30 yıldır ne anlattıysam tek tek tek çıktı. Bu, benim marifetim değildir. Okuyan, araştıran, sorgulayan, düşünen bir insanım. Çok şükür Allah bir zeka ve akıl süzgeci de vermiş. Boş durmadım; 45 yıldır okuyorum ve dünyayı gözlüyorum. Bilgisayarım daha yokken profesyonel seviyede bilgisayar kullanıyordum ve website tasarımı yapıyordum. İnsanlar daha postanenin yolunu bilmezken dünyanın dört tarafı ile yazışıyordum. Ömrünce kitap satın almamış insan çokken bir dergiyi bulmak üzere şehrin bütün semtlerini dolaşıyordum. Gel zaman git zaman dünyanın dört yanında gizli izleyenlerim oldu. Ben onların farkındaydım ama onlar bunun farkında değildi. Daha 14-15 yaşında iken yüzlerce sayfalık projeler hazırlıyordum. O projeler çalındı ve başkaları tarafından uygulandı. Projelerin kimler tarafından nerelerde ve ne için uygulandıklarını anlatsam ağzınız açık kalır. Anlattıklarımı 170+ ülkeden takip ediyorlar. Sosyal medyaya herkes bizim insanımız kadar yapışmış değil. Bana da ara ara sorarlar "seni takip edelim mi" diye. "Etmeyin" derim. Türkiye'de 500,000'den fazla insan direkt ya da dolaylı yollardan takip ediyor. Yönetim panellerinden görüyorum. Ama bizim milletin çoğu göbek atan adamları tercih ediyor. O da ayrı bir sorun. Meşhur olmadığım için birçokları da izlemez ama şu ülkede birine güvenecek olsalar bana gelirler. Tavsiye verdiğim ve bir şeyler öğrettiğim çok insan vardır. Bunları neden anlatıyorum? Biyografimi de paylaşmama rağmen insanlar hala garip bakıyor. Ben de onlara öyle bakıyorum, sorun değil..
30 yıldır Ahir Zaman ve Komplo Teorileri ile ilgileniyorum. Bu süreçte çok kereler bana "deli", "geri zekalı", "sallıyorsun" diyen oldu. Ama zamanla söylediklerim çıkınca da sesleri kesildi. Haklı olduğumu bile bile bana saldırdılar. Çünkü onlara emir öyle verildi. Ama belli bir dozda tutmaları da.. Hem beni haz etmiyorlar ama hem de bilgilerime güveniyorlar.
3 yıl önce Ahir Zaman Analizleri çerçevesinde "neler olacak" ya da "future vision" değerlendirmeleri yaptım. Dedim ki;
4. Sanayi Devrimi ile birlikte Yapay Zeka ve Robot kullanımı artacak ve meslekler, işler, uğraşlar ortadan kaldırılacak. Bu sürece biyolojik varlıklara olan ilgi sona erecek. Yani insanların devri sona erecek. Hatta insan hafızası bilgisayar ortamına aktarılacak ve zamanla bedenlerimiz dahi ortadan kaldırılacak. Türkiye'de bile bir sürü robot ve grafen fabrikası var. O robotlar nerede ve grafen nerede kullanılıyor? Gören var mı? Henüz yok. Klaus Schwab ne dedi? "5-10 yıl içinde meslekler ortadan kalkabilir". Yani insana bağlı yaşam artık sonlandırılıyor. Birisi neden "insansız yaşama geçtiğimiz şu sıralarda" ve "sıfır karbona geçiyoruz" deyip duruyor. "Sıfır karbon" ne demektir? Önce aldığınız nefes ve dışkılamanız yüzünden sizden vergi alacaklar, sonra da dünya ile vedalaşmanız için size kolaylık sağlayacaklar. Bill Gates ne dedi? "Yaşamdan bıkanlar için ötenazi kabinleri geliyor". Klaus Schwab yıllar önce "Avrupa'ya 120 milyon ve Türkiye'ye 40 milyon kadar mülteci gelebilir". Nüfus yer değiştirmesi değil de nedir?
İllüminati'nin hizmetkarları (Rothschild ve Rockefeller çocukları) dünyanın kontrolünü ellerine alırken bu sefer biyolojik formların dünyadan kaldırılarak insanların bilinç olarak bilgisayar ortamında yer alması üzerine uğraşıyorlar. Elon Musk'ın "Neurolink Projesi" de tam bunu yapmaya çalışıyor. Vladimir Putinski.. Dünyanın "ötekiler" ve "berikiler" ya da "iyiler" ve "kötüler" olarak kutuplaştırılmasında "aziz" mertebesinde gösterilen kişidir. Tek Dünya Devleti'nin asli lordu Klaus Schwab olmasına karşın Vladimir Putin'i Tek Dünya Devleti Başkanı yapmayı hedefliyorlar. Peki, dünyanın asıl efendisi ve tek dünya dininin ilahı ne/kim olacak? Yapay Zeka.. Google bunun hazırlıklarını çoktan yaptı ve o Yapay Zeka şu anda 90 IQ seviyesini geçti bile. Bütün kararları o verecek, Putin ve Schwab ise dünyadaki hizmetkarlara emirlerini iletecekler. 8-10 ülkenin medyasını dahi şu anda bu Yapay Zeka 4-5 yıldır yönetiyor. Ülkelerdeki medya yapılarının başına Amerikalı birer temsilci atandı. Yapay Zekanın gönderdiği emirleri o temsilci yerel işbirlikçilere aktarıyor.
Tabi bu arada Deccalizm'in ve Satanizm'in sembolizmi ve nümerolojisi her yere yayılıyor. Felsefe üretenler de çok. "Acaba filmlerde gördüğümüz kötüler aslında haklı olabilir mi?" kafasıyla insanlık "kötü bildiklerimiz aslında haklı taraf" algısı oluşturuluyor. Dini pek çok kavram reklamlarla, dizilerle, filmlerle tek dünya dini mantalitesine göre uydurulmuş yeni kavramlarla değiştiriliyor. Çin başta olmak üzere pekçok ülkeden insanlar "İslam'a ayar çekme" fikri üzerinde uzlaşmış durumdalar.
1. Milli ve manevi değerler alaşağı ediliyor. 2. İnsanlar zihniyet olarak teslim alınıyor. 3. Din yeniden şekillendirilir. 4. İnsanların düşünme ve sorgulama kabiliyetleri ellerinden alınıyor. 5. İnsanlar Yeni Dünya Düzeni'ni kabul için zorlanıyor ve zorunda bırakılıyor.
Gelelim sonuca: Yakın bir zaman içerisinde doktorluk, mühendislik, veterinerlik, ziraatçılık, akademisyenlik, hemşirelik, medya mensupluğu, tarım işçiliği, öğretmenlik, hakimlik, savcılık, avukatlık, askerlik, polislik ve diğer pek çok meslek ortadan kalkmış olacak. Hepsi için robotlar ve avatarlar geliştirildi. Yeni Dünya Düzeni içinde insanlar zaten köle olacağı ve onlara sunulan zorlu şartlarla boğuşuyor olacakları için mesleklere ne gerek var? Bunları yaparken de kendi işbirlikçilerini ve destekçilerini arkalarına alıp "her şey şahane bir hayat için" kafasıyla insanların arzuları üzerine yapacaklar. En kötüsü de budur. "Hiçbir şeyin olmayacak ama çok mutlu olacaksın" diyenler bir de otobüslere ve metrolara binip insanların suratlarındaki mutluluğu görseler.. Kaburga dolmasını birileri 30-40 liraya yerken halk rüyasında bile göremiyor iken insanların hala yaşama dair gerçek olguları sorgulamamaları çok ilginçtir. "Neden bu haldeyiz" dersiniz.. "Çünkü bunun böyle olmasını biz istedik" acı gerçeği karşımızda duruyor.
Bu ülkede insanları çoğu birbirini çekemiyor ve sevmiyor. Yüzyıllar boyunca ezilmiş ve ötelenmiş bir milletten başka türlüsü beklenemezdi. En çok ta üretken ve akıllı insan sevilmez. Çünkü birçokları ömrünü vasat, tekdüze, gelişimden ve üretimden uzak tüketip gider. Haklıya hakkını vermedikleri gibi bir de haklıyı cezalandırmaya çalışan milletiz. İlk fırsatta küsüp veya kızıp gitmeyi marifet bilir insanımız. Mücadeleyi, ortak aklı, gayretli olmayı, kötülere karşı iyi işler yaparak denge kurmayı istemez. Kendinden ödün vermek istemez ama kısa yoldan zengin olmayı aklından çıkartmaz.
Milletimiz özünde kötü değildir ancak haddinden fazla gevşedi. Zorluklara karşı ve güçlü görünenlere karşı hemen havlu atıyor. Milletimizin kendini toparlaması şart. Bu şekilde devam edebilmemiz mümkün değil. Birlik olmasını beceremeyen, gerçek bir liderin yanında duramayan, aktif mücadele parçası olamayan, zorluklar karşısında hemen vazgeçen insanların geleceği yoktur.
Comments