
Ahir Zaman, Tarık / Nibiru Yıldızı, Küreselciler ve YDD, Günümüz Afetlerinin ve Felaketlerinin Gerçek Nedeni, Hazırlıkçılık şeklinde başlıklarla ifade ettiğimiz "temel konular" hakkında bilginiz yoksa ve Hazırlıkçı olma konusunda istekli değilseniz, hala aileniz ve çevrenize bir şeyler anlatamadığınız konusunda karamsar iseniz, çözümlerle uğraşmak yerine sorunların ne olduğunu anlamaya takılıp kalmışsanız, batıl ve sapık fırkalardan birisine (Kuraniyyun, Hadisleri Red, Hadis Ravilerini Red, Düz Dünya, Reptilyan, Agarta, Ateizm, Deizm, Agnostizm, Vahhabilik, vs.) bağlı iseniz bizimle ve çalışmalarımızla hiç ilgilenmeyin. Biz böylelerini kabul etmiyoruz. Ayrıca bütün afetleri ve felaketleri Komplo Teorilerine bağlayanları da sevmiyoruz.
Sosyal Medyada bulunma ve website açma nedenim; insanlarla sosyalleşmek değildir, doğru ve faydalı bilgiler paylaşmaktır. Milletimin zor zamanlarında yanında olmak ve elimden geldiğince yol göstermektedir. Ancak ülkemizde ve dünyada milletimden olmayan, milletime saygı duymayan, milli değerlerimize sahip çıkmayan ve hatta milletime düşman olan pek çok kişi bulunmaktadır. Biz böyleleri ile de muhatap olmak istemiyoruz. O yüzden; bana ait sosyal medya alanlarında ve websitelerinde laf geçirmeye, hakaret etmeye, saçma yorumlarla yıpratmaya çalışmayın. Direkt olarak engellenirsiniz. Lütfen üslubunuza ve tavırlarınıza dikkat edin. Uzun zaman internet ortamında psikanaliz ve sosyolojik inceleme yaparak çaba gösterdiğinizde aslında insanların 3-5 farklı yönelimde olduklarını anlıyorsunuz ve bir süre sonra size vakit kaybettirmeye uğraşanları hemen fark ediyorsunuz. Biz aklı başında, imanlı, ferasetli, basiretli, neyin ne olduğunun farkında, anlamaya çabalayan, niyeti düzgün insanlara hitap ediyoruz, herkese hitap etmiyoruz. Bizim bütün açıklamalarımız bilimsel ve ilmi anlatımlara uygundur, hangi kaynaklara göre açıklama yaptığımızı da açıklıyoruz. Yani "bana göre böyle" şeklinde ifade yoktur. Her bir anlatımımızda bilimsel ve ilmi dayanaklar, gözlemler vardır. Bizim anlattıklarımızı anlamayan ve bozuk üsluplu kişiler de internet ortamında bizden aldıklarını kendi saçma düşünceleriyle birleştirip satan 3-5 kişinin açtığı gruplardadır. Ama onların anlatımlarında hiçbir kaynak yoktur.
Oldukça fazla çalışma yapmaktayız. Bu yüzden vaktimizi boşa harcamamak adına gereksiz sorular sormayınız. "Oba nedir", "çalışmalarınız nelerdir", "şu nedir, bu nedir" şeklinde sorulara bin kere yanıt verdik. Her yeni gelene sil baştan her şeyi anlatamayız. O yüzdendir ki; sosyal medya alanlarımızda daha önce paylaştığımız yayınlara, Youtube Kanalımızdaki videolara, websitelerimizin blog alanlarındaki makalelere göz atın. Zaten buralarda fazlasıyla bilgi bulacaksınız. Zaman giderek daralıyor ve biz daha fazla faydalı olmak adına kitap ve makale çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bize her gün binlerce mesaj geliyor ve bunların bir çoğu sadece selamlaşma, soru sorma, yoklama cinsindendir. Yayınlarımızla ve obalarla ilgili soru soracaksanız Ertuğrul Bey'e yöneltin. Gerçekten Hazırlıkçı olmak isteyenlere kendisi fazlasıyla yardımcı oluyor. Soru sormak için bana gelmeyin. Onca yayın yaptık. Oturun biraz araştırın. Her şeyi ayağınıza getirmemizi ve her sorunuza yanıt vermemizi beklemeyin. Okumuyorsanız ve videoları seyretmiyorsanız zaten bizim size tek tek her şeyi anlatmamız mümkün değildir. Belki haftalarca sürecek anlatım olur. Ona da bizim vaktimiz ve enerjimiz yetmez. Gayreti siz göstereceksiniz. Biz gereğinden fazla gayreti 3 yıldır zaten gösterdik.
Neden? Birçok soru var insanların kafasında ve biz de o sorulara yanıt vermek için eklemeler yapıyoruz. İnsanlar dünyanın sona yaklaştığını kabul etmiyorlar. Kıyamete daha olsa da Kıyametin Provası / Apocalypse sürecini bilmenizde ve ona göre de tedbirler almanızda fayda vardır. Gözlerinizi gerçeğe kaparsanız gerçek olan da sizi görmez. Arada sırada bu yazılarımızı kontrol edin ve yeniden okuyun. Önyargılarınızı ve umursamazlığınızı bir kenara bırakın, yazdıklarımızı kafanızdaki şeytanlardan uzakta bir yerde okuyun. Yazdığımız her şeyin mantıklı ve doğru referansları var. Aklınızı ve maneviyatınızı kaybederseniz kimse sizi umursamaz..
HAZIRLIKÇI OLMAYAN VE HAZIRLIK YAPMAYAN İÇİN KAOTİK SÜREÇ 1000 KAT DAHA ZORLU GEÇECEK YA DA ÇABUK BİTECEK.. ZİHİNSEL, PSİKOLOJİK, MANEVİ, MADDİ, PLANA DAYALI HAZIRLIKLARINIZI YAPMAZSANIZ ONCA OKUDUĞUNUZ VE ÖĞRENDİĞİNİZ ŞEYDEN HİÇBİR ŞEY ANLAMAMIŞSINIZ DEMEKTİR. OKUDUĞUNUZ KİTAPLAR, ÖĞRENDİĞİNİZ BİLGİLER, YAPTIĞINIZ NİCE UĞRAŞ SİZE BİR ŞEY KAZANDIRMAMIŞ, YAŞAMI ANLAMAMIŞSINIZ VE ÖMRÜNÜZÜ BOŞ GEÇİRMİŞSİNİZ DEMEKTİR. ZİRA AHİR ZAMAN İLE İLGİLİ PEK ÇOK HADİS, HUTBE, ANLATIM, YAZILI BELGE, UYARI OLMASINA KARŞIN BUNLARI DİKKATE ALMAYANI ÇOK HAZİN HİKAYELER BEKLEMEKTEDİR. ÖĞRENİN VE HAREKETE GEÇİN. ZİRA YAŞADIĞIMIZ GÜNLER ARTIK DÜNYA HAYATININ SON DEMLERİDİR.
"Yugoslavya'nın dağılmasından sonra iç savaşlarla ülke parçalara ayrıldı. Boşnaklar en sıkıntılı süreçleri yaşayanlar oldu. Sırplar halk olarak silahlanıp askeri talimler yaparken Boşnaklar günlük hayatlarına devam ettiler. Gün geldi, Sırplar Boşnaklara saldırdı. Silahlanmış ve iyi askeri eğitim almış milisler Boşnakları katletmeye başladı. Maalesef Boşnaklar bir şey yapamadılar. Ellerinde silahları ve askeri eğitimleri yoktu." Bu, her türlü afete ve felakete karşı tedbirli olunması gerektiğine dair bir kıssadır. Aynı hataya Türk toplumları defalarca kere düştüler. Dünyada nerede mazlum bir halk varsa iyi bakın, onlar Türklerdendir. Tedbiri bıraktıkları ve dünya hayatına döndükleri anda Türklerin başına gelmeyen kalmamıştır. Aldatıcı, cahil ve ahmak insanların şirin anlatımları ve keyfe keder yorumları da insanımızın gevşemesine yol açmıştır.
Komplo Teorisi mi gerçek mi?
Komplo Teorileri ile olan maceram 30 yılı geçkin bir zamandır "Ahir Zaman Alametleri" ile ilgili okuduğum Hadis kitaplarıyla başlar.Zira Ahir Zamanda meydana gelecek türlü büyük olay, afet ve şahsiyet dikkatimi çekmişti. Dünyanın bir şekilde yıkılacağını ve insanlığın çöküşe geçeceğini anlamıştım. Ancak neyin nasıl olacağına dair fikrim yoktu. 2000 yılından sonra meydana gelen olaylara baktığımda bunları da çözdüm. Komplo Teorileri ile ilgili araştırmalarımı 30 yıldır anlatıyorum. Dünya ve insanlık yıkılırken bir kenara çekilip seyredemezdim. Milletimin en azından bilinçli ve imanlı kesimine doğruları anlatmam ve çözüm yolları göstermem gerekiyordu. Bunları yaparken de hem bilimsel ve ilmi anlatımları, hem güncel gözlemleri, hem de Ahir Zaman alametlerinin çıkış haberlerini takip ile gerçekleştirdim. Onlarca yıldır anlattığım konuları hala benim diyen Komplo Teorisyeni anlatamadı. Daha doğrusu onları bizi yıllarca geriden takip ediyorlar. Bir sürü saçmalığı anlatırken gerçek ve doğru bilgileri anlatmıyorlar. Çünkü gerçek ve doğru bilgiler onların beyinleri yakan saçmalıklarına benzemiyor ve insanları heyecanlandırmıyor. Erol Mütercimler'in yazdığı Komplo Teorileri isimli kitabın giriş bölümünü okursanız "Komplo nedir?" ve "Komplo Teorisi nedir?" gibi sorulara bilimsel açıklamalar getirdiğini görürsünüz. Aslında Komplo Teorileri bütün devletlerin ve orduların ana çalışma alanıdır. Ancak bizim Komplo Teorisyenleri bu konunun siyaset bilimi, kültürel açılımı, teknik detayları aşamalarında tökezliyorlar. Maalesef bir şeyden anladıkları yok. Çoğu atıp tutmaktan öteye geçemiyor. Türkiye'deki Komplo Teorisyenlerinin çoğu gerçekten cahil.
‘En Zenginlerin Hayatta Kalması’ isimli kitabın yazarı olan Douglas Rushkoff aslında Küreselcilerin amaçlarını da anlatmış. Birçok Küreselci çoktan sığınağına taşındı ve arkasında dublörünü bıraktı. Kurdukları düzenin bir anda dağılmasını ve insanların uyanmasını istemiyorlar. Bizim milletimiz ise hala uyuyor. Tam da Küreselcilerin istediği gibi.. Bir telefon peşinde 1 hafta dükkan önünde yatan insanlar, yakın gelecekte meydana gelecek büyük yıkım sürecine hazırlanmıyor. Hepsi son anı bekliyor. Ancak bu tür durumlarda son anı beklemek akılsızlıktır. O vakitten sonra hani eşyayı ve hangi uzmanı bulacaksınız? 30 yıldır anlattığım her şey tek tek çıktı ve gerçek oldu. 2024 yılının kırılma noktası olduğu konusunu Küreselciler de, Nibiru'ya inananlar da, pek çok uzman insan da söylüyor. Küreselci medyasına bakarsanız onlar insanları uyutmaya ve kedi videoları yayınlamaya devam ediyorlar.
Daha evvel de söylemiştim. İlluminati'nin uşakları Küreselciler ve İllüminati babaları birkaç yıldır sığınaklarına çekiliyorlar. Meydanda gezinenler onların dublörü.. 2024 yılı çok çetin geçecek, biliyorlar ki, artık sığınaklarına çekiliyorlar. Komplo Teorileri üzerine bir şeyler yapıyor olsalar ne diye sığınaklarına insinler? Zaten son derece korunan adamlar bunlar. Nibiru'nun farkındalar ve artık meydanda durmanın risk olduğunu biliyorlar. Artık göstere göstere sığınaklarına çekiliyorlar. Daha minimalist zengin uşaklara da yeni sığınaklar yaptırıyorlar. Onların parasını da unutmuyorlar.
1. Aşama: İnsanların olası farkına varmaları, karışıklık meydana getirmeleri ve onlara karşı ayaklanmaları.
2. Aşama: Küreselcilerin Nibiru'nun üstünü kapatarak insanları oyalaması ve kandırması. Sonuna kadar kurdukları düzeni ve sömürüyü koruyacaklar.
3. Aşama: Nibiru'nun meydana çıkması ve Komplo Teorileri üretenlerin manipülasyonu ile uyutulmaya devam.
4. Aşama: Yıkım süreci. İnsanlar ne olduğunu anlamadan her şey olup bitecektir.
5. Aşama: Güneşin batıdan doğması. Doğan Güneşi az insan görür. Yeni mücadeleler başlar.
Oba ve Sığınak çalışmalarımız
Avrupa'dan 17 ve Asya'dan 9 hanedanlığa ait onbinin üstünde kişi için özel oba / kamp alanı oluşturduk. 1250+ varlıklı hanedanlık üyesine özel sığınak yapılmasında yardımcı olduk. Herkes Apocalypse için hazırlanıyor. Türkiye'de sonradan görmelik ve gösterişçilik moda olduğu için niteliksiz ama gösterişli sığınaklar yaptırmanın ötesine gidemeyen 50000 kadar zengin var. Ülkemizde yapılan sığınakların hiçbirinin afet risk analizi, zemin etüdü, Jeolojik etüdü, güvenli alan tespiti çalışması yok. Yapılan sığınakların % 95'inden fazlası pahalı mezarlık durumundadır.
Yaşadıklarınızı dramatize etmeyin
Kıyamet ve Kıyamet Öncesi Yıkım Sürecini çok fazla dramatize etmeyin. Neticede yaşam bir sınav yeridir. Yaptıklarınızla, yapmadıklarınızla, öğrendiklerinizle, öğrenmediklerinizle, aklınızı çalıştırmanızla, aklınızı çalıştırmamanızla.. Her daim öncelikle mücadele edeceksin.. Önce aklını çalıştıracak ve ilimleri / bilimleri kullanacaksın, tedbirler alacaksın, kötü zamanlara hazırlık yapacaksın, kötülerle savaşacaksın, ahmaklıktan ve başıbozukluktan uzak duracaksın, birlik olacaksın, dünyanın düzenini koruyacaksın, sana düzen diye dayatılanı sevmeyeceksin, değerlerine sahip çıkacaksın, başkalaşma tarzı yaşam anlayışına yönelmeyeceksin, ahlaklı ve bilinçli yaşayacaksın, doğru ve faydalı bilgiler öğreneceksin, faydasız ve yalan bilgilere bakmayacaksın, itikadını koruyacaksın.. Din aslında 10 başlıktır, bunlardan sadece bir tanesi ibadet ve itikad hükümleri ile alakalıdır. Dinin 9 başlığı ise yaşam hakkındaki düşüncelerin ve tutumların düzeltilmesi ile alakalıdır. Bunlar insanı kemalat yolunda ilerletir ve gelişimi sağlar. Dünyaya çok bağlanmak ta iyi değildir. İnsanı yolundan ve mücadelesinden alıkoyar. Hakkaniyet için mücadele etmeyenin ve edene destek vermeyenin malı, canı, yaşam anlayışı güvende olmaz. Zira maneviyatı yerinde olmayan bütün kişisel varlığını tehlikeye atmıştır.
O yüzden "ah öldük", "vah öleceğiz" diye sızlanmak veya "kaderde olandan öteye bir şey olmaz" diyerek her şeyi gidişine bırakmak doğru değildir. Sen sadece kendini değil, senin yanındakileri ve senin arkandan gelecek olanları da düşünmekle mükellefsin. Akraban veya ailen olup olmamaları gerçeği değiştirmez.
Dünyanın yok olacağı bir gerçektir. Ancak henüz Kıyamete var. Nereden biliyoruz? Ahir Zaman Hadislerinde belirtilen büyük olaylar henüz olmadı. Nibiru'nun gelişi o büyük olayların ilkidir. Daha niceleri var. Daha ilk basamakta tökezleyip kendinizi yere atarsanız vay halinize.. Ölürseniz diyelim ki kurtuldunuz.. Kabir sorgusu ve Hesap Günü sorgusu var. Orada ne diyeceksiniz? Diyelim ki ölmediniz, o zaman da tedbir üzere değilseniz sürüneceksiniz. Hadislerde Ahir Zamanda olacak olaylara karşı nasıl hazırlanacağımız ve hangi tedbirleri alacağımız da yazıyor. Denilmiyor ki "hepiniz bittiniz". O yüzden dininize ve atalarınıza yakışır sözler edin ve yazın.
Yazdığım kitaban bakıp "hepimiz ölmüşüz" şeklinde sonuç çıkartmak ta abesle iştigaldir. İnsanların ufkunu açmak ve kendi hazırlıklıklarına katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Elbette ki bizi bekleyen yüksek olasılıkları da yazacağız. Siz de günü geldiğinde bunları göz önünde bulundurup tedbirinizi alacaksınız ve kendi oyununuzu sergileyeceksiniz. Nasıl ki bir futbolcu rakiplerini tanır ve onların oyun hamlelerini bilir, ona göre de kendi oyun stratejisini geliştirir; biz de meydana gelen afetler ve felaketler karşısında kendi stratejimizi geliştirip oyunumuzu oynayacağız.
Kurtarıcı sadece Allah'tır. Biz ise sadece bilgiyi doğru kaynaklardan alarak aktaran ve güncel bilgileri de analiz edip yorumlayan insanlarız. Biz kurtarıcı değiliz. Bilgiyi size ulaştırmak üzere görevli insanlarız.
Atalarımız onbinlerce yıl boyunca "aman ölürsek ne olacak" diye yakınsalardı ve kendilerini mücadeleden geri tutsalardı bugün biz belki de olmazdık. Mücadele sırası bize gelince niye korkuyorsunuz? Gerçek iman sahibi aklını ve bilgiyi kullanmasını bilir, mücadele eder, tedbirini alır, günü gelmişse de onuruyla ölmesini bilir. Ölüme kafa tutanlar ölümden korkanlar değildir, Hakk yolunda mücadele edenlerdir. Kendimize ve düşüncelerimize çeki düzen verelim. Her zorluk içinde kolaylık olduğunu Allah söylüyor. Çalışmalarımız İnşallah bunca zorluk içinde kolaylık olur. Aynı zamanda Allah daha nice kolaylıkları da bizlerin yolunu açmak için gönderecektir. Sağlam durun ve boş insan olmayın. Yeni nesillere güzel örnek olun.
Siz 100 yıldır rahata alışmış bir milletsiniz ve rahatınızı kaçıracak en ufak bir şeye bile tahammülünüz yok. Sorunlar kendiliğinden hallolsun ama sizin haberiniz olmasın ve rahatınız bozulmasın istersiniz. Kırım'da, Türkmeneli'de, Doğu Türkistan'da, Doğu Türkeli'de (Çin), Rusya'da, Bulgaristan'da, Yunanistan'da, Batı Trakya'da nice Türk toplumu eziyet gördü, dışlandı, şiddete maruz kaldı ve hatta bazıları soykırıma uğradı. Sizin gibi görünen ama sizden olmayan ve hatta sizin milletinize düşman olanlar o Türk toplumlarına eziyet edenlere de arka çıktı. Doğu Türkistan'daki Türkler 150 yıldır Rusların ve Çinlilerin zulmü altında inliyor.. Aynı zamanda 70 yıldır da Çinliler Uygur Türklerine sistemli soykırım uyguluyor. Detaylara girmeyeceğim. Vatanından edilen ve başka ülkelere sığınmacı olan milyonlarcası var. Hem soydaşınız ve hem dindaşınız olan toplumlar zulüm altında inlerken siz neredeydiniz, neden sesinizi yükseltmediniz? Şimdi bütün dünya ile birlikte biz de Nibiru'nun ve/veya Küreselcilerin eziyeti altında inleyeceğiz. Allah dilerse salih kullarını elbette koruyacaktır. Ancak sadece dua edip tevekkül etmek olmaz, gayre göstermek gerekir. Dua gayrete bağlıdır.
Nibiru'nun yaklaşmaya başlaması ile birlikte neler olacağını söylemiştik?
1. Doğal afetlerin ve felaketlerin sayısı ve gücü artacak.
2. Nibiru'dan ve Nibiru'dan etkilenen Güneş'in elektromanyetik dalga atılımları artacak.
3. Nibiru'dan gelen Kozmik Enerji artacak.
4. Nibiru'dan gelen sesler ve gürültüler daha da duyulur olacak.
5. Kara, hava, deniz taşıtlarının elektrik ve elektronik sistemlerinde arızlar ve kazalar olacak.
6. Nibiru'dan gelen demir oksit tozları artacak ve gökyüzü kızıla dönecek, kızıl bulutlar çıkacak.
7. Nibiru'nun kuyruklarının geçtiği yerlerde yıkımlar artacak.
8. Denizlerden karalara su girmesi ve karaları su basması artacak.
9. Tsunami fırtınaları olacak.
10. Major volkanların hepsi patlayacak, en son süpervolkanlar patladığında yer yerinden oynayacak. Megatronik M10, M11, M12, M13 şiddetinde yıkıcı depremler yerleşim yerlerini yıkacak.
11. Gökyüzündeki sular yağmur, kar ve dolu yağışları olarak dünyayı perişan edecek.
12. Nibiru'nun elektromanyetik gücü enerji bariyerlerini ortadan kaldıracak ve bizim boyutumuzun dışında yaşayan cinler, periler ve şeytanlar görünür hale gelecek.
13. İnsanlarda türlü hastalıklar, psikolojik rahatsızlıklar, akli çöküşler artacak.
14. Hayvanlar yön bulma yeteneklerini kaybedecekler ve toplu halde ölümler görülecek.
15. Kıta tektonik plakaları yerinden çıkacak ve dünya yeni bir şekle bürünecek.
16. Büyük dağ silsilelerinde dağ yıkılmaları çoğalacak.
17. Karadeniz'in etrafındaki kıyı şeritleri yıkılacak.
18. Meteor ve ateş topu yağmurları çoğalacak.
19. İyi olanın kalbindeki iyilik ve kötü olanın kalbindeki kötülük artacak. Kişinin rezonansı bozulacak.
Şu anda bunlar oluyor mu? Evet, oluyor.. 200'den fazla afet ve felaket türü dünyamızı perişan ediyor. Milyonlarca insan bir anda evsiz, eşyasız, çaresiz kalıyor. Bunun daha da kötüye gidecek zamanları var. Afet Risk Durumu % 40. Önümüzdeki yaza kadar % 80'i aşmasını bekliyoruz. Bu olup bitenler İklim Mühendisliği ile değil, Nibiru'nun Kozmik Enerjisi ile oluyor.
Biz araştırmalarımızı, yorumlarımız ve analizlerimizi yaparken nelere baktık?
A. Bilimsel açıklamalara: Hem beşeri bilimler ve hem de dini ilimler bizim ilgi alanımızdadır.
1. Beşeri Bilimlerin Açıklamaları: Jeoloji, Jeofizik, Jeotarih, Astronomi, Astrofizik, Astrotarih, Klimatoloji, Sismoloji, Volkanoloji, Mineraloji, Toprak Bilimi, Genel Dünya Tarihi, Paleontoloji, Kozmoloji, Astrojeoloji, Coğrafya, Kartografya, Kimya, Biyoloji, Halk Hikayeleri, Etnoloji gibi..
2. Dini İlimler: Dinler Tarihi, Kur'an-ı Kerim, Hadisler, Hz. Ali'nin (ra) Hutbeleri, İncil, Tevrat, Kolbrin İncili gibi..
B. Gözlemler: Uzay Gözlem Uydularının Çekimleri (ISS, ESA, NASA - SOHO LASCO ve Stereo Uyduları-), Manyetosfer, Schumann Rezonansı, İyonosfer ve Toprak İyon Birikimleri, Manyetik Alan Değişimleri, Eksen Kaymaları, İklimsel Anomaliler, Gökyüzü Fenomenleri gibi..
Ne yapmanız gerekiyor?
1. Afetlere ve felaketlere karşı bir planınız olsun: Ne zaman nasıl hareket etmeniz gerektiğini, ne zaman yaşadığınız yerleri terk edip (geçici veya kalıcı) güvenli alanlara geçmeniz gerektiğini, yıkıcı durumlara karşı hangi hazırlıkları yapmanız gerektiğini bilmelisiniz.
2. Kampçılık malzemeleri edinin: Zira biz, Nibiru Dünya ile temas ettikten sonra yerleşim yerlerinin tamamen yıkılacağını öngörüyoruz. En azından geçici olarak güvenli alanlara geçtiğinizde elinizin altında kamp malzemeleriniz olmalıdır.
3. Bilgiye sahip olun: Afetlere ve felaketler, surviving, güvenli alanlar, vs. türlü çalışmalara dair bilgiler ve haritalar edinin. Bir süre sonra tek pusulanız bu bilgiler olacaktır.
4. Rehber edinin: Kötü zamanlar başladığında bilgi en büyük hazineniz olacak ancak ondan da önemli hazineniz size rehberlik edecek bilge bir kişi olacaktır.
5. Güncellemeler: Tabi ki değişken koşullar ile karşı karşıyayız. Dünyayı sürekli takip etme durumunuz varsa kendi güncellemelerinizi yaparsınız. Ancak kendiniz yapamıyorsanız işiniz zor. Nibiru yaklaştıkça "olağanüstü" haller belirecek ve birçok insan bunları anlayamayacak. Güncellemeleri yapacak ve yeni koşulları analiz edecek bir bilge rehber olması önemlidir. Böyle birini takip etmeniz ve yaptığı çalışmaları edinmeniz faydanıza olur. Gün gelecek bir gün öteki güne uymayacak.
Gününüzü boşa geçirmeyin. Artık ne zaman hangi büyük afetin nereye vuracağını kimse kestiremiyor. Teknolojisi ve altyapısı çok övülen Japonya bile afetlerden kafasını kaldıramıyor ve milyonlarca Japon evsiz kalmış durumda..
Nibiru'nun görünümünün değişmesi
Bazı hutbelerde "Onun görünümü her 30 yılda bir değişir ve yıkıcılığı her 100 yılda bir başka bir evreye geçer" denilmektedir. Kuyruklu Ejderha, Yarasa, Zümrüd-ü Anka, İkinci Güneş, vs. türlü şekillerde görünerek insanlarda farklı fikirler uyandırdığı biliniyor. Her 100 yılda bir ise yıkıcılık seviyesi değişiyor. Güneş Sistemimizde 1600 yıl kalıyor ve bu yıllar boyunca 100 yılda bir Dünya'ya ve Güneş'e yaklaşma açısı değişiyor. Geçen yüzyılda İstanbul'da dondurucu soğuklara ve İstanbul Boğazı'nın buz kesmesine yol açmıştı. 100 yıl sonra ise ılıman iklim olan yerleri aşırı sıcaklarla bizi kavuruyor ve soğuk iklimde olan yerleri buz kesiyor.
Nibiru geçtikten sonra eski yerlerimize dönebilecek miyiz?
Yüksek ihtimalle "hayır". Zira yerleşim yerlerinin hepsi yıkılıp gitmiş olacaktır. Devlet ve ordu yapıları da ortadan kalkacaktır. O geçip gittikten sonra iç karışıklıklar ve savaşlar baş gösterecektir. Ayrıca Süfyan, Deccal ve Yecüc Mecüc gibi 3 büyük fitne vardır. Yani bazılarının uydurduğu gibi "süper güç olacağız" kabilinden yayınlar doğru değildir. Hiçbir Hadisten ve hiçbir Hutbede Ahir Zaman ile ilgili böyle ifadeler yoktur. Hatta "gelen gün giden günü aratır" ve "Kıyamete kadar her türlü yıkım ve yok oluş sürer" denilmektedir. Bu süreçte biz sevdiğimiz insanları ve imanımızı en iyi şekilde muhafaza etmeyi, birlikte kalarak gücümüzü artırmayı, işbirliği yaparak kötü olasılıkları en aza indirmeyi, yıkımlardan sonra kendimize yeni düzen kurmayı, bilgiye sahip olarak olası kötü hallerden en az zararla geçmeyi hedeflemekteyiz. Acı çekerek, biçare kalarak, şaşkınlık içinde çökerek, kurda kuşa yem olarak, fitnecilerin zulümleri altında ezilerek, imanı zorlayan konularda manevi çöküşe mahal vererek kendimizi riske atmayı istemiyoruz. Coğrafya, Jeomorfolojik yapı, bitki örtüsü, iklim, yaşam koşulları tamamen değişeceği için insanlar içinde bulundukları durumu idrak edemeyecekler ve kolayca yok oluşa ilerleyecekler. "Dünya'nın yanından geçer gider belki" diyenler ise maalesef kendilerini avutuyorlar. Boş hayal kurarak değil hazırlık yaparak kurtuluş yolunda ilerlersiniz. Kuru dua da fayda vermez. Sizde herhangi bir gayret yoksa manevi bir elin uzanmasını, ölülerimizin çıkıp bizi kurtarmasını, Allah'ın çekip bizi kurtarmasını beklemek te boşunadır. Dünya hayatı bizim sınav yerimiz. Tarık Yıldızı da hem Müslümanların ve hem de İslam düşmanlarının sınavıdır. Her şeyi kolay, zahmetsiz, önüne getirilerek elde etmeyi arzulayan insanımız böyle şeylerin olmadığını acı tecrübelerle sabitlemiştir. Ama her defasında aynı hatalara düşmeyi de marifet biliyorlar. Kıyamete kadar artık afetler ve felaketler devam edecektir.
Aydınlıktan karanlığa

TEC RATE 16.12.23
Bugün İyonosfer ve toprak iyon dolu. Allah hayırlı olanı versin ve bizi korusun. Bu resim çok çok çok kötü.. Her yerde fırtınalar olduğunun göstergesidir.
Şeyh Nazım Kıbrısi: Uludağ patlayacak, Kıbrıs ta sulara gömülecek
Başka videolarında "Kıbrıs sulara gömülecek" diyordu. Trodos / Karlıdağ bir volkanik yapı. Nibiru / Tarık Yıldızı'nın gelişi sürecinde patlama ihtimali var. Aynı zaman Uludağ'ın da patlayacağını söylüyor. Ben volkan konularına üstü kapalı giriyorum. Ancak Ahir Zamandaki Nibiru gelişinde volkanların hemen hepsinin patlayacağını ve hatta yeni volkanların da oluşacağını, yeraltındaki magmanın kaynayacağını, buzulların eriyeceğini ve seller oluşturacağını, yaşanan yerleşim yerlerinin afetlerle ve felaketlerle yıkılacağını, magmanın olduk olmadık yerlerden fışkıracağını söyledim. İncil'deki ve Kolbrin İncili'ndeki anlatımlar da böyle.. Yani dinozorların yok oluş serüvenine benzer olay yine meydana gelecek. İmanlı olanlar kurtuluşa erecek çünkü imanlı olan akıllı olandır ve bilimle / ilimle hareket edendir, tedbir alandır, hazırlık yapandır. Allah gerçek iman sahiplerini koruyup gözetecektir çünkü onlar aklı başında hareket edip dünya hayatına bağlanmayanlardır. Dünya hayatına bağlananların feraseti ve basireti olmaz, onlar gördüklerinden bile bir şey anlamazlar.
Discovery Channel'ın ifadesine göre "Türkiye'de 3 volkanik dağ aktiftir; "Hasandağı, Erciyes Dağı, Karasu Yarığı". Bana göre aktifleşecek volkanik dağlar: "Datça, Kula, Uludağ, Erciyes, Hasandağı, Tendürek, Melendiz, Karacadağ, Akyarlar, Ağrı, Süphan". Türkiye'ye yakın Santorini Kaldera Süpervolkanı ve İtalya Campi Fregrei Kaldera Süpervolkanı da ülkemizi çok ciddi ölçüde etkileyecek yapılardır. Yellowstone Süpervolkanının patlaması da Anadolu coğrafyasını çok kötü etkileyecektir. Süpervolkanların patlaması ile yağacak küller dolayısıyla günlerce ve aylarda Güneş görülemeyebilir. Daha önce tarihte bu durumlarla karşılaşıldı.
Bazı sözde Küreselci karşıtlarının cehaleti
Bazıları Küreselcilere karşı olacağım diye anlamadığı konular hakkında yorumlar yapmayı ve ne varsa her şeyi inkar etmeyi kendisine vazife biliyor. "Güneş patlamaları geyiği" diyorlar mesela.. Son 2-3 yıldır yaz sıcaklarını biz yaşamadık mı? Onlar neydi? Her şeye de bir lafları var ve bilgiççe bir tavırları var. İnsanları yanlış yönlendiriyorlar ve gevşemeye yol açıyorlar. Onlara göre "bilimsel her şey", "dini konular", "yaşayıp gördüğümüz şeyler" hep yalan.. Bir siz mi doğrusunuz yoksa sadece kuru gürültü müsünüz? Bunca afet ve felaket oluyor.. Onlara da bir gerekçe üretiyorlar.. Siz doğruları anlatmıyorsunuz salaklık ediyorsunuz ve başkalarının da salaklaşmasına yol açıyorsunuz. Küreselcilerle mücadele edeceksen kuru gürültü olarak yapma. Zaten hiçbir anlamı yok. Küreselciler olan biten doğal süreçleri ve yaklaşan kaotik zamanları gizlemenin derdinde.. Onlara muhalefet ettiğini zanneden salaklar da aslında Küreselcilerin ekmeğine yağ sürüyor. Onların istediklerini yapmış oluyorlar. İnsanlar gerçekleri göremez hale geliyorlar. Küreselci karşıtı görünen pek çoğu maalesef manipüle edilerek ya da bile isteye "kontrollü muhalefet" yapıyor, Küreselcilere hizmet ediyor. Onlara göre "her şey çok güzel". İyi de kardeşim; Hadisler, Hutbeler, İncil, Tevrat ve daha nice bilgi kaynağı öyle demiyor. Önemli değil canım bunlara göre.. O kaynaklar da yalan söylüyor.. Bir doğruyu söyleyen kendileri çünkü. Kafaları gerçekten uçmuş gitmiş. Bunlar dünyada yaşamıyor mu yoksa gerçekten zombileşmiş mi? İnsanlara da tatlı yalanlar güzel geliyor. Acı gerçekleri kim sever ki?
Maraş depremi olduğunda birkaç hafta bekledim. Çünkü insanların acısı vardı ve gerekli gereksiz konuşmanın kimseye bir faydası yoktu. İnsanların şahitlikleri ve çekilen videoların paylaşılması da birkaç ayı alabilecekti. Ama sözde Küreselci karşıtları ve Komplo Teorisyenleri hemen birbirini ağırlayıp konuşmaya başladılar. "HAARP ile yapıyorlar", "fay hatlarında bomba patlatıyorlar", "Çin yapay Güneş fırlattı" ve daha neler.. Ben acele etmedim ama bu saçmalıklara da itibar etmedim. Videolar çıkmaya başlayınca biraz biraz kafamda oturmaya başladı:
1. Uzun zamandır Maraş yöresinde İyonosferde ve Toprakta iyon / elektrik birikimi vardı. Bu birikimi ABD Jeoloji Enstitüsü, ABD İklim Takip Merkezi, Windy tarzı uygulamalar tespit etmişlerdi. Aslında uzun zamandır bu bölgede bir şey olabileceği hissediliyordu. Bu da bize tek bir şeyi gösteriyor; Kozmik Enerji yığılmasını.. Yani Nibiru'nun Güneş'e ve Dünya'ya, Güneş'in Dünya'ya gönderdiği elektromanyetik dalgalar ve elektrik yükü dolayısıyla İyonosferde ve Toprakta aşırı miktarda elektrik / iyon birikimi olmuştu. Böyle bir birikimi HAARP ile yapmaları mümkün değildir. Lokal küçük bir alan için bile 3 milyar kw'tan fazla elektrik gerekir. Kaldı ki deprem 20 şehrimizde yıkıcı oldu ve 11 ülke de bundan ufak büyük zarar gördü. Yani böyle bir depremin HAARP ve dünyadaki enerji kaynakları ile yapılabilmesi mümkün değildir.
2. Depremden hemen önce ve deprem zamanı bir çok ışıma ve patlama meydana geldi. Işımalar Kozmik Enerji kaynaklı plazma deşarjlarıdır, patlamalara ise İyonosferdeki elektriğin Topraktaki elektrik ile buluşmasından kaynaklanan EMP'dir. Yani orada meydana gelen şey Kozmik Enerji kaynaklı elektromanyetik dalga atılımı ve patlamasıdır. Yöredeki tesislerin patlaması zaten doğal süreçtir ancak ardı sıra kesik kesik ışıma şeklinde olmamalıydı.
3. Deprem süresince ülkenin birçok şehrinde görülen bir şey vardır: Meteor yağmuru. Nibiru'nun kuyruğu Maraş yöresine hizalandığı için Kozmik Enerji miktarı tavan yapmıştır ve kuyruklardan petroyağlar, demir oksit tozları, elektrik arkları, dev kayaçlar (meteor - asteroit) ülkemize doğru gelmiştir. Zaten birçok şehirdeki insanlar kayaç yapıların düştüğünü görmüşlerdir. Maraş depremi sırasında çekilen videolarda kayaç yapıların yere düşüşü görüntülenmiştir. Ama Komplo Teorisyenleri videolardaki bu görüntüleri keserek kendi bozuk zihniyetlerine göre yorum yapmışlardır.
Biz "Küreselcilerin anlattığı tarzda İklim Krizi yok ama Kuraklık var" dediğimiz halde bazı sözde Küreselci karşıtları "her şey normal, Küreselciler yalan söylüyor" dediler. Ancak son 5-6 yıldır ülkemizdeki büyük tarım üreticileri ile görüşmelerimde onlar da kuraklık olduğunu ve verimin giderek düştüğünü söylediler. Ayrıca benim de atalarımdan kalan arazim var ve bende de son yıllarda verim son derece düşük. Sağa sola gidip birkaç bir şey göstermekle bu işler olmaz. Küçük bahçecilik yapanlar da bu konuları bilmez. Siz 100 milyon insanı doyuracak üretimden bahsetmelisiniz.
Ne Küreselcilerin ve ne de sözde Komplo Teorisyenlerinin sözlerine bakmayın. Siz Hadislere ve Hz.Ali'nin (ra) Hutbelerine bakın, eski İslam büyüklerinin anlatımlarını öğrenin. Gerçekler onların anlatımlarındadır. Biz de zaten onları anlatıyoruz. Her şeyin güzel olması şirin bir yalandır ve insanların hoşuna gidiyor. Ancak yalanlarla beyninizi yıkarsanız yarın kaotik süreç başladığında ne yapacağınızı bilemezsiniz. Size boş akıl veren sözde Komplo Teorisyenleri ve Küreselci karşıtları da yardım etmezler. Çünkü onlar da sizinle aynı hezimeti yaşayacaklar.
Nibiru / Tarık Yıldızı meydana çıktığında akılsız ve ahmak güruh hala onu reddedecektir. Türlü türlü şeyler söyleyecekler.. Bazılarını şimdiden belirteyim:
- Aslında o, gezegenlerden birinin yansıması..
- Bu kuyruklu yıldız da geçip gidecek, Dünya'ya zarar vermeyecek..
- Bu yaşam hep böyle sürüp gidecek, tek sorunumuz Küreselciler..
- Bu, aslında Blue Beam ile yapılan bir görsel şov..
- Bu, Çin'in yapay Güneş'i..
Tarık / Nibiru Yıldızı'nın varlığını, Dünya'ya zarar vereceğini ve Dünya'daki canlı yaşamı büyük ölçüde azaltacağını size söyleyemeyecekler çünkü onlar bu konuda cahiller.
Diyelim ki Küreselciler oyunlarını oynuyorlar ve elektriklerin şartelini indirecekler. Sizde bunu engelleyecek güç, irade, istek ve gayret var mı? Yok. O zaman her zamanki gibi "kolay olana kaçma" yolunu seçeceksiniz. O da nedir? Kırsalın kaynaklarından istifade etmek.. Adamlar 15 dakikalık Akıllı Şehir ve Karbon Vergileri ile şehirlere mal sevkıyatını en aza düşürecekler. Zengin olan alıp yiyebilecek veya kullanabilecek. Diğerleri? Musluktan su akmayacak, çöpler toplanmayacak, kanalizasyon çalışmayacak, markette ürün bulunmayacak, soğukta soba ve kombi yanmayacak, sıcakta klimayı yakamayacaksınız.. Eski soba kurayım deseniz odun ve kömür bulamayacaksınız.. Hastalıklarınız için ilaç bulamayacaksınız. Böyle bir durumda ne yapacaksınız? O sözde Küreselci karşıtları ve Komplo Teorisyenleri bunlara da cevap verebiliyor mu? Hayır. Onlar anca mutluluk saçıyorlar ama içi boş. Küreselciler yapıyor bunları ve olan biten her şey sahte.. Sizin hazırlık yapmanıza ve tedbir almanıza gerek yok. Bunlar gelip geçici.. Ama gerçekte olan nedir? Adamlar adım adım YDD'ye geçişi yapıyorlar. Hem de hiçbir dirençle karşılaşmadan.. Birkaç yıl önce "5G'ye Hayır" diyen büyük bir kitle vardı. Onlara ne oldu? 5G sessiz sedasız hayatımıza sokuldu ama ses yok. Diğer kötülük projelerini de sessiz sedasız yaşamımıza sokuyorlar. Komplo Teorisyenleri de insanların gazını alan açıklamalar yapıyor sadece.. O kadar milleti düşünüyorlarsa eylemsel bazda bir şeyler yapsınlar da görelim. Aktivist olsunlar. Ama öyle şeylerde onların eli olmaz. Yine her halükarda tek çareniz kırsala geçmek olacaktır. Ama kalıcı ama geçici.. Doğanın kaynaklarını kullanmanız akılcı olacak. Bunu da birlik olmayı becerip topluluk halinde yaşayabilen insanlar başarabilecek. Gerçek çözümleri yine size biz sunuyoruz. Çene çalarak vakit tüketmiyoruz.
Neden Küreselciler Nibiru'dan bahsetmiyorlar?
Küreselciler neden Nibiru hakkındaki gerçekleri perdeliyor ve neden medyada, sosyal medyada, çeşitli bilgi kaynaklarında Nibiru'dan bahsedilmiyor? Bunu da bin kere izah ettim. Hala sıklıkla soruyorlar. Küreselcilerin kontrolündeki bir dünyada yaşadıklarını ve dünyada "kötü", "kötülük", "fitne", "düzen bozucu" diye şeyler olduğunu idrak edemeyen insanlar var. Bütün insanlar iyi değil ve dünya hiçbir zaman öyle kendi haline bırakılmadı. Her zaman bir toplumun kontrolü altında oldu. Ama insanlar maalesef çok fazla saf ve salak hale getirildi. Gerçekleri idrak edemiyorlar ve dünyayı dümdüz / eğri büğrü işleri olmayan bir yer zannediyorkar.. Küreselcilerin ana amacı nüfusu azaltmaktır. 100 yılı aşkın zamandır kitaplarında ve 40 yılı aşkın zamandır medyada açık açık anlatıyorlar. Ancak bizim insanımız ne okuyor ve ne de dinliyor. Bomboş yaşayıp giden insanımız çok. İstanbul'da yaşayıp ta hiç deniz yüzü görmeyen insan oranı % 30 imiş. İnsan denizi merak etmez mi? Merak etmiyorlar işte.. Ülkemizde kitap satın alma oranı Binde 2, faydalı kitap alma oranı Onbinde 1'in altında.. Okuma ve öğrenme arzusu da yok. Ülkemizde yabancı dil bilme oranı çok düşük. Ülkemizde akademik makale yazma oranı bile kişi başına 0,2. Bir yandan da insanları sosyal deney malzemesi yapıyorlar. YDD için iki ayrı sülale iki ayrı proje sürdürüyor ve ikisi de birbirini haz etmiyor. Medya ve sosyal medya onlara ait. Gog Magog Savaşı'nda hedefte Türkler var ama Türkler laylaylom peşinde.. Türkler okumuyor, dinlemiyor ve kendini geliştirmiyor. Türkler sadece her şeyle alay ediyorlar ve doğru uğraşlarla pek işleri yok. "Müslümanız" deniliyor ama acaba ne kadar Müslümanız? Küreselcilerin bin yılda kurdukları bir düzen var. Onun birden bire bozulmasını isterler mi? Dünyadaki paranın % 95'ini kontrol ediyorlar ve dünyada 2 milyardan fazla insan şöyle ya da böyle onlara hizmet ediyor. Bu insanlar Küreselcilerin fanatiği olmuş durumda. İnsanların uyanmasını ve Küreselcilere saldırmalarını isterler mi? Kendi medyalarında ve sosyal medyalarında bundan bahsettirirler mi? Zaten bildiğini zanneden ama bir şey bilmeyen insanlar popüler ve itibar sahibi. Göbek atan sosyal medya fenomenlerinin 10 milyondan fazla takipçisi var ama bizim gibi faydalı bilgiler öğretmenin derdinde olan insanların birkaç bin.. Bizim gibi insanları az sayıda insan takip ediyor ve gerçek bilgileri öğrenmeye çalışıyor. Bir konu da var: Her toplumda Nibiru'ya verilen isim farklı ve her uzay ajansının verdiği kod ismi de farklı. O yüzden bütün dünyanın ona "Nibiru" demesini bekleyemezsiniz.
Nibiru'nun zarar vermeden geçme ihtimali var mı?
Nibiru'nun daha büyük zararlar vermeden geçmesi mümkün değil. Hadislerde, Hutbelerde, İslam alimlerinin anlatımlarında, İncil'de, Tevrat'ta ve çeşitli medeniyetlerin anlatımlarında "yıkıcı" olarak bahsediliyor. Biz hazırlanmadığımız sürece kuru duanın da bir faydası olmayacaktır. Mehdi devri başladığında bu kadar çok insanla mücadele edemez. Onun için nüfusun çok çok azalaması gerekiyor. "İnsanlar panik olmasın diye haber vermeme" konusu da sadece filmlerde olur. Devletleri yönetenler Küreselcilerin işbirlikçisi. Doğal olarak Nibiru'yu bildikleri halde ses çıkartmıyorlar. Yani her halükarda herkes kendi başına. Bin kere delilleri ile anlattım ve referanslarımı da paylaştım. Gerisi size kalmış.
Nibiru'nun şu anki etkileri
Bazıları hala "Nibiru'nun büyük etkileri ne zaman görülecek" diye soruyor. Dünyanın her yerindeki afetler ve Maraş Depremi gibi M13+ bir deprem yeterince büyük görünmüyor. Nibiru'nun büyük etkileri 3 yıl önce başladı. Ama insanlar sadece kendi evlerine ve mallarına gelen zarara bakarak konuya yorum getiriyorlar. Halbuki afetler giderek artıyor ve güçleniyor. Nibiru'nun meydana getireceği sıkıntılardan birisi de; elektrik ve elektronik sistemlerin arıza yapması ve hatta kısa devre olmasıdır.
Sizin için ne ifade ediyor?
Bu durumların direkt etkileri ve dolaylı etkileri vardır.
1. Arabanız, yatınız, uçağınız, treniniz, elektrikli bisikletiniz, motosikletiniz yolda kalabilir ve hatta ısı artarsa patlayabilir.
2. Evlerinizdeki, işyerlerinizdeki, üretim tesislerinizdeki, fabrikalarınızdaki elektrik devreleri yanabilir ve yangın çıkabilir.
3. Devlet ve belediye hizmetleri durabilir.
4. Evlerinizde ve işinizde kullandığınız her türlü elektrik ve elektronik araç ve gereç yanabilir. Tv, bilgisayar, buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, fırın, kombi, jeneratör, harici güç kaynakları, aküler ve yeni nesil piller, vs. hepsi gidebilir.
5. Binalardaki asansörler devre dışı kalabilir, düşebilir, yanabilir.
6. Bankacılık, borsa, finans, sigortacılık çökebilir.
7. Ülkelerde iç karışıklıklar ve ülkeler arası savaşlar çıkabilir. Yiyeceğini bile kendisi üretemeyen ülkeler var.
8. Düzen gitgide bozulacaktır. Baskı, zulüm ve şiddet artabilir.
9. Elektrik trafoları, barajlardaki dinamolar, elektrik aktarım telleri ve tesisleri yanabilir ve tamamen kullanılamaz hale gelebilir.
10. "Akıllı" diye tabir edilen binalarda hiçbir şey çalışmaz hale gelebilir. "Otomatik yangın söndürme" altyapısı dahi çalışmayabilir.
Ne yapmanız gerekir?
1. Kendinize daha basit, alternatif ve kazanç getiren bir yaşam tarzı geliştirin.
2. Sizin gibi düşünen insanlarla birlik olun, topluluk oluşturun.
3. Bahanelerin ve mazeretlerin arkasına sığınmayın.
4. Atalarınızın yolundan gidin, onurlu ve bilinçli yaşayın.
5. Kırsalda yaşama geçin ve bahçecilik yaparak kendi ürünlerinizi yetiştirin.
6. Kışlık ve yazlık yiyeceğinizi kendiniz hazırlayın, marketten bir şey almayın.
7. Alışverişleriniz için "takas sistemini" geliştirin ve kabul edin.
8. Küreselci mallarını ve hizmetlerini almayın.
9. Kendi sağlığınızı kendiniz doğal yollarla kontrol edin.
10. Yaşamınızı gün içinde Güneş'in doğması ve batması esasına göre ayarlayın.
11. Cahil ve ahmak insanlarla vaktinizi boşa harcamayın.
12. Doğru ve faydalı bilgileri okuyun ve dinleyin, öğrenin, kendinizi geliştirin.
13. Ahir zamanı iyi anlayın ve bu süreçte gelecek olaylara hazırlanın.
14. Tarık Yıldızı'nın yıkıcı etkilerine karşı hazırlık yapın ve tedbir alın.
15. Hiçbir şeyi kaderciliğe vurmayın, nasıl olsa kaderde yazıyor diye umursamazlık etmeyin ve tedbirsiz kalmayın.
16. Bilmediğiniz ve anlamadığınız konular hakkında gereksiz yorumlar yapmayın. Bilmediğiniz konular hakkında fikir / felsefe üretmeyin.
17. Hakkaniyet adına mücadele edin ve mücadele edene destek olun.
18. Kötülere destek olmayın ve sessiz de kalmayın.
19. Dininizi doğru ve düzgün anlamak için elinizden geleni yapın.
20. Milli, manevi ve dini değerlerinizi, kültürünüzü, zihniyetinizi, ülkülerinizi, ahlakınızı, tarihinize doğru şekilde öğrenin ve çocuklarınıza da öğretin.
21. Küreselcilerin "insanlığın ve dünyanın iyiliği için çalıştığı" gibi bir saçmalığa inanmayın. Düşmanlarınızı iyi belleyin, önünüze geleni dost bilmeyin.
Nibiru'nun etkileri ne zaman azalacak ve bitecek?
Nibiru'nun yörüngesel hareketi 3567 yıldır. Bunun 1600 yılını bizim Güneş Sistemimizde, 1000 yılını Nemesis Yıldız Sistemi'nde, 1000 yılını da iki yıldız sistemi arasındaki karanlık bölgede geçirmektedir. Bizim Güneş Sistemimizdeki 1600 yılın 800 yılı Güneş'e yaklaşıp arkasına geçme, 800 yılı Güneş'in arkasından çıkıp uzaklaşma sürecidir. Yani Güneş, Güneş Sistemi'ndeki gezegenler ile uydular, Dünya ve diğer gökcisimleri 1600 yıl boyunca Nibiru'dan etkilenmektedir. Bu etki zaman zaman fazlalaşmaktadır.
Nibiru'nun Dünya'ya direkt ve çok yakın etkilerine bakarsak: Nibiru'nun gelip geçmesi 8-9 ay, büyük etkileri en az 7 yıl ama Nibiru'nun dönüş yörüngesi içinde henüz 800 yıllık bir yolculuğu var. Bu zaman boyunca bize hep kendisini hatırlatacaktır.
1. Ay Takvimi'ne göre Ramazan Ayı'nın ortasında Nibiru'nun Sayhası olur.
2. 3-4 ay sonra Safer ayında Nibiru meydana çıkar.
3. 40-60 gün sonra ise Nibiru ile Dünya buluşması olur.
4. 3 gün tam karanlık ve fiziksel temas olur.
5. 40-60 gün Nibiru'nun Dünya'dan ilkin uzaklaşması olur.
6. 3 ay gibi bir sürede Nibiru eski yörüngesinde rahat hareketine başlar.
7. En az 7 yıl Nibiru'nun çok yoğun etkilerini hissederiz.
8. 800 yıl kadar Nibiru Dünya'ya varlığını hissettirir.
Eğer ki Kıyamet bütün evrenin dürülüp bükülmesi değil de bizim galaksimizin yok olması ise; Nibiru bizim Güneş Sistemimizden çıkmadan bizim Kıyametimizi de getirecektir. Bütün evren sona erdirilecekse en iyisini Allah bilir.
Comments