Birkaç konuya Tasavvuf ve Ledün ilmince açıklık getirmek isterim. Kafa karışıklığı olan çok fazla insan var. Bunlar bir de birbirlerini kışkırtıyorlar ve yalan yanlış bir sürü bilgi ortaya saçılıyor.
1. Uzaylı diye bir şey var mı?
Uzaylı ya da UFO diye bir şey yoktur. Bunlar aslında insanlara gerçek sıfatlarıyla görünen cinlerdir. Cinler bizim bildiğimiz 3 boyutun dışındaki 4. bir boyutta yaşamaktadırlar ancak zaman zaman insanlara görünebilmektedir. Genel olarak Allah insanlarla cinler arasına bir enerji bariyeri koymuştur.
Cinler yaşadıkları alanlara göre:
1. Deniz cinleri
2. Kara cinleri
3. Gökyüzü cinleri
İnanç şekillerine göre:
Her cinnin insan gibi inançları vardır ve insanlarla aynı şekillerde farklı inançlara sahip olabilmektedirler. Onlar da İslami hükümlerle sorumludurlar. Onlar da insanlar gibi ibadet etme mükellefiyetindedirler. İslam'a tabi olanlarına Müslüman, tabi olmayanlara Kafir denilir. Lucifer, Baal, Baphomet gibi azgın olanları Kafir liderlerindendir. Cinni Yahudi olan Deccal ise kötü cinle dolaşır.
Fiziksel özelliklerine göre:
Gökdelen kadar büyük olanlarından tırnak kadar küçük olanlarına kadar değişik boyutlarda ve şekillerde olanları bulunur. O yüzden onları gören insanlara değişik gelir.
Cinci ve Cindar:
Cinlerle uğraşmak iyi değildir. Neticede onlar farklı bir alemin varlıklarıdır. Kimse rahatsız edilmek istemez. Kafir veya Münafık olanına denk gelirseniz başınıza bela olur. Cinlerin tasallutlarını bertaraf etmek üzere ilme sahip hocalara Cinci denilir. Bir de cinleri yöneten ve işlerinde kullanan Cindarlar vardır. Cindarlar evliya sıfatında olmalıdır. Aksi halde bu işleri kaldıramaz.
2. Tayy-i Mekan var mıdır?
Buda da insanoğluna gönderilen 124000 peygamberden bir tanesidir. Ancak zamanla insanlar onun öğretilerinin bir kısmını hatırlarında tuttular, kalan bir çoğunu unutup dini değiştirdiler. Tasavvuf ilmi onda Sufizm olarak vardı. Bugün de Budizm içindeki pekçok kalıntı öğreti Buda tarafından öğretilmiştir. Tefekkür etmeyi, ibadeti, tespihatı ve aydınlanmayı seven bir insandı. "Astral Seyahat" denilen ilim konusunda uzmanlaşmıştı. İslamiyet içinde bu ilim "Tayy-i Mekan" ve "Tayy-i Zaman" olarak anıldı. Türkçesiyle "Mekanda Seyahat" ve "Zamanda Seyahat".
Tayy-i Mekan 2 türlüdür: Zihinsel ve Bedensel..
Zihinsel Tayy-i Mekan: İki örnek ile açıklayacağım..
1996 yılında İzmir'de Mahmut Sami Ramazanoğlu'nun (ks) talebesi Hoca Tayfur Koyuncuoğlu (ks) Karşıyaka Mevlana Camii'nde sohbet veriyor. Az kişi gidiyoruz. Yoldayken güzel kokular gelmeye başlıyor burnuma.. Kokuyu ben alıyorum ama yanımdaki arkadaşım alamıyor. Bir fevkeladelik var. Caminin alt katındaki küçük odaya geçiyoruz. Sohbet başlıyor ve tamamlanıyor. Hocam "hadi sizi Medine'ye götüreyim" diyor. Hepimizin ağzı açık. İnançlı insanlarız ama ilginç te bir durum. Gözlerimizi kapatıyoruz. Kendimizi bir anda Medine'de Rasulallah'ın (ASM) kabrinde buluyoruz. Ben daha önce orayı görmemiştim. 3 tane sanduka vardı. Onları gördüm. Atmosferi güzeldi. Hocam "tamamdır" dedi. Sonra da gördüklerimizi anlatmamızı istedi. Ben anlattım. "Doğrudur" dedi. Çocuklara "siz ne gördünüz" dedi. Bir tanesi "orada bir amca vardı, beni görünce yanıma geldi" dedi. O amcanın da kim olduğunu anlamışsınızdır. Bizim kalbimiz onlarınki kadar temiz olmadığı için göremedik. İşte bu; zihinsel Tayy-i Mekandır.
Adamın birisi camide oturmuş Kelime-i Tevhid çekerek meşgul oluyor. Uyku ile uyanıklık arasında bir aleme dalıyor. "18000 alemin Efendisi (ASM)" deniliyor ya, işte o alemlerden birisine.. Osmanlı dönemi İstanbul gibi bir yer. Adam gezerken karnı acıkıyor. Bir fırına girip selam veriyor ve ekmek istiyor. Cebinden para çıkartıp fırıncıya uzatıyor. Fırıncı parayı alıp şöyle bir bakıyor ve "bu nedir ki?" diyor. Adam "para" diyor. "Bu ne işe yarar?" diyor fırıncı. "Alışveriş yaptığımızda bunu veririz, siz öyle yapmaz mısınız?" diyor adam. Fırıncı "hayır.. Burada böyle şey geçmez. Biz Kelime-i Tevhid söyleriz ve istediğimizi alır gideriz" diyor. Adam Kelime-i Tevhid Alemi'ne girmiş.
Fiziksel Tayy-i Mekan: Kendi büyük atam büyük evliyadan Zekeriya Bey'in anlatılan bir kıssasını aktaracağım.
Büyük dedem büyük Evliya, Şifacı ve Cindar imiş. Büyük nimemize "sakın Cuma vakti iş yapma" diye buyurmuş. Bir Cuma vakti büyük ninemiz "şu peşkiri silkivereyim" demiş. O esnada dedemiz belirmiş. Kartal formunda.. Kartal formunda cin alemine geçiyormuş. Ninemiz korkmuş. "Ben sana Cuma vakti iş yapma demedim mi? Senin yüzünden namazı kaçırdım" demiş. Meğerse dedemiz her Cuma vakti ortadan yok olup Kabe'ye namaza gidiyormuş. Bu durumu görenler de olmuş. Ben 2-3 ihtiyardan teyit ettirmiştim 1990'lı yıllarda.. İşte bu da Fiziksel Tayy-i Mekan örneğidir.
Nihayet:
Materyalist ve inancında giderek zayıflayan insanlar bu tür konulara inanmazlar. Ama gidip uzaylılara veya ışınlanmaya inanırlar. Daha başka kendi gördüğüm ve bildiğim nice metafizik olayı var ama anlatsam uykularınız kaçar. Artık onlar da bana kalsın.
İslam, samimi inananların dinidir. İnsanın her konuda erişebileceği son nokta Allah'ın gücünün erişebileceği son noktadır. Nitekim biz Allah'tan geldik ve yine Allah'a döneceğiz.
Comments