Evet dostlar. Allah katından cezalar gelmeye devam ediyor. Hristiyanların İncil'inde de İslamiyet'te Hadislerde de bahsedilen 3 büyük veba vardır. Bunlar büyük kıyımlara yol açar. Melekler önce büyük nehirlere vebayı salar ve böylece insanlar, bitkiler, hayvanlar kırılmaya başlar. Nil Nehri üzerinde Etiyopya'nın ve Mısır'ın 2 devasa barajı var. Bu barajlar Nil Nehri'nin ve çevresindeki canlıların yok oluş süreçlerini başlattı. Benzer şeyler farklı nehirlerde ve göllerde de oldu.
Nereden olduğu tam belli olmayan bir nehir. Rusya'da olduğu, Ukrayna'da olduğu ve başka yerlerde olduğu söylenmiş. Ya da aynı görüntü başka yerlerde de var. Ancak bu durum sıradışı. Bir arkadaşımız "Nikel arıtma tesisi kaynaklı" demiş. İnternette "balık temizleme tesisi kaynaklı" demiş. Yine başka bir internet yazısında "kimyasal tesis kaynaklı" demiş. Turizm sitesinde "biz buraya gezi düzenliyoruz" diyor. Eğer kimyasal veya Nikel atığı kaynaklı olsaydı "asit" söz konusu olurdu. Böyle olunca da nehrin etrafındaki ağaçlar yok olmuş olurdu.
Neden nehirler kızıla dönüyor?
Nibiru / Tarık Yıldızı yaklaştıkça manyetik kutuplar kayıyor ve giderek yer değiştiriyor. Manyetik alanın güçlendiği alanlara Nibiru'nun kuyruklarından gelen Demir oksit (kızıl renkte) tozları milyonlarca ton olarak atmosfere giriyor. Bunlar mikropartiküller olduğu için yanmıyor. Daha evvel bazı videolarda dünyanın çeşitli yerlerinde evlerin ve arabaların camlarından kızıl renkte tozlar toplandığını göstermiştik. Kızıl rengin nedeni Demir oksit tozu ve bu toz nehirleri zehirliyor. Fazla miktarda demirin ve hatta onunla birlikte gelen başka moleküllerin insan, hayvan ve bitki vücudunda meydana getirdiği tahribatı siz düşünün. İçme sularına, nehirlere, göllere, tarım sularına karışan fazla miktarda demir tabi ki pek çok hastalığa yol açmaktadır.
İnsanda demir fazlalılığı nelere yol açıyor?
Kanda demir miktarının, total demir bağlama kapasitesi (TIBC), doymamış demir bağlama kapasitesi (UIBC) ve ferritin testleri ile ölçüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Nezih Hekim, bazı hastalıklarda genetik teste de ihtiyaç duyulduğunu belirterek şunları söylüyor: “Bu testlerle sadece hemokromatoz değil, demire bağlı diğer hastalıkların da tespit edilmesi mümkün. Açıklanamayan demir yüksekliği ile birlikte aşağıdaki hastalık veya şikayetlerden herhangi biri varsa genetik testler de istenebilir:
Kronik yorgunluk, halsizlik, karın ağrısı (özellikle sağ üst kadran), ishal.
Eklemlerde iltihap, kanser.
Geç başlayan diyabet, karaciğer büyümesi, siroz.
İktidarsızlık, libido kaybı, testis küçülmesi ve kısırlık.
Kadınlarda amenore ve diğer adet bozuklukları.
Hafızanın zayıflaması, depresyon.
Kalp kası bozukluğu, düzensiz kalp atımı, kalp yetmezliği.
Vücut kıllarında azalma.
Hipotiroidizm.
Denize gidilmediği halde derinin bronzlaşması.
Sıkça grip ve nezle olma.
Manevi bir ceza mı var?
İnsanların çoğunun akılsız oldukları, sapkın yollara girdikleri, ibadetlerinin riya dolu olduğu Kur'an'da birçok kere belirtilmiştir. Günümüzde iman, itikat, fikir, yönetim, yaşam biçimi, şerli insanlara itibar gibi konularda insanlar binlerce fırkaya ayrıldı. Bunlardan Ehl-i Sünnet vel Cemaat olanları Türkiye'deki ve Suriye'deki Ehl-i Sünnet olanların bile % 2'sinin altına düştü. Pek çokları Deizm, Agnostizm, Ateizm gibi farklı imani yönlere kayıyor. Dünyada bozgunculuk yapan Siyonistlere, İllüminati çetesine ve Küreselcilere bağlananların ve itaat edenlerin oranı da % 60'ları geçiyor. % 40'a yakını da ne olup bittiğinden habersiz veya ne olup bittiğini umursamıyor. Küreselcilerin getirdikleri Deccaliyet sistemi olan Yeni Dünya Düzeni'ni hiç yadırgamadan yaşayıp giden onmilyonlarca insan var. Bu da gösteriyor ki; Allah'ın gazabını hak edenlerin oranı giderek yükseliyor. Elbette ki Kıyamet var, elbette ki Allah'ın Büyük Sıfırlaması (Apocalypse) geliyor, elbette ki Allah'ın sapkınlara söyleyeceği son sözü yani gazabı yakındır. Sadece İslamiyet'te değil, Hristiyanlığın ve Yahudiliğin tahrif edilmemiş kısımlarında da bunlar çok güzel anlatılmaktadır.
"Veba" ne demek?
Patojenler (bakteri, parazit, mantar) ile hastalık bulaşma ihtimali çok düşüktür. Hastalıkların asıl nedeni; çevresel koşullardır. Yani yediğiniz içtiğiniz, soluduğunuz hava, ilaçlar, aşılar, vs. toksinler içeriyorsa (ağır metaller gibi) ve bu toksinler yıllar içinde vücudunuzda birikerek sizde hastalıklara yol açar. Eskiden gerçek salgınlar için "veba" denilmiştir. Bugün biz "salgın" diyoruz. Gerçek salgınların dahi asıl nedeni; çok yoğun olarak çevresel yıkıcı faktörlerin artmasıdır. Yani yoğun cıvaya maruz kalan bir şehir insanları salgın halde hasta olurlar, o hastalıklar bir çok insanda aynı anda görülür. Chemtrails yoluyla 20 yıldır çok yoğun zehirleniyoruz. Yüzlerce hastalıkla boğuşur hale geldik. Chemtrails gazları içerisinde yüzlerce ağır metal bulunur. Bugünkü salgınların çoğunun asıl nedeni de bunlardır. Nibiru'dan gelen Demir oksit tozları da insanlarda zehirlenmeye yol açar. Şehirlerdeki insanlar ardı sıra zehirlenirler ve hasta olurlar. Hastanelerde semptomlar baz alındığı için sizin hastalığınızın asıl nedenini araştırmazlar. Sadece o anki bulgulara göre çare üretmeye çalışırlar. Bu da hiçbir zaman çözüm olmaz.
İncil'de anlatılan 7 trompet konusunda ilk 3 trompet
>> İlk trompet
İlk borazanın sesi üzerine, kanla karışan dolu ve ateş yeryüzüne atılır, gezegendeki ağaçların üçte birini ve tüm yeşil otları yakar.
>> İkinci trompet
İkinci trompetin sesiyle "ateşle yanan büyük bir dağ" olarak tanımlanan bir şey denize dalar ve okyanusların üçte birini kana çevirir. Kısa bir süre sonra, tüm deniz yaşamının üçte biri ve tüm gemilerin üçte biri yok edilecek.
Üçüncü trompet
Üçüncü trompetin çalmasıyla, Pelin adı verilen büyük bir yıldız Dünya'ya düşer ve gezegenin nehirler ve kaynaklar gibi tatlı su kaynaklarının üçte birini zehirler. Birçoğu tadının acısından ölecek. (Pelin, Tarık ismindeki yıldız)
İncil Vahiy 1:9 ve Vahiy 1:1
İnkarcılar, sapık fırkalara kapılanlar, münafıklar, fasıklar, fitneciler, bozguncular.. Dünyanın maddi ve manevi felaketine sebep olan sizsiniz. Kıymetsizi baş üstünde taşır, kıymetli olana itibar etmez ve hatta ayaklar altına atarsanız azabınız daha bu dünyada iken başlar.. Mezar sorgunuz ve Mahşer sorgunuz çok ağır geçer. "Bir an önce cehenneme gitsem" dersiniz ama ebedi cehennemde kalacağınızı idrak edemezsiniz. Her gününüz başka bir azap dolu macera olur. Gayya Kuyuları ise dipsiz ve ne tür azapların olduğunu aklımıza bile getiremeyeceğimiz cehennem çukurlarıdır.
Unutma ki, cennet ucuz değil, cehennem lüzumsuz değil. Siyonistler, kripto Yahudiler, Masonlar, Küreselciler, İllüminati uşakları ebedi cehennemdedir. Onlar bu dünyanın bozguncuları ve fitnecileridir, münafıklarıdır.
Comentários