Güvenli Alan ne demek?

Apocalypse / İlahi Büyük Yıkım - Ahir Zaman / End of Times

Çoğu insan yaşamın hep böyle gideceğini zanneder ancak işin gidişatı hiç öyle değildir. Savaşlar, iç karışıklıklar, küresel afetler ve felaketler, ekonomik çöküşler, kanunların ve adaletin işlemez hale getirilmesi, yaşamın devamının sekteye uğraması, üretimin durması ve enflasyonun aşırı yükselmesi gibi durumlar artık dünyanın her yerinde oluyor. Hayal aleminde yaşamayı bırakın ve gerçekleri görün. Bunu yapmazsanız yarın gerçeklerin en sert yüzünü gördüğünüzde eşekten düşmüş karpuza döneceksiniz.

• Bir savaş ya da iç karışıklık çıktığında ne yapmanız gerektiğini, güvenilir insanları nasıl bulabileceğinizi, kendinizi nasıl koruyabileceğinizi biliyor musunuz?

• Küresel bir kaotik afet veya felaket meydana geldiğinde ne yapacağınızı, ne yapmamanız gerektiğini, kendinizi nasıl koruyabileceğinizi biliyor musunuz?

• Küresel veya bölgesel ekonomik çöküş meydana geldiğinde neler yapabileceğinizi ve ihtiyaçlarınızı nasıl karşılayabileceğinizi biliyor musunuz?

• Aldatıcıların, Şeytan'dan beter olmuş münafıkların, felakete sürükleyenlerin şerlerinden kendinizi nasıl koruyabileceğinizi ve gerçekleri nasıl göreceğinizi biliyor musunuz?

• Devasa bir kuyruklu yıldız yapısı Dünya'ya temas ederse ne yapacağınızı ve kendinizi nasıl koruyacağınızı biliyor musunuz?

İnsanların çoğu "yaşamın en önemli ve en gerekli sorularını" sormuyor ve bunlara "hızlı, pratik, geçerli, faydalı çözümler" aramıyor. Hesap yapmadan hayaller peşinde koşanlar ile umursamaz kalanlar arasında duruyoruz. Artık hiç vakit kalmadı. İpler her an kopabilir ve her şey birbirine girebilir. Siz "şunu mu yapsam, bunu mu yapmasam" diye düşünürken bir bakmışsınız her şey birbirine girmiş. O vakitten sonra da geçmiş olsun.

Doğru soruları sormasını ve onlara doğru cevapları arayan insan yaşamda kalır..

1. Hangi yolları kullanmalı ve hangi yolları kullanmamalısınız?

2. Şehirlerden ne şekilde ve nerelere doğru geri çekilmelisiniz?

3. Nasıl güvenilir insanlarla birlik olmalı ve mücadele etmelisiniz?

4. Afetlerin ve felaketlerin yıkıcı etkilerinden nasıl uzak durmalısınız?

5. En temel ihtiyaçlarınızı nasıl temin etmelisiniz?

6. Sıkıntılar meydana geldiğinde pratik çözümleri nasıl üretmelisiniz?

7. İnsanları nasıl idare etmeli ve kaosu önlemelisiniz?

8. Yabanci hayvanlardan ve yabani insanlardan kendinizi nasıl korumalısınız?

9. Jeolojik ve iklimsel yeni koşulları nasıl okumalısınız?

Yaşanılan şehirlerde ve coğrafi alanlarda her yer afetlere ve felaketlere karşı güvenli değildir. Bunun pek çok nedeni olabilir. Birkaç örnek verelim:

1. Manyetik alanı güçlü yerler meteorları çekebilir: Elektriğin yoğun kullanıldığı yerleşim yerleri ve metal madenleri böyledir

2. Genç volkanların patlama riski daha yüksektir: Birçok genç volkandan hali hazırda dumanlar çıkmaktadır

3. Sismik enerji hatlarının bulunduğu yerlerde büyük depremler olma olasılığı yüksektir

4. Deniz ve okyanus kıyılarında tsunami olma ihtimali çok fazladır

5. Nibiru'nun kuyruklarının hizalandığı yerlerde daha fazla afet meydana gelmesi ihtimali çok fazladır

Afetler ve felaketlerin kökenlerine ve doğalarına göre çeşitli türlerde sınıflandırılabilir:

1. Doğal Afetler: Bunlara doğal olaylar neden olur ve şunları içerir:

a. Jeolojik Afetler: Depremler, volkanik patlamalar, toprak kaymaları.

b. Meteorolojik Afetler: Kasırgalar, kasırgalar, kar fırtınaları, sıcak hava dalgaları.

c. Hidrolojik Afetler: Seller, tsunamiler, haydut dalgalar.

ç. İklim Afetleri: Kuraklıklar, orman yangınları.

2. İnsan kaynaklı Felaketler: Bunlar, insan niyeti, hatası veya ihmali unsurlarını içerir ve şunları içerir:

a. Endüstriyel kazalar.

b. Hatalı mühendislik nedeniyle bina veya üst geçit çöker.

c. Terör eylemleri ve kitlesel şiddet.

3. Biyolojik Felaketler: Bunlar biyolojik süreçlerden kaynaklanır ve salgınları ve istilaları içerir.

4. Dünya Dışından Gelen Felaketler: Bunlar uzaydan kaynaklanır ve asteroit ve meteor etkilerini içerir.

5. Doğal Felaketler: Bazı felaketler birincil ve bazı felaketler ikincil kaynak olarak meydana çıkabilmektedir. Doğal bir afet veya felaket olurken ona bağlı başkaları da olabilir. Mesela; büyük bir afet oluştuğunda doğalgaz tesislerinin ve doğalgaz dağıtım şebekelerinin patlaması gibi..

Yerleşilen alanların, şehirlerin, coğrafi bölgelerin her yeri afetlere ve felaketlere karşı güvenli midir? Devletin, belediyelerin ve insanlaırn ilgilenmesi gereken ana konular şunlardır:

1. Jeolojik ve Jeofiziksel incelemeler

2. Coğrafi ve Kartografik incelemeler

3. Var olan afetlere göre incelemeler

4. Var olan felaketlere göre incelemeler

5. Yeni koşullara göre afetlerin incelenmesi

6. Yeni koşullara göre felaketlerin incelenmesi

7. Güvenli Alan analizlerinin yapılası

8. Acil Durum Afet Hareket Planı yapılması

Öncelikli çalışma önerileri:

1. Afetlerin ve felaketlerin analiz edilmesi

2. Yerleşim yerinin özel afet analizinin yapılması

3. Güvenli ve güvensiz alanlarının belirlenmesi

4. Güvenli alan haritaları hazırlanması

5. Acil Durum Hareket Planları yapılması

Eski çağlarda insanlar 2 türlü yaşam sürdürüyorlardı:

1. Göçer ya da tam göçer: Sağlam çadırlarda yatarak ve sürekli veya aralıklarla yer değiştirerek bir yaşam tarzıydı. İnsanlar türlü sebeplerden dolayı göçer ya da yarı göçer oluyorlardı:

a. Savaşlar ve iç karışıklıklar

b. Büyük afetler: Açlık, kıtlık, kuraklık, kuyruklu yıldız etkileşimi, meteor çarpması, su yükselmesi, seller, devasa depremler, volkanik patlamalar, vs.

c. Geçim olmaması: Ekonomik çöküşler ve üretimin bir şekilde durması / durdurulması, finansal ve ekonomik zorbalıklar, aşırı vergi ve haraç toplanması, vs.

ç. Yaşamı felç eden sosyal ve kültürel olaylar

d. Büyük yok oluşlar: Yerleşim yerlerini yok eden istilalar, kanunsuzların sarması, yangınlar, vs.

İnsanların göçer ya da yarı göçer olma süreleri değişkendi:

a. Kısmi zamana bağlı: Belirli bir duruma yönelik olarak geliştirilen kendini ve sevdiklerini koruma içgüdüsü ile hareket edilir. Olumsuz koşul geçesiye kadar göçer ya da yarı göçer kalınır.

b. Sürekli olarak: Yörükler gibi göçerliği sürekli bir yaşam felsefesi haline getirenler için geçerlidir.

c. Koşullara göre değişken: Belirli koşullar meydana geldiğinde insanlar göçer ya da yarı göçer haline gelirler. O koşul değişmediği sürece de eski yerlerine dönmezler.

Tarih boyunca Türkler "nomad" denilen "göçer / göçebe" bir toplummuydu? Kesinlikle değildi. Hatta dünyadaki birçok yerleşim yerini de Türkler kurmuştur. Ancak özünü unutan ve atasal bağlarını kopartan toplumlar ilk önce atalarının mirasını yok etmeye girişmişlerdir. Tarihi belgeleri ve eserleri yok etmeye veya görülmemesini sağlamaya çalışarak yalan yanlış, eksik bir çok yönü olan, uyduruk bir tarih anlayışı meydana çıkartmışlardır. Onlara göre; Türk tarihinde gelmiş kahramanların çoğu mitolojiktir. Onlara göre "mitoloji" kelimesi de "hiç olmamış ve insanların hayal gücünden fırlamış" kişileri ve olayları tanımlar. Halbuki bu tanımlama ve bakış açısı bile yanlıştır.

Asya'daki Türklerin göçer ve yarıgöçer gittikleri temel alanlar:

1. Kışlaklar: Kışları biraz daha sıcak olan ve hayvanların su, otlak, barınma ihtiyaçlarının rahat görülebileceği yerlerden birisi seçilirdi. Kazakistan'ın Hazar Denizi kıyısındaki "Minkışlak" bölgesi böyle bir alandı ve adı da zaten "Bin Kışlak" şeklindedir.

2. Yaylaklar: Yaylaklar genelde daha serin yerlerden seçilirdi. Yaz aylarını daha rahat geçirmek istenirdi. Kazakistan'ın kuzeydoğusu ile Altay Dağları civarı böyle yerlerdendi.

Eski çağlarda yaşam alanları kurulurken insanların gözettikleri bazı temel ihtiyaçlar vardır:

1. Su kaynağına yakın olması

2. Ekilebilir alanlara yakın olması

3. Hayvancılık yapılabilecek otlaklara yakın olması

4. Ulaşım ağlarına / yollarına / demiryollarına yakın olması

5. İhtiyaçların alınabileceği merkezi yerleşim alanlarına yakın olması

6. Vahşi hayvan göç yolları üzerinde bulunmaması

7. Sellere ve su baskınlarına karşı korunaklı olması

8. Toprak kayması ve heyelan gibi olayların olmaması

Dezavatajlarımız şunlar:

1. Günümüzde artık şehirlerle kırsal yerleşim alanları birleşti

2. Yerleşim alanları binalarla ve insanlarca sıkış tepiş dolduruldu

3. Kırsaldaki ve köylerdeki insanlar şehirlere geçti

4. Köyler üretimden ve köy bilincinden uzaklaştırıldı

5. İnsanlar sivil savunma bilgilerinden arındırıldı

6. Bushcraft ve surviving gibi konularla ilgilenen insan çok az

7. Atalarımızda olan "kötü zamanlara hazırlanma" bilinci yok edildi

8. Dünya'nın karşı karşıya kaldı yeni koşullar insanlara doğru anlatılmadı: Nibiru'nun geliş süreci gibi

9. Devletler halkları için sığınaklar hazırlamadı ve hazırlıklar yapmadı

10. Ülkelerin kendi tarım ve hayvancılık ihtiyaçlarını karşılamasına izin verilmedi

11. Afetler ve felaketler açısından toplumlar doğru bilgilendirilmedi

12. İnsanlar, kötü gidişata karşı kendi evlerinde ve çevrelerinde hazırlık yapmaları için teşvik edilmedi

13. Hanelerin "Acil Durum Hareket Planı" yapmaları sağlanmadı

14. Doğru ve düzgün şehir yerleşim alanları seçilmedi

15. Doğru ve düzgün şehir planları oluşturulmadı, bir takım çevreleri zengin etmek için uğraşıldı

16. Binaların gösterişli ve pahalı ancak afetlere ve felaketlere karşı dayanıksız olmalarına göz yumuldu

17. Dünya insanlarının diplomalı cahiller olarak yetişmesi sağlandı

18. Müslümanlara "kadere iman" değil, "kadercilik anlayışı" yüklendi

Her afet veya felaket meydana geldiğinde "hazırlıksız yakalandık", "neden devlet ilgilenmiyor", "yardım ekipleri ne zaman gelecek", "mukadderat" gibi sözcükleri duyuyoruz.

1. Afetlere ve felaketlere karşı umursamaz kal

2. Afetlere ve felaketlere karşı hazırlık yapma

3. Gelişmekte olan yıkıcı olaylara karşı ilgini verme

4. Mala, mülke ve keyfe harcadığın paranın binde birini hazırlık için harcama

5. Bu alanlarda çalışmalar yapan insanlara sürekli sıkıntı ver, gelişime darbe vur

6. Kendine hayrı olmayan insanları dinle ama milletine faydalı insanları ötele

ve ondan sonra da ölümler, yaralanmalar, organ mafyası kötülükleri, hırsızlıklar, adam öldürme, vs. gibi durumlarla karşılaşınca da "mukadderat" de ve suçu hep başkalarına at. Resmi belgelerde yazana göre; afet durumlarında yardım ekipleri afetzedelerin "en çok" % 2 kadarına ulaşabilmektedir.

Aslında şunların yapılması gerekiyordu:

1. Kişisel hazırlık

2. Çevresel / aile içi hazırlık

3. Topluluk hazırlığı

4. Mahalli hazırlık

5. Semt ve yerleşim yeri hazırlığı

6. Ülke çapında hazırlık

Afetlerin ve felaketleri gelişim süreçlerinde meydana getirdikleri etkiler:

1. Afet veya felaket anında yaşanan ölümler, yaralanmalar ve psikolojik travmalar: Genel olarak; gücüne, süresine ve etki çapına göre afetleri ve felaketleri 5 sınıfa ayırırsak:

a. Birinci aşama: % 40'a kadar etki dinamiği gösterir ve yıkıcılığı % 10'un altındadır. Ölüm oranı % 1'in altında ve yaralanma oranı ise % 5'in altındadır.

b. İkinci aşama: % 20'ye kadar etki dinamiği gösterir ve yıkıcılığı % 10'un altındadır. Ölüm oranı % 5'in altında ve yaralanma oranı ise % 10'un altındadır.

c. Üçüncü aşama: % 20'ye kadar etki dinamiği gösterir ve yıkıcılığı % 20'nin altındadır.

Ölüm oranı % 25'in altında ve yaralanma oranı ise % 20'nin altındadır.

ç. Dördüncü aşama: % 10'a kadar etki dinamiği gösterir ve yıkıcılığı % 30'un altındadır. Ölüm oranı % 45'in altında ve yaralanma oranı ise % 40'ın altındadır.

d. Beşinci aşama: % 10'a kadar etki dinamiği gösterir ve yıkıcılığı % 50'nin üstündedir. Ölüm oranı % 50'nin üstündedir ve yaralanma oranı ise % 60'ın üstündedir.

Burada bahsettiğimiz "Beşinci Aşama" M11 ve üzeri depremin 2 dakika ve üzeri olmuş hali gibidir. Eğer afet müdahale ekipleri uygun koşulları yakalarsa bölgeye ulaşıp yardım çalışmalarına başlayabilir. Yolların kullanılamaz hale gelmesi, yardım malzemelerinin çalınması, yeterli insan gücü bulunamaması, yeterli alet-edevat edinilememesi, afet ekiplerindeki insanların da yardıma muhtaç kalıp kalmaması işin gidişatını belirler.

2. Afet veya felaket sonrasında yaşanan ölümler, yaralanmalar ve psikolojik travmalar: Afet veya felaket meydana geldikten hemen sonra yaşanan ölümler, yaralanmalar ve psikolojik travmalar da insanları çok olumsuz etkiler. Göçük alanında kurtarılan kişilerin yeterli su alamamış olmasından dolayı organ yetmezlikleri sıklıkla görülür. Afet alanından sağ çıkmayı başaran insanlar da türlü risklerle baş başa kalır:

a. Düzgün barınma ve soğuktan korunma imkanlarının olmaması

b. Sevdiklerini afet alanından çıkartmaya çalışırken yaşanan yaralanmalar ve ölümler

c. Vahşi hayvan saldırıları

ç. Haydutların ve organ mafyasının saldırıları

Hazırlıkçı olarak bizim çalışmalarımızda kullandığımız bakış açıları ve öngörüler vardır. Aslında 7-8 aşama sonrasını bile "kuvvetli olasılıklar dahilinde" düşündük. Bunda en büyük etkiyi de geçmiş medeniyetlerin Nibiru gelişi ile ilgili yaptıkları açıklamalar oldu.

Velikovsky ve Sitchin başta olmak üzere, birçok araştırmacı kitaplarında eski medeniyet kayıtlarından pasajlar aktarmışlardır.

1. Türk Ödüsü arşiv kayıtları

2. Türk Kağanlarının kurganlarındaki tabletler

3. Mısırlıların arşiv kayıtları

4. Sümerlerin, Akadların ve Asurluların kil tabletleri

5. Dünya Folklörü ile ilgili yazılmış ansiklopedik kaynakları

6. Farklı medeniyetlere ait mitolojik anlatımlar

Bizim çalışmalarımızda dikkate aldığımız afet ve felaket türleri, haritalar ve tedbirler:

Aşama 1: Karalarda 225 metreye kadar su yükselir. Afetlerin ve felaketlerin sayısı, gücü ve kategorisi giderek artar. İnsnalar kendilerine afet veya felaket uğramadığı sürece her şey normal gidiyor zanneder. 2020'den sonra Dünya çapındaki afet ve felaket kategorileri 200'ü aşmış ve bunların gücü ise sarı ikazın üzerine çıkmıştır.

Depremler

Volkanik Aktiviteler

Seller

Toprak Kaymaları

Heyelanlar

Dağ Yıkılmaları

Kasırgalar

Devasa Obruklar AÇılması

Küçük ve Orta Çaplı Tsunamiler Olması

Meteor Düşmeleri

HF Radyo Dalgalarının Sık Sık Kesilmesi

İletişimde Aksamalar

Demiroksit Tozunun Toprağı ve Suları Zehirlemesi

Boğucu Dumanlar / Sisler

İçecek Su Bulmada Zorluklar

Fiziki Haritalar

Topografik Haritalar

Manyetik Alan Haritaları

Metal Madeni Haritaları

Nibiru Kuyruklarının Hizalanma Haritaları

Jeolojik Haritalar

Fauna ve Flora Haritaları

İklim Haritaları

Gıda Kaynaklarına (Tarım ve Hayvancılık) Ait Haritalar

Afet Geçmişi Haritaları

Sismik Alan Haritaları

Volkanik Aktivite Etki Alanlarına Ait Haritalar

Tematik Haritalar

Resmi Fiziki Alan Haritaları

Resmi Siyasi Alan Haritaları

Resmi Dijital Raster Grafik Haritaları

Tedbirler: Bu aşamada yapılacak şey "can güvenliği" sağlamak olacaktır. Rahatı, keyfi, her şeyin denk olmasını beklemeyeceğiz. Temel ihtiyaçlarımızı gidermenin yollarını kısa sürede bulmalıyız.

Aşama 2: Karalarda 457 metreye kadar su yükselir. Afetler ve felaketler Dünya'yı esir almıştır. İnsanların, hayvanların ve bitkilerin hızlı ve yoğun ölümleri görülür. Faydalı ve etkili bilgilere sahipseniz, hazırlık yaptıysanız, ne yapacağınızı biliyorsanız, bu konuyla ilgilenen bir topluluğa dahilseniz ve iyi bir lideriniz varsa şansınız vardır.

Megatronik Depremler

Volkanik Aktiviteler, Kül ve Gaz Dağılımları

Seller

Kuraklık ve Susuzluk

Aşırı İklim Olayları

Karaları Su Basması

Vahşi Hayvan Göçleri

EMP'ler ve Blackout

Küresel Ekonomik Sistemin Çöküşü

Orta ve Büyük Çaplı Tsunamiler Olması

Kum Fırtınaları

Asit Yağmurları

(Belirli Alanlarda) Atmosferi Demiroksit Tozlarının Kaplaması

Demir Zehirlenmeleri

Orman Yangınları

Gökyüzünden Petrokimya Yağışı

Yerçekiminin Zayıflaması

Manyetosferin Aşırı Zayıflaması

Schumann Rezonansı'nın Değişmesi

Meteor ve Ateş Topu Yağmurları

Teknolojinin ve Elektriğin Tamamen Gitmesi

Cinni ve Şeytani Varlıkların Gözle Görülmesi

Cinni ve Şeytani Varlıkların İnsanlara Saldırması

Akılsız Kafirlerin ve Münafıkların Ölümü

Nükleer Tesislerden Sızıntılar

Tedbirler: Afetler ve felaketler sürekli gözlemlenmelidir. Gerektiği anda konum değiştirilerek daha güvenli bir yere geçiş yapılmalıdır.

Aşama 3: Karaların bazı alanlarında 600 metreye kadar su yükselir.

Depremler

Volkanik Aktiviteler

Seller

Kuraklık ve Susuzluk

Aşırı İklim Olayları

Güniçi Aşırı Sıcaklık Değişimleri

Dünya Manyetizmasının Bozulması

Kutup Yer Değiştirmeleri

Yeni Dağ Örojenez Hareketleri

Aşırı Kar Yağışı ve Yoğun Buz Oluşumları

Zamanın, Ayların ve Yıl Kavramının Değişmesi

Yönlerin Değişmesi

Yerleşim Yerlerinin Yanması

Meteor ve Ateş Topu Yağmurları

Tedbirler: Ahir Zaman'ın kötü karakterleri olan Süfyan'dan ve Deccal'den uzak durulmalıdır. Afetler ve felaketler biraz sakinleyince yeni bir köy kurma hareketine girişilmelidir. Köyün güvenliği sağlanmalı, tarım ve hayvancılık yapılmalı, yeni evler yapılmalı, çeşitli konularda üretim başlatılmalıdır.

Nibiru'nun gelişini dikkate alırsak, Hadislerde ve Hutbelerde geçen zamanlamalar önemlidir. Hangi olayın hangi alametler ve işaretler sonrası olacağını, ne kadar süreceğini, etkilerini biliyoruz. Ona göre de Acil Durum Hareket Planlarımızı hazırladık.

"Kadim Ay Takvimine" göre hesaplar yapılmalı:

1. Nibiru'nun Sayhasının duyulması: Ramazan Ayı'nın 2. Cuma günü, Dünya'nın her yerinden duyulacak bir gürültünün ve görülecek bir ışımanın meydana gelmesidir. İnsanların bir bölümü kör olacak, bir bölümü sağır olacak ve bir bölümü akıllarını yitirecektir. Sayha için alametler ve işaretler anlatılmıştır. Olası sayha günü yapılacak hazırlıklar ve sayhayı duyma esnasında yapılması gerekenler anlatılmıştır.

2. Nibiru'nun meydana çıkması: Sayha duyulduktan sonra 40 ile 60 gün arasında bir sürede Nibiru meydana çıkacaktır. Ay kadar büyük görünecek ve kuyrukları dahi seçilecektir.

3. Nibiru'nun Dünya ile eması: Meydana çıktıktan 40 ile 60 gün arasında bir sürede Nibiru Dünya'ya kuyrukları ile temas edecektir. 3 gün "tam karanlık" olacaktır. En büyük yıkımın meydana gelecek zamandıdr.

4. Nibiru'nun uzaklaşması: İlkin uzaklaşma en az 7 yıl sürecek ve bu sürede afetler ve felaketler devam edecektir.

Bizim doküman ve harita çalışmalarımız ile kitap çalışmalarımız çok önemlidir. Çünkü kaotik ve küresel afetler ve felaketler sürecinde neresinin güvenli ve neresinin güvenli olmadığını biliyoruz. Yarın daha güvenli yerlere doğru çekilmemiz veya kaçmamız gerekecektir. İşte o günlerde biz hazırlıklarımızı yapmış olacağız. Gelmiş geçmiş en önemli ve en çok sıkıntılı zamanı "Ahir Zaman / End of Times" sürecidir. Hadislerde bu sürece hazırlanmamız ile ilgili tavsiyeler vardır. Biz ölümden kaçmıyoruz, ölüme karşı mücadele ediyoruz. Ölümden kaçan zaten korkar ve kenara çekilir, her şeyi olduğu gibi kabullenir, umursamaz kalır, kaderciliğe vurur. Ama cesur olan mücadele ruhunu yitirmez ve tedbir alır. Son anı bekleyen her zaman kaybeder. Çünkü bizim gibi insanları kaotik süreç başladığında bulamazsınız. Yaşam mücadelesinin başladığı bir zamanda artık ne hazırlık yaptıysanız onunla amel edersiniz, bir şey yapmadıysanız da öylece kalırsınız. Kamp malzemeleri almaya gücünüz yoksa bile hazırlıkçı bilgileri ve hazırlık haritaları edinin. Zira bilgi ve harita, önümüzdeki yıllarda en iyi dostlarınız olacaktır. Hele ki Acil Durum Kamplarına katılmak çok daha büyük avantajdır. Yarın varınızı yoğunuzu dökseniz bile bunlara erişemeyeceksiniz.