top of page
Yazarın fotoğrafıBAT-BulentTurgut

Tarih tekerrürden ibarettir. İnsanlar tarihten ders alsalardı aynı hatalara düşerler miydi?

"İnsanların çoğunun dünyada neler olup bittiğinden haberi yoktur ve hatta haberleri olmadığından bile habersizdirler" Noah Chomksy


"Sizin bugününüzü ve geleceğinizi etkileyen güvenlik konularında ve stratejik analizlerinizde sizin ne inandığınızın değil, düşmanlarınızın kim olduğu ve neye inandıkları önemlidir. Biz her halükarda Türkçü ve dinini seven insanlarız. Milletimizi, devletimizi, dinimizi, ülkemizi, değerlerimizi düşünmek herkesten çok bizim vazifemizdir. Tanrı Türk'ü korusun ve yüceltsin!" BAT


Bizi bizim aklımızdan ve kalbimizden geçenlerle anlamaya değil bozuk ve art niyetli düşünceleri ile kendi kafalarındaki kalıplara sokmak isteyenler son derece zararlıdır. Zira değerleri olmayan bu insanlara değerlerden bahsetmemiz bile eziyet gibi görünmektedir. Kendi anlattıklarının ne kadar akıl almaz, mantıksız ve ilmi dayanaktan yoksun olduğunu hiçbir zaman anlayamayacaklardır.


Tefekkür edesiniz diye bunları yazıyorum. Bilinçlenmek ve kendimize gelmek adına bunları kullanın. Biz millet olarak başka milletlere düşmanlık etmedik, bize düşmanlık edenlere karşı kendimizi koruduk. Eğer aksi olsaydı şu anda dünyada sadece Türkler olurdu ve sadece Türkçe koşuluyor olurdu. Fethettiğimiz topraklarda bile kendimizden çok bize emanet olan diğer milletlere öncelik ve iyilik gösterdik. Onca iyi niyetimize karşı genellikle de arkamızdan vurdular. Bizi türlü hilelerle ortadan kaldırmaya veya en azından sindirmeye çalıştılar. Öncesinde sıcak savaşlar vardı, düne kadar emperyalist sömürgecilik vardı, bugün ise farklı türlerde savaşlar var.


Emperyalizm farklı katmanlarda cereyan ediyordu:


1. Kültürel emperyalizm

2. Siyasal emperyalizm

3. Zihniyet emperyalizmi

4. Ticari emperyalizm

5. Askeri emperyalizm

6. Ekonomik emperyalizm


Günümüzde meydana gelen örtülü savaş türleri:


1. Kimyasal Savaşlar

2. Biyolojik Savaşlar

3. Elektromanyetik Savaşlar

4. Algı Yönetimi ve Psikolojik Savaşlar

5. Propaganda Savaşları


Türkleri direkt olarak tehdit eden bazı durumlar:


1. Gog Magog Savaşı

2. Müslüman Kardeşler Siyon Hareketi

3. Siyon Devleti ve Kürdistan İlanı

4. Türk-Yunan Savaşı

5. Rusların Anadolu'ya Girmesi

6. Fikri Bölünme Fitneleri

7. Türklerin Deylem'den Yok Edilmesi

8. Deccal'ın Çıkışı ve Sultanlığı

9. ABD-İngiliz-AB-NATO Güçlerinin Türkiye'yi İşgali

10. Türkiye Yeraltı ve Yerüstü Kaynaklarının Yağmalanması

11. Haim Nahum Doktrinleri


"Ben gelmeden önce milletim Çinlilerin kültürüne, diline, örfüne, giyimine, yiyeceklerine itibar eder olmuştu. Varlarını yoklarını bu uğurda harcadılar ve fakirleştiler. Çinliler milletimizin içine ajanlarını sokup ülkeyi içeriden parçalamanın yollarını geliştirdiler. Sonunda milletim yok olma noktasına geldi. Ben, fakir ve yok olmak üzere olan milletime Kağan oldum. İlk önce çıplakları giydirdim, açları doyurdum, milletime ülkü / hedef / yaşama amacı verdim. Sonra da Çin üzerine sefer (savaş) ettim. Ey milletim! Silkin ve kendine gel! Sen eğer değerlerine, kültürüne, atalarının mirasına, ülkülerine sahip çıkarsan senin ülkeni ve töreni (kanunlarını) kimse bozamaz. " Bilge Kağan


Bilge Kağan yazıtında öğünç yoktur, uyarı vardır. "Sen değerlerine ve ülkülerine sahip çıkarsan ilini (ülkeni) ve töreni (kanunlarını / milli düzenini) kim bozguna uğratabilir?" deniliyor. Maalesef bizim tarihçiler ve türlü insanlar yalan yanlış ifadelerle uyarının anlaşılmasını engelliyorlar.


Aklın temel emareleri:


1. Dostunu düşmanından ayırt etme

2. Doğru bilgi ile yanlış bilgiyi ayırt etme

3. Doğru insan ile yanlış / zararlı insanı ayırt etme

4. Faziletli yolu batıl ve sapkın yollardan / akımlardan ayırt etme


Bir milleti yok etmenin kaç türlü yolu vardır?


Çok fazla yolu vardır ve tarih boyunca birçoğu da denenmiştir. Birazcık tarih okursanız ve üstüne tefekkür ederseniz idrak edersiniz. İç düşmanlar dış düşmanlardan her zaman daha tehlikelidir. Bunlardan daha tehlikeli olanı da dünyada herkesin kardeş, yardımsever, iyilik peşinde koşan insanlar olduğuna inanma salaklığını gösterenlerdir.


1. Zihniyet olarak teslim alma: Modernite (çağdaşlık) veya Siyasal İslam (Vahhabileşme) şeklinde insanları kutuplaştırırsanız, üstelik her ikisini de maddiyata boğarak Küresel sisteme entegre ederseniz hızla milli ve manevi değerlerinden koparlar. Böyle insanları özlerinden uzaklaştırıp başka milletlere benzemeye zorlamış olursunuz. Onlar farkına varmadan da ya çağdaşlık ya da sözde dindarlık adına olmadık zihniyetlere biat ve itaat etmeye başlarlar.


2. Tarih bilincini ve kültürünü yok etme: Kendi öz dilini ve alfabesini bir kenara bırakarak Arap, Farisi, Rum, Latin, Ermeni alfabelerini benimseyen Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye devirlerinde Atatürk dönemindeki Türkçülük hareketi hariç hep insanların başka yönlere doğru itilmesi söz konusu olmuştur. Başka başka dillerde ve alfabelerde edebiyat, kültür, sanat, sokak kültürü, tabela gibi unsurlar yer etmeye başlamıştır. Kök-Türkçe Tamgaları Alfabesi varken bunun terk edilerek Latin alfabesine geçilmesi ve batılılara yakın olma mücadelesi anlaşılır şey değildir. Aynı şey Osmanlı Türkçesi için de geçerlidir. Türkçe kelimeler çok iken Osmanlı Türkçesinde gerçek Türkçe kelime oranı % 10 kadardır. Çinliler MÖ 1100'lerde, MÖ 500'lerde ve MS 19. asırda olmak üzere (bilinen) 3 kere Türk tarih arşivlerini yakmışlardır. Bizim tarihimizin yerine Çinlilerin kendi çıkarlarına göre uydurdukları tarih getirilmiştir. Çin de Ön Asya ve Anadolu gibi onbinlerce yıldır Türklerin yurtlarından birisidir. Ama Çinliler Türk tarihini ve kültürünü sahiplenerek kendilerinin gibi göstermişlerdir. Vahhabi Araplar son 100 yıldır Osmanlı'nın dünyadaki izlerini ortadan kaldırmak için her yıl milyarlarca dolar harcamaktadırlar.


3. Etnik yer değiştirme ve/veya yok etme: Ülke insanlarının zenginlerini ve meslek sahiplerini ülkeden kaçırırsanız, fakirlerinin daha fakir olup en verimsiz ve en ucuz yerlere sıkışmasını sağlarsanız, para ile farklı ülkelerden insanları vatandaş yaparsanız, onmilyonlarca düzensiz göçmene kapılarınızı açarsanız, yaşamı hedefteki millete dar edip onların çocuk yapmamalarını sağlarsanız, çeşitli yöntemlerle milletin sağlığını bozarsanız, türlü yöntemlerle milletin ölüm oranlarını artırırsanız sonunda bir milleti ortadan kaldırıp yerine başkalarını getirebilirsiniz. Akadlar Sümerlerin bir kolu olmalarına karşın zamanla ülkeyi ele geçirip Sümerleri yok etmişlerdir.


4. Hayatı dar edip milleti hareket edemez hale getirme: Ekonomiyi, ticareti, sanatı, üretkenliği ortadan kaldırıp fahiş fiyat uygulamaları ve yüksek vergilerle milleti canından bezdirirseniz ve hareket edemez hale getirirseniz insanlar iyice pasifleşir ve siz yeni bir düzen getirip onlara biraz daha iyi imkanlar sağlayacağınız vaadi ile kandırdığınızda hemen itaat ederler.


5. Yeni Dünya Düzeni tarzı projelerle yok etme: Bu konu o kadar uzundur ki.. Düne kadar biraz daha gizliden sürdürüyorlardı ancak son 40 yıldır alenen yapıyorlar. Milletlerin de sesi çıkmıyor. Pasta börek gibi sunulanların aslında zehir olduğunu insanlar ne zaman anlayacak dersiniz?


a. Chemtrails gazlarıyla zehirleme: 20 kadar farklı türde ve 100'den fazla zararlı bileşen toprağı, havayı, bitkileri, hayvanları ve insanları zehirliyor.

b. Nüfusu azaltma projesi: 2019 ve öncesi nüfus kayıtları ile sonrası kayıtları karşılaştırın.

c. Agenda 2030 hedefleri

ç. Tek Dünya Devleti ve ulus devletlerin ortadan kaldırılması


6. Dini çıkarlarına alet ederek yok etme: Yakın zaman içerisinde Macarları, Bulgarları, Rusları, İtalyanları, Germenleri Hristiyan papazların karanlık planları dahilinde "dinde milliyetin yeri yoktur" propagandaları ile milli kimliklerinden ve tarihi bağlarından koparttılar. Sonunda kendi soydaşlarına bile düşman hale geldiler.


Semud Kavmi Nebatiler de adı verilen bir toplum idi ve Arap Yarımadasında yaşarlardı. Petra da onların meşhur şehirlerinden birisidir. Hz.Muhammed (ASM) eşi Hz.Hatice (r.anha) validemizin ticari mallarını satmak için Şam'a giderken Petra yakınlarından geçerdi. Ne zaman şehre doğru yaklaşsa "ben Allah'ın helak ettiği bir kavmin şehrinden geçmem" derdi ve Petra'nın etrafından dolaşırdı. Bu şehrin başına koca bir dağ geçirildi ve yakınlarında olan kocaman bir göle doğru şehir kaydı, yok oldu gitti. Şehirdeki insanların bir bölümü namaz kılardı ve hatta geceleri Teheccüd Namazı'na da kalkarlardı. Ancak Allah "emr-i bil maruf nehy-i anil mülker" etmedikleri için namaz kılanları da binamaz olanlarla birlikte helak etti. Emr-i bil maruf nehy-i anil mülker nedir? Doğru olanı anlatmak ve kötü olandan engellemeye uğraşmaktır. Bunu yaparken % 80 gayretle elinizle yani fiziksel olarak, % 15 dilinizle ve % 5 kalbinizle buğz ederek eyleminizi yapacaksınız. Yani kuru kuruya laf ederek geçiştirmeyeceksiniz. İnsanların çoğu ne din, ne Allah'ın emirleri, ne dünyanın işleyişi hakkında bilgi sahibi değildir. Bilgi sahibi olduğuna inandığı insanları bulup onlara bağlanmayı tercih ederler yani tembellik ederler. Bu durum Allah katında makbul değildir. Kendini ilim yönünden geliştirmeyen bir müridin mürşidi evliyalıkta en üst mertebede olsa dahi kendisi beş para etmez. Mürşidin kamil olması müridi kurtarmaz. Resulallah (ASM) şöyle buyurdu: "Ey kızım Fatıma! Baban peygamber diye güvenme. Eğer dinini düzgün öğrenin düzgün yaşamazsan hesap günü seni ben bile kurtaramam".


İslam'da "milliyet düşmanlığı" yoktur. Allah Kuran'da "insanları kavimler (milletler) olarak yarattık ve sonra birbirlerini tanısınlar diye salıverdik" buyuruyor. Ama insanlar dini kendi çıkarlarına kullandıkları için kelimeleri değiştiririyorlar. "Millet" yani "kavim" kelimesi yerine "insanlar" kelimesini kullanıyorlar. Allah'ın emrini de değiştirmiş oluyorlar. İslam "batıl ve bidat olmadığı sürece bir millet kendi kültürünü, geleneğini, örfünü, töresini yaşamakta serbesttir" der. Dinin hiçbir yerinde "hepiniz Araplara benzeyin ve Arap kültürüne geçin" demez. Arap dilinin üstün olduğuna dair hiçbir delil yoktur. Kaldı ki Arap dilini meydana getiren de Fenikeli Türklerdir. Onlar da Etrüsk Türklerinin Doğu Akdeniz Yabgusudur. Delilleri Lübnan müzelerinde ve tarihi kayıtlarında mevcuttur. Sami ırkının dili ise Aramice'dir. MÖ 1000 ile MS 1000 arasında Samilerin asıl yurdu olan Doğu Afrika'dan kuzeye doğru göçler başladı. Çünkü devasa kuraklık baş göstermişti. Musevilerin bir kısmı Mısır'a geldi, bir kısmı ise Kenan diyarına.. İbranice denilen dili de Fenikeliler icat ettiler. Musevilerin asıl dili Aramice'dir. Musevilerin Hz.İbrahim (as) ile akrabalığı yoktur. Hz.İbrahim (as) Akad Türk'üdür. 3 karısından birisi Türk kökenlidir ve adı Candura'dır (Kantura). Sami ırkının bir kısmı ise Arap Yarımadasına geçerek burada önceki 7-8 farklı Türk devletinin ortadan kalkmasıyla geriye kalan Türklerle birleşmişlerdir. Bunlar da zamanla İslamiyet'e geçmişlerdir. Hicaz Bölgesindeki Sami ırkı kültürü ile Akad Türk ırkı kültürü birbirine benzemez.


"Öncesinde düşünmeyen sonunda kara kara düşünmek zorunda kalır" Konfüçyüs


Okumalık:


32 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Uyarı

Bu websitedeki bilgiler eskimiştir ve güncelleme yapacak vaktimiz yoktur. Yine de bazı bilgilerden istifade edebileceğiniz görüşüyle açık...

Beğenmiyormuş bizi sivri

İnsanlara kendimizi beğendiremiyoruz. Hele bizi yeni tanıyıp araştırmaya başlayanlar hemen "yok senin cv'nde şunu gördüm, olmamış", "yok...

Evrensel yenilebilirlik testi nedir?

Vahşi doğada kaybolmak veya mahsur kalmak ciddi bir iştir ve kendinize hayatta kalmak için en iyi şansı vermek için sağlam kararlar...

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page