştirirsin. Çünkü toplum içinde bir yer edinme ihtiyacı duyarsın. Sistem senin bankalarla faizcilik oynaman ve borsada paradan para kazanmaya çalışman için zorlama yapar. Bol bol kredi çekip borçlanırsın, borçlarını borçla kapatırsın ve borsada bol bol para kaybedersin. Bu sefer legal kumara yönelirsin. Toto, loto, beygir yarışı derken paranı hep iki ayaklı şeytanlara kaptırırsın. Krediyle ev ve araba alırsın, 150 dolar maliyetli Ayfon'a 3000 dolar verirsin, hava atmak için tonla para harcarsın.. Ya bir sevgili yaparsın ya da evlenirsin, yine bir sürü para harcarsın ve borçlanırsın.. Kısa yoldan köşeyi dönmenin yollarını ararsın. Yaptığın işte ölçüyü, tartıyı, hesabı bozarsın ve insanları kazıklamaya uğraşırsın. Elindeki nimetlere şükretmeyip sürekli yok edebiyatı yaparsın. İçtiğin sigarayı ve içkiyi günlük ihtiyaç gibi görürsün. İnternete 30 dolar ödemek güç görünmez. Dostunu ve düşmanını ayırt edemezsin, doğru ile yanlışı ayıramazsın.. Birilerine biat ve itaat edip onların himmetinden nemalanmak kolayına gelir, geleceğini yok ettiğinin ve Cehennem'e hak kazandığının farkına varmazsın. Sağlığını ve paranın boş yere harcarsın, samimi bir inanan olamazsın, Allah'a isyan içinde yaşayıp kendini dindar ya da modern zannedersin.. Yaşlanırsın; eli yüzü nursuz, kalbi katı, aklı bulanık kişiye dönüşürsün.. Böyle bir yaşam tarzı içinde doğru yolu da bulamazsın. Böyle bir yaşamda doğru insanlar bulunmaz.

İnsanların konfor alanları vardır ve o alanın bozulmasını istemezler. Küreselciler tarafından meydana getirilmiş te olsa, Küreselciler onları kullanıyor ve aldatıyor da olsa, sonu kötü bitecek bir macera da olsa insanlar bozuk düzenin de bozulmasını istemezler. Çünkü ona alışmışlardır, başka bir yaşam tarzı onlara zor gelir. İyi-kötü alıştıkları sistemin sürmesini isterler. Birisi "bu sistem yanlış" dediğinde ona düşman kesilirler. Doğru olanı hissetseler bile ellerindekinden vazgeçmek istemezler. O yüzden kendi bildikleri bozuk düzenin haricindeki her şeyi inkar ederler, kötülerler, iterler.

12. Zenginler güvende mi?

Zenginler fakirlerden ve orta gelirlilerden bile çok daha güvensiz durumdalar, tehlikenin tam orta yerinde duruyorlar. Hiçbir şeyin farkında da değiller. Sarıldıkları yalanlar onları kandırmaya devam ediyor. Ölüp gittikten sonra da dünya sevdasını hiçbir önemi kalmıyor. Dünya'nın en önemli ve en pahalı metası bilgidir. Ama o bilgi doğru ve faydalı olanından olmalıdır. Biz işte o doğru ve faydalı bilgiyi sağlıyoruz. 44 ülkede 35 milyondan fazla insan bize itimat ediyor ve bilgilerimize dikkat gösteriyor. Küreselciler bile bizi dikkatle izliyor. Son 2-3 yıl içerisinde yakın tanıdıklarımı yurtdışı telefonlardan arayarak benim ve çalışmalarım hakkında bilgi almaya çalışanlar oldu. Kim olduklarını tespit ettik. Hatta çalışmalarımı benden almak için büyük paralara da teklif ettiler, vermedim. Çalışmalarım bizim okullarımızda ders olarak okutulmaya başlandı. Çok daha zengin insanlar bizim kamp çalışmalarımıza iştirak ettiler. Nibiru geldiğinde bütün binaların yıkılacağını ve yapılan betonarme sığınakların dahi sahiplerine mezar olacağını idrak ettiler. Göçer ve yarı göçer hareket etme fikrine adapte oldular. Büyüklenmenin ve umursamaz olmanın zamanı değil. "En azından tedbir almış oluruz" dediler. Tedbirden zarar gelmez, tedbir akıl işidir. Akıl da herkeste yok. Gerçekleri bilen birisi anlatırken dinelemzseniz başınıza geleni hak etmiş olursunuz. Elbette ki birilerinin gaflet uykusunda kalması Allah'ın takdiridir, herkes hak ettiğini bulur.

1. Ana akım medya Küreselcilerin insanları manipüle etmek, aldatmak ve oyalamak için kullandığı mecradır. Bizim anlattıklarımızı ana akım medyada bulamazsınız, doğru kaynaklara bakmanız gerekir.

 

2. Para ve güç, insanın üçüncü gözünü kör eder yani insanı ferasetsiz, basiretsiz, imani zayıf bırakır. Dolayısıyla parası çok olan kendisine, parasına, gücüne, içinde bulunduğu çevreye güvenerek gerçeklerden uzaklaşır. Buna "yakın körlüğü" diyoruz. Tıpkı gözüne far tutulan bir hayvanın olduğu yerde kalması ve farın arkasındaki avcıyı görememesi gibi. Avcı onunla oyun oynar ama hayvan anlayamaz. Ta ki son darbe gelene kadar..

 

3. Varlıklı insanlar kendilerine sığınaklar yaptırıyorlar ancak o sığınakların güvenli bir alanda olup

olmadığına bile bakmıyorlar. Afetlerin ve felaketlerin kökeninin Nibiru olduğunu anlamaz ve Nibiru'nun geliş sürecine bağlı meydana gelen ve gelecek olan afetlere ve felaketlere yönelik güvenli alan taraması yapmadan rastgele bir yere sığınak yaparsanız sonunuz da iyi olmaz.

4. Zengin insanlar bu dünyanın hep böyle sürüp gideceğini zannediyorlar. Hele ki bir de Mason localarına bağlılarsa tamamen gerçek yaşamdan kopuk hale geliyorlar. Yaklaşmakta olan İlahi Büyük Yıkım'ın farkında bile olmuyorlar. Böyle insanlar hazırlık yapma ihtiyacı duymazlar, ölüme koşarlar.

 

5. Kendi kapalı dünyalarında yaşayan ve alternatif bilgi-haber kaynaklarının neler anlattığını umursamayanlar gerçeklerin farkında bile olmazlar.

 

6. Parasını faize, katılım bankacılığına, borsaya, devlet tahvillerine ve bonolarına, tefeciliğe, vs. yatıranlar zaten haram iş yapıyorlar. Para ve döviz manipülasyonları yapanlar daha da büyük haram yiyorlar. Böyle insanlar bir türlü uyanıp veya harekete geçip paralarını Hazırlıkçılık için kullanma gereksinimi duymuyorlar.

7. Genel bir inanış olarak insanlar her zaman kolaya kaçar. "Afet veya felaket olursa sigorta şirketleri ve devlet bize yardım eder" inanışı var. Ancak öyle bir şey olmuyor. Sigorta şirketleri çok büyük ve hatta küresel çapta yıkıcı bir afet için size ödeme yapmazlar. Bununla birlikte devletler de bir şey yapamaz. Zaten kasada para yoksa ne yapacaklar? Devlet tarafından sürdürülen kurtarma faaliyetlerinin afete uğrayan insanların % 2'sinden fazlasına ulaşamadığını unutmayın.

 

8. İnsanlar her zaman "devlet bizim yanımızda" anlayışı içinde olurlar. Ancak "devleti yönetenler kimin yanında?" sorusu sizi doğru sonuçlara götürür. Dünya geneli için bunu belirttim, bir devleti kast etmedim. Genel olarak insanlar "neden devlet bize yardım etmiyor?" diye yakınırlar. Latin Amerika'da örneklerini gördük mesela.. Devleti yönetenler Küreselcilerin yanında oldukları için kendi halklarını bile umursamadılar ve hatta kendi halklarının kötülüğüne bile çalıştılar. İç savaşlar da zaten o yüzden çıkmadı mı? Hala da bir düzen oturabilmiş değil. Devleti yönetenleri kara para aklama, rüşvet, yolsuzluk, hortumculuk, görevi kötüye kullanma, askeri zorbalık gibi suçlamalar karşısında.. Bugün iyi bir hükumetiniz olabilir ama yarının ne getireceğini bilemezsiniz.

 

9. A*ş*ı olanlar kendilerini iyice saldılar. Onların vücuttan atılması için de arındırma ve detoks protokolleri var. Ancak çoğu insan daha a*ş*ı konusunu anlamış değil. Hala yalanlara sarılanlar var. Pekçok insan hasta ve pekçok insan ani ölümlerle hayattan göçüyor. Ama olanın bitenin a*ş*ı kaynaklı olduğunu itiraf edemiyorlar. "O kadar da olmaz canım" diyorlar. Neden olmasın? Küreselcileri ve onların niyetlerini doğru düzgün tanımış ve anlamış olsaydınız bugün zaten başka şeylerden konuşuyor olurduk. Ne kadar çabuk farkına varır ve arınma için harekete geçerseniz hayatınızı o kadar koruma şansınız olur. Aksi halde siz de meçhul sebeplerden ama basit isim verilmiş nedenlerden ötürü ölüp gidebilirsiniz. Kaotik zamanlar için en fazla a*ş*ı olmuş insanların hazırlık yapmaları gerekir. Mutlaka bizim belirlediğimiz güvenli alanlarda ve hatta kişisel olarak belirleyeceğimiz yerlerde bulunmaları şart. Zira Nibiru yaklaştıkça plazma deşarjları artacak ve bu da büyük yıldırımların Dünya sathı boyunca düşmesine yol açacak. Vücudunda Grafen ve nanoçipler bulunan a*ş*ı olmuş kişiler yıldırımları üzerlerine bir paratoner gibi çekecekler. Yani diğer insanlara göre bin kattan daha fazla risk altında olacaklar. Birkaç yıldır Dünya'nın farklı yerlerinde insanların üstüne yıldırım düşmesi vakaları aşırı derecede arttı. A*ş*ı olmuş insanlar artık konuşulanları ve okuduklarını anlayamıyorlar. Nöropatik ve psikosomatik rahatsızlıklarla boğuşuyorlar, asabiyet aşırı derecede arttı. Artık insanlar yok yere birbirlerine giriyorlar. Hem a*ş*ı arındırma protokollerini öğrenebilir ve hem de bizimle birlikte hazırlık yapabilirsiniz. Sizin için trilyon dolarlık kazanç olur. Ölü insanların ne paraya, ne güce, ne çevreye, ne geleceğe ihtiyacı yoktur.

a. A*ş*ı dolayısıyla vücudunuzda biriken toksinler yaşamınız için büyük ve yüksek öncelikli risk teşkil ediyor. Üstelik bu toksinleri gezip dolaştığınız her yerde ve aile fertlerinizle paylaşıyorsunuz. Toksinler çevrenize saçılıyor ve başkalarının da hastalığına zemin hazırlıyorsunuz. Nibiru biraz daha yakına geldikten sonra yaşamda kalabilmenizin tek yolu güvenli alanlarda ve toprağın altına kazılmış sığınak alanlarında kalmak olacaktır. Bizim kamp çalışmalarımızda o vakitlerde basit sığınaklar oluşturulacak ve insanların Nibiru etkilerine karşı korunmaları sağlanacaktır. Elektromanyetik Dalgalar, Elektro Manyetik Patlamalar, Plazma Deşarjları gibi anomalilerle tek başınıza uğraşamazsınız. Hele betonarme binalarda ve hele ki sıradan insanlarla hiç baş edemezsiniz.

b. 7/24/365 hastalıklı halde oluyorsunuz. Üstelik uyuz, kuduz, AIDS, vs. semptomlarına benzer rahatsızlıklar da meydana geliyor. Bunlarla baş etmek sizin için de aileniz için de giderek zorlaşacak ve işin içinden çıkılmaz hale gelecektir. Bizim topluluklarımız bu tür durumlar için hazırlıklıdır ve az çok ne yapacağını bilen insanlar bulunmaktadır.

c. Hadi diyelim bugünleri atlattınız. Nibiru Dünya ile kavuştu ve her şey birbirine girdi. Bildiğimiz dünya yerle bir oldu. Ne devlet kaldı, ne hastane ve ne de doktor.. O zamanlarda bir rahatsızlık geçirseniz ne yapacaksınız? Bizim acil durum kamplarımızda türlü mesleklerden insanlar yer alacak. Diyelim ki hastalıktan dolayı kan lazım oldu. Ne yapacaksınız? Sadece a*ş*ı olmamış kişilerden kan alabilirsiniz. Onları nerede bulacaksınız? Bizim acil durum kamplarımızdaki insanların çoğu öyle. A*ş*ı olmuş olanlar da olmamış olanların yakınları. Ayrıca bizim kamp alanlarımızda Geleneksel Şifa ve Alternatif Şifa uzmanları da olacak.

ç. Hastanelerde a*ş*ı içindekileri tespit edecek test kitleri ve yöntemler bulunmamaktadır. Ayrıca Küreselciler Grafeni "mucizevi madde" diye tanıtıyorlar. Halbuki yüksek seviyeli toksin maddedir. Damarları tıkar, sinir uçlarına ve beyin sapına bağlanır, felç inmesi riskini artırır, elektrolit dengesini bozar, hücreleri yüksek toksin yüküne maruz bırakır. Grafen dioksit, çeşitli parazit türleri, çeşitli enzimler ve kimyasallar, çeşitli ağıt metaller, nanobotllar / nanoçitler, gen değiştirme tekniği CRISPR gibi türlü şeyler geçmiş yıllarda özel laboratuvar çalışmalarıyla tespit edildi. Hastanedeki laboratuvarlar "Biyokimya ve Mikrobiyoloji Laboratuvarları" olup buralarda belirli test kitlerine göre insanların vücutlarındaki belirli kimyalar analiz edilir. Özel laboratuvarlarda gelişmiş mikroskoplar ve elektron mikroskopları ile PCR genetik analiz cihazları gibi araştırma aletleri bulunur. Siz a*ş*ı yan tesiri dolayısıyla hastaneye gitseniz de hiçbir şey bulamazlar. Onlar meydana çıkmış semptomlara göre analizlerini yaparlar. O da sizin derdinizi anlamaktan çok uzaktır.

d. Mülteciler şu anki gidişata bakarak seviniyor olabilir. "Türkler ortadan kalkıyor, biz de bu ülkenin yeni sahipleri olacağız" diyebilirler. Ancak Küreselciler önlerinde tek bir engel biliyorlar; Türkler. Türkleri ortadan kaldırdıktan sonra sıra mültecilere gelecek. Ne İllüminati, ne Küreselciler ve ne de Siyonistler Anadolu'da insan istemiyorlar. Yani aslında mültecilerin varlığına garanti olan da Türklerin varlığıdır. Türkler yok olduğu anda ne mülteciler ve diğer Müslümanlar Küreselcilerden kendilerini koruyamazlar. Ama akılsızlık had safhada olduğu için.. Bu ülkeyi Türklere yar etmeyen Satanistler size mi yar edecek sandınız? Sizi aldatıyorlar, kandırıyorlar ve kullanıyorlar. Türklere karşı ihanet içinde olup onların vatanlarını ellerinden almaya çalışarak zaten Allah katında da büyük günah işliyorsunuz. Türklerin kaynaklarını kendi çıkarlarınıza kullanıyorsunuz. Bu insanlar size hesap gününde haklarını helal edecekler mi sanıyorsunuz? Böyle din kardeşliği mi olur? Hem Türklerin değerlerini yok ediyorsunuz ve hem de Küreselcilere hizmet ediyorsunuz. Sonra da Müslümanım diye geziyorsunuz. Sizin bildiğiniz İslamiyet anlayışı ancak ve ancak Küreselcilere hizmet eder.

e. A*ş*ı olanların efor sarf edecek işlerden ve uğraşlardan uzak durması gerekiyor. Ağır yük kaldırma, cinsel ilişki, sinir yapan uğraşlar, spor yapma bunlara dahildir.. Ayrıca tatile çıkma gibi şeyler de yine uzak durulması gerekenler arasında. Zira kalp krizi geçirme olasılığı artıyor. Aa*ş*ı olanların wifi kullanan cihazlardan, baz istasyonlarından ve Bluetooth kullanımından da uzak durması gerekiyor. Hayatınızdan daha önemliyse devam edin. Herkes kendi seçimlerini kendisi yapar ve biz insanların seçimlerine karışmayız.

bottom of page