top of page

Gerçek tarihe kısa bakış

Yazarın fotoğrafı: BAT-BulentTurgutBAT-BulentTurgut

Neden belli bir zamana kadar tarihimizle ilgili bilgi ve belge var da öncesiyle ilgili bir şey bulmak zor? Çünkü devasa afetler yani küresel sıfırlamalar oldu. Birçok yerleşim yeri ve eser toprağın metrelerce altına gömüldü.


Bundan 30000 yıl kadar önce de büyük bir küresel afet meydana geldi. Türklerin devlet merkezi Doğu Türkeli'de (Çin) ve Ön Asya'da idi. Ön Asya'daki "yabgu" olarak iş görüyordu. Türkler afetler dolayısıyla batıya göçmek ve devlet merkezini taşımak zorunda kaldılar. Devlet merkezi bugünkü Doğu Avrupa'ya taşındı. Başbalık St.Petersburg civarında bir yerleşim yeri yapıldı. Yine afetlerin etkisiyle bugünkü Viyana kuruldu ve burası Başbalık oldu. İskitler'in dönemine yaklaşıldığında ise Kırım civarı Başbalık oldu.


Türk devletinin yabguları Hanlıklar; Traklar ve İskitler Avrupa tarafında, Targıtlar ve Sakalar Asya tarafında yer aldı. Bir de Kafkas Türkleri vardı. 15000 yıl kadar önce yine bir küresel yıkım oldu. Seller ve denizlerden karalara su yürümesi oldu. Bugünkü Rusya'nın batı kesimi sular altında kaldı ve buraya "İskit Denizi" denildi. O zamanlar Aral Gölü'nden Hazar Denizi'ne ve Hazar Denizi'nden Karadeniz'e gemi ile gidiliyordu. Daha öncesinde bugünkü Ege Denizi bugünkü Ege Bölgesi'nden yukarıda kalıyordu ve kara idi. Bugünkü Ege Bölgesi ise deniz idi. Ege Denizi'ndeki volkanlar aktifleşince bugünkü Ege Denizi'nin olduğu yer çöktü, bugünkü Ege Bölgesi yukarıda kaldı. Deniz sularının büyük bölümü bugünkü Ege Denizi'ne doldu ve bir kısmı da yeraltı sularını oluşturdu. Günümüzde yapılan arkeolojik çalışmalarda Ege Denizi'nin çeşitli yerlerinde sular altında kalmış yerleşim yerleri bulunmıuştur.


Yıkıcı afetler dolayısıyla İskitlerin ve Trakların bir bölümü güneye indi. Anadolu'ya, Ön Asya'ya ve Afrika'ya yerleştiler. Hatta Hindistan'a ve Güneydoğu Asya'ya kadar gidenler bile oldu. Anadolu ve Ön Asya medeniyetleri denilen beylikler böylece oluştu. Merkezi Türk devlet yapısının kontrolü o zaman da vardı.


Sümerler dediğimiz; İskitlerin torunudur. Onlardan sonra Akadlar ve onlardan sonra da Babilliler gelir. Ardışık soylardır yani aynı toplumdur. Yazı ve konuşma dili de Türkçedir. O zaman kullanılan yazı ve konuşma biçiminin bugünkü gibi olmasını bekleyemeyiz. Bir de ağız yapıları dolayısıyla farklılıklar vardır. Saydığımız medeniyetlerin insanları birbirleriyle konuşarak anlaşabilen insanlardı. Aynı dili kullanıyorlardı. İlk İngilizce sözlük 150 yıl kadar önce yazıldı. İçindeki sözcüklerin % 90'ı Türkçe idi, kalanı da biraz değiştirilmiş Türkçe idi. 5000 yıl önce Avrupa'da ve Asya'da konuşulan tek dil Türkçe idi. Bazı tarihçiler de bunu artık açıkça söylüyorlar.


Tarihimizi Araptan, Çinliden, Rustan, Farisiden, Amerikalıdan, Avrupalıdan, Yahudiden öğrenmeye çalışırsanız yalan tarih öğrenirsiniz. Bugün olduğu gibi. 2 tane Macar Yahudisi araştırmacı Hazar Hanlığı'nın Yahudiliği din olarak kabul ettiğini iddia etti. Bütün tarih kitapları "Hazarlar Yahudiydi" demeye başladı. Halbuki İsrail'deki Yahudi Tarihçiler bunun doğru olmadığını ispat ettiler. Hanlığın içinde 3-5 Yahudi yaşıyor diye bütün ülkeyi Yahudi ilan ederseniz saçmalarsınız.


Bugün genetik haplotiplere bakarak tarih anlatanlar saçmalıyor. Ben de Genetikçiyim ve konuları iyi biliyorum. Dünyadaki toplumların % 85'i zaten Türk asıllı. Haplotipler size ayrımları göstermez. Sadece farklı coğrafyalarda insanların genlerine işleyen farklı toprak tiplerini ve mineral tiplerini gösterir. Genetik tarihçiler Azerbaycan Türklerini Farisi gösterir mesela.. Onun için de Anadolu'nun büyük bölümünün Farisilerden oluştuğunu iddia ederler.


Etnisite haritalarına baktığınızda da büyük gaflet vardır. Bir toplumdan 3-5 kişinin olduğu bir yeri o toplumun egemenlik alanı gibi gösterirler. Mesela; eskiden 3-5 Ermeninin yaşadığı alanları Ermeni toprakları diye ifade ederler ve sözde Ermenistan adına hak iddia ederler. Ermenistan'da kaç Türk var acaba? Ya da farklı etniklerden olanların yaşadığı yerlerde kaç Türk yaşıyor. Mesela farklı etnikten olan 1 kişinin bulunduğu yerde 20-25 Türk olmasına karşın Türkler görmezden gelinir ve o bölge o farklı etnisiteye ait gibi gösterilir. CIA Factbook ve Avrupa İstatistik Kurumu verilerinde de farklı etniklerden olan insanların nüfusları kademeli olarak 25 yıl içinde şişirilmiştir. Ülkemizde olan farklı bir etnikten insanların 2000'li yıllarda nüfus oranı % 2-2,5 iken günümüzde % 30'lara kadar çıkartılmıştır. Tabi ki masabaşında uydurularak. Bu etnikten olan insanlar Türk tarihine ait medeniyet izlerini de kendilerine aitmiş gibi gösteriyorlar. Yalan tarih yazıyorlar.


Bunların delilleri Türklerin merkezi güç Hanedanlıklarına ait arşivlerde, Kağanların ve Hanların kurganı olan piramitlerde (Xian'daki Oğuz Kağan piramidinde 2000'den fazla tablet vardır), hırsız Vatikan'ın arşivlerinde (Vatikan'ın altında 56 km'lik depo, arşiv ve kütüphane bulunur ki buralara sadece birkaç kişi girebilir) bulunmaktadır. Geçen birkaç yıl içinde Vatikan arşivlerinden 2 tane gün yüzü görmemiş Atam Korkut Hikayesi çıkartıldı. Merkezi güç Hanedanlıklarının arşivlerinde Türk devlet kayıtları da vardır. Ancak onlara ulaşabilir misiniz orasını bilemem. Dünya bu haldeyken onlar da arşivlerini herkese açmazlar. Hele Türkler kendi asıllarını inkar ediyorken..


Anlattığım bilgilerin jeolojik ve biyolojik kayıtları da var. Ancak araştırırsanız ve yorumlamasını bilirseniz doğru sonuçlara varırsınız. Küreselcilerin dünyasında ne eğitimden ve ne de kültürel birikimden bir şey bulabilmek neredeyse imkansız.


Son yıllarda uyduruk bir ifade de "Türk denilen şey binlerce yıl Anadolu'da yaşayan halkların birliği" şeklindedir. Yani Türk Milleti yok sayılıyor ve saçma sapan bir kavram icat ediliyor. 10 yıl kadar önce Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bir yazıt taşı bulundu. Yaş tayininde en az 15000 yıllık (onbeşbin) olduğu tespit edildi. Üstündeki yazı okunamadı ancak Kök-Türkçe Tamgalarının eski bir formu olduğu anlaşıldı. O yazıt taşından sonra haber alınamadı. Bizim ülkemizde gerçek tarihçi yok maalesef. Selçuklu'nun "Çift Başlı Kartal" bayrağı Altay'da bir adamın evindeki sandukadan çıktı. Bizim tarihçilerde yine ses yok. Farisi bozması tarih dizileriyle insanların beynini yıkıyorlar. Sürekli Çin'e gidip gelen adamlar Çinlilerin uydurduğu tarihi benimsiyor. Onlar da "Göktürk Devleti" diye bir şeyden bahseder. Öyle bir devlet te yok. Çinli uydurmasıdır. Türk Milleti dünyanın en eski ve medeniyetleri icat eden milletidir.


Tarih boyunca (son 60000 yıl) 5 büyük Türk göçü yaşandı. Türkler dünyanın her yerine gittiler. Hz.Nuh'un (as) 3 oğlundan biri olan Sam'ın milleti ve ırkı bugünkü Afrika'nın doğusunu yurt tuttular. Oraları eskiden yeşillik ve güzel yerlerdi. Onların dili zamanla Kök-Türkçe'den evrilerek Aramice'ye dönüştü. Hz.Nuh'un (as) 3 oğlundan biri olan Ham'ın milleti ve ırkı bugünkü Hindistan'ın doğu sahilleri ile bugünkü Çin'in güneyi kesimlerine yerleşti. Çin'in güneyi kesimlerine yerleşenler Farisiler oldu. Onların dili zamanla Kök-Türkçe'den evrilerek Hinduca'ya dönüştü. Hz.Nuh'un (as) 3 oğlundan biri olan Yasef'in milleti ve ırkı bugünkü Ön Asya'ya ve Anadolu'ya yerleşti. Sonra da çoğaldıkça bir kısmı bütün dünyaya yayıldı. Ancak anayurtlarında her zaman oturan Türkler oldu. Türklerin ikinci büyük yurdu yani atayurdu ise Doğu Türkeli'dir yani bugünkü Çin topraklarıdır. Çinliler de Türk kökenlidir ancak yozlaşmıştır. Onların gerçek vatanları Yunnan eyaletidir. Diğer yerleri zaman zaman işgal etmişlerdir. Yecüc Mecüc yarı Türk yarı Çinli yağmacılardır. Oğuz Kağan onları mağaraya tıktı. Kırgızistan'daki mağara da tespit edildi. Türklerin dili Kök-Türkçe'dir ve alfabesi de Kök-Türkçe Tamgalarıdır.


Arap, bir milletin adı değildir. Afetlerden sıyrılmayı başaran 8-9 farklı toplum kalıntısının siyasi ve sosyal birliğidir. Bunların içinde en çok % 10 kadarı Sami'dir, geri kalanı Türk toplumlarıdır. Arapça alfabesini icat eden Fenikeliler olup onlar da Etrüsk Türklerinin Doğu Akdeniz yabgusudur yani valiliğidir. Arapçayı icat eden de Türklerdir. Samilerin dili Aramice'dir. Farsça alfabesini icat eden de Türklerdir. Dünya dillerinin alfabeleri Kök-Türkçe alfabeden köken alırlar.


Moğol da bir milletin adı değildir. "Moğol" kelimesi Cengiz Han'ın kurduğu birliğin adıdır. Cengiz Han'dan önce Moğol diye bir şey tarihte yoktur. Aynı şey "Uygur" kelimesi için geçerlidir. Uygur diye bir millet ya da toplum yoktur. "Uygur" kelimesi Oğuz Kağan'In kurduğu Türk birliğinin adıdır. Oğuz Kağan'dan önce Uygur diye bir şey bulamazsınız. Sorularınız olursa yoruma yazın, vakit buldukça cevaplamaya çalışırım.


 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Uyarı

Bu websitedeki bilgiler eskimiştir ve güncelleme yapacak vaktimiz yoktur. Yine de bazı bilgilerden istifade edebileceğiniz görüşüyle açık...

Beğenmiyormuş bizi sivri

İnsanlara kendimizi beğendiremiyoruz. Hele bizi yeni tanıyıp araştırmaya başlayanlar hemen "yok senin cv'nde şunu gördüm, olmamış", "yok...

Evrensel yenilebilirlik testi nedir?

Vahşi doğada kaybolmak veya mahsur kalmak ciddi bir iştir ve kendinize hayatta kalmak için en iyi şansı vermek için sağlam kararlar...

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating

Bu websitede ve sosyal medya alanlarımızda yayınladığımız bilgiler ve belgeler kişisel görüşlerimizi, araştırmalarımızı, analizlerimizi ifade etmektedir. Başka kişileri, kurumları, kuruluşları bağlamamaktadır ve onlara ait görüşleri ifade etmemektedir. Anlattığımız ve sunduğumuz hiçbir şey size hiçbir şeyin garantisini vermez ve size ait sorumlulukların da hiçbirini üstlenmemekteyiz. Paylaşımlarımız bilgi verme amaçlıdır ve sizin kendi araştırmalarınızı yapmanız için ufkunuzu açma niteliğindedir.

©2023 Turkutopia Foundation International (Hungary, Finland, Kazakhstan)'a ait websitedir.

bottom of page