" Haftada bir kaplıcalara gitmek, 2 haftada bir 1 İskender yemeye gitmek, bazı akşamlar Yeşil Çay Bahçesine gidip "çaaaay biiiiiiiiiiiiiiiir" diye bağıran garsonu izleyerek çay içmek, bazen de Kültür Park'a gidip, sandallara binmek benim gençliğimde Bursa'da alışıldık bir ritüel sayılırdı.
Babam emekli astsubay olmasına rağmen, o zaman verdiği harçlıkla İskender yemeye gidebiliyordum.
O eski Türkiye'de aradan geçen 45 yılı aşkın sürede ülkenin her yıl büyüdüğünü düşünürsek, İskender kebap yiyebilmek tost yemek seviyesine gelmiş olmalıydı.
Hele son 22 yıldır söylenen büyüme oranlarına bakılınca bir oturuşta 2 porsiyon bol etli İskender yiyebilmem lazımdı rahatlıkla...
480 TL olmuş İskender'in bir porsiyonu,
30 yıl emeklilik için en üst seviyeden prim ödemiş bir mühendis emeklisi olarak eşimle ayda bir İskender yemeyi bile düşünür oldum.
Gençliğimde babamın harçlığı ile rahatlıkla gidebildiğim İskender yemeği benim emekliliğimde ulaşılmaz oldu.
Peki bu nasıl oldu?
Önden giden ve uçuruma atlayan koyunu takip edip birbiri peşi sıra düşünmeden uçuruma atlayan koyun sürüsü örneğinde olduğu gibi, ideolojilerinin Dünya'yı algılamaktan uzaklaştırdığı insanların seçimlerinin sonuçlarıyla biz de uçuruma doğru gidiyoruz...
Var mı buna dur diyecek insanlar?... "
M. Ozturk
Comments