
Korkmak, Allah'tan korkmazların ve dünya halinden bezenlerin halidir. Türk dünyadan asla korkmaz. Varsa bir sorun, onu çözmektir işimiz. Varsa bir buhran, işimiz tedbir almaktır. Öldüm bittim edebiyatıyla hiçbir yere varamayız. Ne Türklüğümüze ve ne de Müslümanlığımıza yakışmaz.
Neden Türklerin sembolü "kurt" olmuştur, bilir misiniz? Doğada hem en naif, hem birlik içinde duran ve hem de en korkusuz olan hayvandır. Bir özelliği daha vardır ki diğer hayvanlarda bulunmaz; avına veya düşmanına arkadan ve saklanarak yaklaşmaz. Geldiğini haber verir, yüzleşir, savaşır, mücadele eder ve başına gelecek olana razı olur. Dün "kurdun evlatları" olan millet bugün tırsak kedicik olmamalıdır.
Allah'tan korkan kainata ve ölüme kafa tutar. Ölüm yok oluş değil, ikinci bir başlangıçtır.
Türk'ün sözlüğünde "korku" kelimesi yoktur. Çünkü gerçek bir Türk'ün genlerinden korku denilen şey silinmiştir.
Bozkurt: Savaşçı kurt
Gök Kurt: Eski çağlarda Allah'a verilen sıfat, Kağanlar çağında Tengri denilmiş ve Gök Kurt sıfatı Kağan'a verilmiştir (Her ne kadar Türkler Gök Kurt'un savaşçı sürüsü olarak görülmüşse de Allah'a böyle bir sıfat daha sonrauygun görülmemiş)
Kızıl Kurt: Tek bir kişiye özel bir ritüel ve tören ile verilen unvan (Kızıl Kurt soyundan olmak gerekir)
Ak Kurt: Türklerin bilge kurdu olup sadece Kağan'a ve Kızıl Kurt'a görünür
Kara Kurt: Savaşların başladığı hengamede meydana çıkan ermiş bir kişi
Bunların hepsine sıfatları ve unvanları soy yoluyla geçer. Sıradan insanların böyle sıfatları kullanmaları doğru değildir. Kendinize bir sıfat atamak istiyorsanız onu hak etmelisiniz. Eskiden beri Türk'ün Töresi böyle söyler.
Değerli hocam ; şimdiki insanlar yaratanı bırakıp yaratılana tapar oldu, Allah sonumuzu hayırlı eylesin, Sağlıklı mutlu huzurlu hayırlı başarılı günleriniz sizlerin olsun.