"İnsan kendi cehennemini kendi eliyle meydana getirir". Yaptıklarımızla ve yapmadıklarımızla kendi cehennemimizi meydana getiririz. Kimse göründüğü kadar masum değildir. Bir insan der ki "ama ben kimseye zarar vermiyorum, kimsenin malını çalmıyorum, kimsenin tavuğuna kışt demiyorum". Dünya bahçesinin sahibi Allah'tır ve insana bazı görevler vermiştir. İnsanın bahçeye ve bahçenin içindekilere zarar vermemesi zaten akli emare bakımından temel yönelimi olmak zorundadır. Bu bir görev değildir zaten, zorunluluktur. Görev olan ise bahçeye dışarıdan veya içeriden gelebilecek zararlara karşı korumak, bahçeyi güzelleştirmek, bahçeye değer katmak ve bahçeyi yeni nesillere daha iyi bir şekilde teslim etmektir. İnsanoğlu bu görevleri yapmaz, çok eksik yapar ya da yarardan ziyade zarar verir. Bazıları bilinçlidir ve bazıları bilinçsiz.. İşte bu görev faslında yapmamız gereken ama yapmadıklarımı ve yapmamamız gerekirken yaptıklarımız muhasebeye girer. Din 10 babdır (bölümdür), bunlardan bir tanesi ibadet, itikat ve iman konularını içine alır. Diğer bölümler ise dünya hayatının düzgün şekilde devam etmesi ve güzel ahlak ile ilgili konulardır. İnsanlar birinci babı ele alıp diğer dokuz babı kendi kafasına göre yapar ve dünyanın dengesini bozar. O yüzdendir ki; kimse "ama ben masumum" diyecek kadar masum da değildir. Bunun için Allah geçmiş kavimlerden bir çoğunu helak etmiştir. Hesap Günü mizanda (tartıda) en ağır basacak şey güzel ahlak ve vicdan konusudur. Onun içindir ki; merhamet duygusunu korumuş ve bir hayvana azıcık su vermiş bir insanı Allah Cennet ile mükafatlandırmıştır. Genel hesap; ömrünü ibadet ile geçirdiği hale riya, malayani, fitne, başıbozukluk, topluma kötü örnek olma, kötü akımlar oluşturma gibi hallerden kurtulamamış insanların ibadetleri onlara fayda sağlamadığı gibi "günah hanesine" ilave olmuşlardır. İnsan en şerefli mahluk olarak yaratıldığı halde en sefil ruh olarak ta kamil bir insan olarak ta bu macerasını tamamlayabilir. Dünya bahçesinde olup bitenleri umursamayan insan, bahçenin tarumar olmasına ve her şeyin toza dönüşmesine seyirci kaldığı müddetçe bu bahçeyi kendisine cehennem kılar. Zira eskiden belki bir göl, belki bir deniz, belki bir orman olan yerler bugün çöle dönmüştür. Çünkü o coğrafyalar harap olmuştur. Bir çoğunda da insanın marifeti vardır. Hititler İç Anadolu'yu ve Urartular Doğu Anadolu'yu ağaçsız bırakmıştır. Akadlar da doğanın içine etmiştir. Hepsi de kuraklık dolayısıyla medeniyetlerine elveda diyerek başka toplumların içine kaçmak zorunda kalmışlardır.
Azıcık uzun yazdım. Kusura bakmayın. Ama pek çok insan kendini masum görüp aslında ne halde olduğunu idrak edemediği için gelişim adına bir santim yol alamıyoruz. Kuran'da Allah "siz kendinizdekileri (kötü halleri, ahlaksızlığı, bilinçsizliği) düzeltmediğiniz müddetçe biz sizdekileri (kötü yönetimleri, zorbalıkları, kötü yaşam şartlarını) düzeltmeyiz" buyuruyor. Yani insan kendisinin kurtarıcısıdır ama her zaman suçu başkalarına atar ve başkalarının gelip her şeyi düzeltmesini bekler. Öyle bir dünya yok. Sen vatanın, milletin, devletin, değerlerin, medeniyetin adına mücadele etmezsen gün gelir her şeyin elinden gider. Bir insanın değerleri yoksa hiçbir şeyi yoktur. Temel milli ve manevi değerleri olmayan bir insan dinini de muhafaza edemez. Salak sapık akımlar insanın aklını bulandırır. O akımları meydana getiren akılsızlar veya düşmanlar fırsatını bulur.
Comments